Sevilmek istiyoruz hepimiz. Ama seçtiğimiz kişiler tarafından. O sevmeli diyoruz bizi ; başkası değil. Ondan başkası olamaz diyoruz. Çünkü biz onu seviyoruz; onunda bizi sevmesi gerekli değil mi? Sevmeye; sevdirmeye oldurmaya çalışıyoruz olmayacak şeyi. Olmayacağını ve olmadığını kabul etmek sevilen birisi olmayacağımız anlamına mı geliyor? Senin seçtiğin kişiden başka bir kişiyi seçemeyeceğin anlamına mı geliyor? Yeniden yine başka birisini sevemeyeceksin mi demek bu? Alışkanlıklardan vazgeçmek zor be diyerek kandırıyor musun kendini? Yada verdiğin emeğe ; harcadığın çabaya değsin veya aylarıma yıllarıma yazık olmasın diyerek daha fazla kendini mahkum mu ediyorsun kendini?
Söyle yaptığın şeyi yapmanın nesini seviyorsun? Evet evet seviyorsun bunu? Sevmesen yapmaya devam edermiydin?
İtiraf edememeni anlıyorum. İyi ilişkilerden daha çok iyi görünen ilişkileri sevdik biz. İyi görünmekti ve göstermekti aslında sadece olan. Benimde ilişkim var ; bende evliyim ; benimde çocuğum var diyebilmek içindi belki herşey. Belki de daha fazlasıydı mesela bizden bu bekleniyordu diye yapmış olmak gibi.
Yaş geldi geçiyor; herkeste evlenmiş ve üstelik senin yaşıtlarının kaç çocuğu var diyorlardı sana ve sonra sen bunları kendine söylerken buldun kendini değil mi?
Bir bakmışsın öteki dediğin kişiler senin düşüncelerinde ve senin düşüncelerin olarak. Sana ait sandıklarını ve sana ait yaptıklarını sırtlamış gidiyorsun. Dur diyemeden ; indiremeden sırtından. Neden insin ki? Ötekilerin birkaçı bir araya gelip aynı şeyi söylediklerinde doğru olduğunu düşündün bunların. Doğru hükmüne vardıktan sonra sorgulamadan devam ettin satın aldığın doğruyu doğrulamak için elinden geleni yapabilmenin yolunda. Doğruysa eğer bu; o halde doğrulanmalı değil mi? Doğru diye seçtiğin şeyi doğrulamak için ; sadece bunu doğrulayabileceğin şeyleri toplamaya başladın. Topladıkça ;doğru diye seçtiğin doğru n artık gerçekten sana doğru gelmeye başladı değil mi? İnanmak istediğin şey neyse ona inanman kaçınılmazdır. Kaçınılmaz olana ulaştığında zaten senin için yanlış olan birşey yoktur. Çünkü niyetin zaten niyetine girdiğin şeyi oluşturmaktı.
Kendini sevdirmek için çıktığın bu yolda varacağın tek yer sevgisizliktir. Sevilmek için yaptığın herşey sadece sevilmek için yaptığın şeyler yığını olarak orada kalacaktır. Ve sen bunu görmediğin müddetce daha fazla şey atacaktır o yığına. Çünkü görmediğin de bunu yanlış yaptığını düşündüğün şey;yaptığın şeyi yeteri kadar yapmamış olmaktı. Aslında yaptığın şey başlı başına yanlışken sen bunun daha fazlasını yapman gerektiğini düşündün. Yani sevilebilmek için daha fazlasını yapmalıyım dedin. Yapamadığım için sevilmiyorum sonucuna varmandaydı seni hizmetçi olmaya iten.
Gittiğin bu yolda gün gelince artık yürümek dayanılmaz bir ızdırap verecek sana. Karşı koyulmaz bir dürtü aslında senin sevilmediğini söyleyecek sana. Sevilme Arzusu öylesine güçlü ki hemen yeniden girecek devreye. Ve sana ne kadar sevildiğini söyleyecek ve üstelik kendisiyle ilişkili olmayan ama kendisine yöneltildiğine kendisini ikna ettiği şeyleri sana söyleyecek. Seviyor seni diyecek bunları kanıt olarak kullanarak. Ama kanıtlar kendisini doğrulamak için topladığı manipüle edilmiş bilgilerden başka birşey değildir.
Manipülasyon işlevini yerine getirmek için kendi yaratımını koruyacak bir baskı mekanızmasına dönecektir bir zamandan sonra.
Ve gerçek su yüzüne çıkmaya başlayacaktır eninde sonunda. Kendi içinde panikleyen bir sistem zaten baş göstermişti. Ve artık sevilmemeyede gönüllü olduğunuz andan itibaren sevilmek adına kendinize dayattığınız herşey anlamını yitirecektir ve aslında ne olduğunuzu görmenin yolu burdan geçer.