Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Yüzleşemedikçe Kendimizle Yüzsüzleştik

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Yüzleşemedikçe kendimizle YÜZSÜZLEŞTİK

Muhteşem masumiyetler Bildirgesi gibiyiz. Hepimiz çok masum; hepimiz pek bi safız. Çok iyi niyetliyiz; hepimiz üzmekten incitmeden imtina ediyoruz. Söyleyemediklerimiz o kadar çok ki; o kadar çok şey söylememişken içimizde tutmuşken nasıl oluyorda bu kadar çatışma içindeyiz. Herkes böyleyken nasıl oluyorda herkes inciniyor? Sormadan edemiyorum kim kime oyun oynuyor? Kim kendinden bile neler saklıyor ki farkında olmadan?

Hepimizin kendimizden sakladığımız gizli gündemleri var. Temel amaç olmamamız gerektiğini düşündüğümüz şeyi olmamak ve hatta öyle oluyorsak bile o niyetle yapmadığımıza kendimizi inandırmak ve bunu kendimize yakıştırmamak.

Ötekiyle(bir arkadaşımız olsun) görüşmek istemiyoruz. Belki kendimizden çok bunalmış durumdayız ve kendimizle başbaşa kalmak istiyoruz ama aslında kimseyle olamadığımız için bunu seçmiş olarak buluyoruz kendimizi. Sonra görüşmekten kaçındığımız ve görüşsekte adepte olamayacağımızı düşündüğümüz ve haz alamayacağımız bir sohbet içinde olacağımız inancını taşıdığımız arkadaşımız biri arıyor ve size sitem ediyor. Onu aramadığınızı ; onunla ilgilenmediğinizi ve onu unutmuş olduğunuzu size incinmiş bir şekilde dile getiriyor. Siz ise aslında öyle olmadığını hep aklında olduğunu ama aramayadığınızı söyleyebilir ve hatta belkide onunda sizi aramadığı konusunda savunmacı bir tutumla suçlayıcı davranabilirsiniz.

Peki ama aslında tam olarak böyle mi oldu?
Hayır.
Hayırsız arkadaş olarak anılmamak ; kötü olmamak ve sizinle ilgili olumsuz birşey düşünülmemesi konusunda ki yargınızla birlikte gerçekten de görüşmek istemediğiniz arkadaşınıza tam tersi şekilde görüşmek istemez olurmuyum dediniz.

Neden bunu ifade etmek bu kadar zor? Kendinize neden görüşmek istemiyor olmanıza ilgili bir seçim hakkı vermiyorsunuz?

İyi insan olma kaygımız bizi aslında gerçekte ne olduğumuzu görmemeye itiyor.
Çünkü öz de ne isek o olmamız ; kötü olarak aşılanmış durumda bizlere.
Hep nasıl olduğumuzdan daha öte nasıl olmamız gerektiği konusunda dayatmalara ; empozelere ve istismarlara maruz kaldık.

Karnımız aç olmasına rağmen misafirlikte aç değilmişcesine birşey istememiz öğütlendi bize.

Bir yere gidecekken tuvalete götürülüp ; bak tuvaletini şimdi yap gittiğimiz yerde tuvalet diye tutturma dendi bize.

Çocuk olupta üzerimi keyifle kirletemedik çünkü yaramaz çocuk oluyorduk ve annemizi üzüyor ve onca işin gücün arasında birde ona kirli kıyafetler çıkarmamalıydık.

Doğamızda olan ve bizi bugün ki yaşam standartlarımıza taşıyan Merak duygumuzu Meraklı çocuk olarak yaşayamadık. Çünkü söz dinlemez; yaramaz; haylaz ve kötü çocuk oluyorduk.

Endişeli anne babalarımız herşeyden başımıza birşey gelebilir ve her zaman tehlikedeymişiz gibi etrafımızda pervane oluyorlarken nasıl güvende hissedebilir ve kendimizi tanıyabilirdik.

Kendi kurallarını çocukları içinde kural olmalı bakış açıyla bakan ebeveynlerle mücadele etmek oldukça zordu bizim için.

Kendi seçimlerimizi yapmak isterken sadece ve sadece seçim yaparken kendilerine karşı seçimler yapıyormuş gibi karşımıza dikilen ve bize Anne-baba olmanın gücüyle bizi ezen ebeveynler varken kendimiz olabilmek ne kadar zordu.

Hayatın içinde ki kendi acizlikleriyle bize model olduklarında biz haddimizi aşarak onlara göz kulak olma zorundalığın da bulduk kendimizi.

Kendi aralarında ki çatışmalarda taraf olmamıza zorunda bırakılmadık mı anne-babalarımızı anne-babalarımıza karşı korumak konusunda.

Öfkeyle veya özenle korkutulmadık mı onlara karşı gelişlerimizde.

Boyun eydiğimiz zamanlarda doğru kabul ettik onları ve onlar gibi olduk.

Onları anlamak ve kendimizi korumak isterken onlar gibi düşünür olduk ve onlar olduk.

Ve doğru dedik onlara ve kapadık sorgu kapılarımızı ve aldık herşeyi içeriye süzgeçlerimizden geçirmeden.

Hiç görülmemişken olduğumuz her neyse o şekilde ; sonra olduğumuz gibi olmaktan korktuk.

Olduğumuz gibi olmanın adı bencillik oldu. Ötekinin istediğini yapmadığımız için bencil olduk ama aslında sadece kendimiz için birşeyler seçtik.

Kendimiz olabilmek yolunda adım atmak istediğimiz her an da ; öz de her neyse öyle olamayan ve olmaktan korkan ve öyle olmaması öğretilen öteki kişi bize yeniden dur dedi. Öz de her ne isen öyle olma dedi. Öz de olduğu gibi olmasına izin veremeyen kendisi; öz de her ne ise öyle olan ötekine çok kızdı. Kendi öz ünde olmayışını ona hatırlatışımız olarak yorumladı bilinçdışında ve kaynağını bilmese de hissettiği öfkeye inandı ve haklı buldu kendini. Olduğu haline ; öz de ki hali diye inanmışken ona bunu göstermek tabiki çok ızdırap vericiydi her yüzleşmedi ki gibi.

Yüzleşemedikçe kendimizle YÜZSÜZLEŞTİK.

Sevgilerimle

Ziya ÜNLÜTÜRK

Psikoterapist - Psikolojik Danışman