Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Otizmli Çocuklarda İletişim ve Dil

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Bebeğin ilk iletişim davranışları; göz takibi yapabilmesi ve bedenini kullanması ile ses çıkarmasına bağlıdır.

A. Göz takibi/teması
Bebek 3;5 aylık olduğunda görsel-motor sistemi tamamen olgunlaşır ve iletişim kurmak için göz kontağı kurmaya başlar. Otizmli çocuklarda ise göz takibi davranışı farklıdır. Belli nesnelere sabit bir şekilde sürekli bakabilir; nesnenin bütünüyle ilgilenmek yerine bir parçasına takılıp kalabilirler. İnsanlarla göz teması kurmak yerine geometrik modelleri/kalıpları tercih ederler; ya da ebeveynin yönergesi ile göz teması kursalar bile görmemezlikten geliyor gibi görünürler. Bu durum otizmli çocukların dünyayı anlamalarında ve iletişim kurmalarında problem yaratmaktadır.

B. Babıldama
Bebek 7 aylık olduğunda çevresinde konuşulan dilin seslerine daha duyarlı hale gelir; fakat otizmli çocuklarda tam tersi bir durum söz konusudur. Çevresindeki ona yöneltilen konuşma seslerine ilgi göstermez ve sanki hiç duymuyormuş gibi davranır. Bir takım ses çıkarma davranışlarında bulunsa dahi bunu sıra alarak ve iletişim maksatlı olarak yapmaz. Ebeveynlerinin ona yönelerek söyledikleri kelimeleri; çıkardıkları sesleri tekrar etmek için sınırlı oranda çaba gösterir.

C. Jestler
Normal gelişim gösteren bir çocuk 9. aydan itibaren istediği bir şeyi belirtmek için uzanma davranışı gösterir. İlerleyen zamanlarda; bütün vücudunu kullanarak ilgili nesneye yönelebilir. Jestlerin kullanımı çocuk ile ebeveyn arasında maksatlı bir iletişim örüntüsüne yol açar. Fakat otizmli çocuklar jest kullanmak yerine istediklerini elde etmek için ‘‘yönlendirme’’ denilen farklı bir yöntem kullanır. Örneğin; bir şey elde etmek istediğinde yetişkinin el ya da kolunu o nesneye doğru iter. Çocuk yetişkin ile etkileşime girmemekte onu sadece araç olarak kullanmaktadır.

Çocuklarda dil gelişimini önceleyen değişkenler; motor taklit; ortak dikkat ve oyundur.

1) Motor taklit becerisi; çocuğun dikkatini diğer kişiye yönlendirmesini ve o kişinin davranışının zihinsel temsilini oluşturmasını gerektirir. Otizmli çocuklar gelişimsel düzeylerine göre değişen oranlarda motor hareketlerin taklit edilmesinde sorun yaşamaktadır. Örneğin birisinin el sallama davranışını taklit ederken elini kendi yüzüne doğru döndürebilmektedir.

2) Ortak dikkat; çocuğun dikkati kendisi; etkileşim halinde olduğu kişi ve nesne arasında düzenlemesi olarak tanımlanabilir ve dil gelişimi ile ilişkilidir. Otizmli çocuklar karşısındaki kişinin herhangi bir nesneye ya da olaya bakması için çabalamaz ve onun ilgilendiklerine karşı herhangi bir tepki göstermez.

3) Ayrıca otizmli çocuklar işlevsel ve sembolik oyun oynamada zorluk yaşar. Örneğin; oyuncak hayvanları yan yana dizebilir fakat onları birbiri ile konuşturuyormuş gibi yapmaz.

Otizmli çocukların çoğu konuşmaya geç başlamakta ve gelişim yavaş olmaktadır. Genelde 3 ya da 4 yaşına kadar tanılanmadıkları için erken dönemlerine ait görece az bilgi bulunmaktadır. Yapılan çalışmalar otizmli çocukların dil gelişimlerinin yaşıtlarına göre farklı özellikler gösterdiğini ancak benzer bir yol izlediğini ortaya koymaktadır(Lord ve ark.; 2004).
Yalnızca dil gecikmesi bulgusu başlı başına yeterli bir ayırıcı tanı değildir!!! Otizmli çocuklar dil özellikleri açısından kendi aralarında da oldukça farklılaşırlar.

Otizmli çocukların %25’i 12 ve 18. aylar arasında ilk sözcüklerini söylemekte fakat sonrasında bu sözcükler kaybolabilmektedir(gerileme). Bunun gibi sosyal becerilerin de gerilediğine yönelik raporlar bulunmaktadır. Akılda tutulmalıdır ki gerileme başlamadan önce de sosyal beceriler ve dil becerileri otizmli çocuklarda sınırlıdır.

Otizmli çocukların çoğu iyi bir fonolojik bellek kapasitesine sahiptir ve bu durum iletişim sırasında komplike ifadeleri kullanabilmelerini sağlar. Fakat;

1) Komplike ifadelerin kullanımı doğal değil tekrara dayalıdır.
2) Fonolojik hafıza dilin yapısını edinmek için gerekli fakat yeterli değildir.
3)Yeni sözcük yapıları otizmli çocuk tarafından ne kadar tekrar edilirse edilsin kavramsal açıdan çocuk için anlaşılmazdır.

Otizmin kesin tanısı için kullanılan nesnel-objektif bir yöntem yoktur. Herhangi bir biyolojik tetkik yöntemiyle tanı konulamaz. Otizmli çocuğun davranışlarını sistematik olarak gözlemek ve aileye ayrıntılı sorular sorabilmek için bazı yöntemler/değerlendirme araçları geliştirilmiştir. Bunlar;

Gilliam Otistik Bozukluk Tanımlama Ölçeği-2 (GOBTÖ-2);
ADIS-R (Autism Diagnostic Interview-Revised);
ADOS (Autism Diagnostic Observation Scale);
CARS (Childhood Autism Rating Scale);
CHAT (Checklist for Autism Toddlers);
Wing Soru Çizelgesi (Lorna Wing)

olarak sıralanabilir.