Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Aldatmanın Yaralarını Sarmak Mümkün mü?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Sevdiğimiz birinin ölümü; sahip olduğumuz mülkümüzün kaybedilmesi ya da yaşlanmayla birlikte gençliğimizin mazide kalması… Bütün bu yaşantılar kaybedilenin geri gelmediği evrensel kayıp yaşantılarıdır. Peki ya güven kaybı? İhanete uğramış bir kişinin eşine duyduğu güvenin; ilişkisindeki bağa yönelik inancının ve hatta geleceğe yönelik hayallerinin kökünden sarsıldığı bu yaşantı diğer kayıp yaşantılarından farklı mıdır? Diğer kayıplar gibi bu kayıpta da kaybedilen geri gelmez mi? Aldatmanın yaşandığı bir ilişki tekrar düzelmez mi?

Aldatma bir ilişkiye belki de en çok zarar veren yaşantılardan biridir. Yapılan çalışmalar; evli çiftlerin ilişkilerinin bitmesinin başlıca nedeninin aldatma olduğunu gösteriyor. Aldatmanın yaşandığı bir ilişkide çiftin ayrılmasının mı yoksa aldatmaya rağmen ilişkilerini sürdürmeye çalışmasının mı uygun olacağına yönelik tartışmalar genellikle kişisel görüşlerden ileriye gidemiyor.

Çiftlerin birbirlerine sadık olmaları bazı araştırmacılar tarafından ilişkiyi tanımlayan en önemli ilke olarak değerlendiriliyor. Romantik bir ilişkiye başladığımızda eşimizle yazılı olmayan bir sadakat kontratı yapmış oluruz. Bu kontrat; temel bağımızın ilişki yaşadığımız kişiyle birbirimize yönelik olacağına dair bir anlaşmadır. Aldatma ise; ilişki içinde bulunduğumuz kişiyle yapmış olduğumuz bu sadakat anlaşmasının bozulmasıdır.

Aldatma fiziksel yakınlık ve/veya duygusal yakınlık ilişkisi içinde meydana gelebilir. Fiziksel aldatmada eşlerden biri var olan ilişkisinin dışında başka bir kişiyle fiziksel bir yakınlık yaşarken; duygusal aldatmada eşlerden biri var olan ilişkisinin dışında başka bir insanla duygusal yakınlık kurar. Duygusal aldatma durumunda kişi; sevgisini; ilgisini; zamanını ve dikkatini; yani duygusal kaynaklarını; bir başkasına yöneltmiş durumdadır. Birçok kişi eşinin bedenini bir başkasına vermiş olmasını affedebilirken; kalbini bir başkasına vermiş olmasını affetmekte zorlanır. İlişkiye en fazla zarar veren aldatma ise fiziksel aldatmanın yoğun duygusal bağlılık ile birlikte yaşandığı uzun süreli ilişkileri içeren aldatmalardır.

Erkekler eşlerinin fiziksel aldatma durumlarını daha zor kabul ederken; birçok kadınsa eşlerinin duygusal bağ içermeyen öylesine bir ilişki yaşamış olma ihtimalini daha yüksek bir olasılıkla affedebiliyor. Aynı zamanda; kadınlar aldatma durumu sonrasında ilişkileriyle ilgili olarak alacakları kararın eşleri; çocukları ve aileleri üzerindeki etkilerini daha çok düşünme eğiliminde oldukları için eşlerini affedebilme ihtimalleri daha yüksek olabiliyor.

Aldatma sonrasında ilişki düzelebilir mi?

Aldatma bireyin kendi kararı ile gerçekleşmiş olsa da aslında problemin kendisi değil; ilişkide yaşanan zorluğun bir belirtisidir. Yani aldatma; ilişkide birşeylerin yolunda gitmediğine yönelik bir işarettir. Genelde; kişi ihtiyaçlarını ilişkisi içinde karşılayabildiği takdirde dışarıya yönelmeye ihtiyaç duymz. Fakat aldatma durumunda; kişi ilişkisindeki sorunları eşiyle çözmek ve karşılanmayan ihtiyaçlarını eşiyle karşılamak yerine dışarıya yönelmeyi seçer.

Aldatma; ilişkiye dair bir sorunun göstergesi olduğuna göre; iki eş de istediği ve çaba sarf ettiği takdirde; aldatmaya yol açan eski sistemden daha iyi yeni bir sistemin kurulması mümkün olabilir. Yani her iki taraf da ilişkiyi onarmak istedikten sonra; kişiyi aldatma davranışına yönelten sorunlar çözülürse ve her iki eşin de ilişkileri içinde kendi özlemlerini giderebilmesine olanak sağlanırsa; ilişkinin kurtarılması mümkündür. Hatta her iki tarafın da ihtiyaçlarını karşılayabildiği ve tatmin olabildiği bu yeni ilişki; eskisinden daha sağlam ve daha büyük bir yakınlığın kurulabildiği bir ilişki olabilir.

Aldatma sonrasında ne yapılabilir?

Aldatmanın ortaya çıkmasının hemen ardından yaşanan yoğun duygular; kişiyi direk ayrılığa götürebilir. Yaşanılan acı; aldatılan eşin hemen oradan uzaklaşmasına yol açabilmektedir. Kişinin canının bu kadar yandığı bir durumda karşısındaki kişinin sevgisini hissedebilmesi ve onunla tekrar güvenli bir bağ kurmayı düşünmesi kolay olmaz. Bu noktada eşlerin çift terapistlerinden yardım alması; terapi seansının güvenli ortamında bu acı veren deneyimi irdelemelerini mümkün kılar ve çiftlere fayda sağlar. Seanslar sonrasında ilişkiye devam etme kararı da alınsa ayrılma kararı da alınsa; bu kararın çiftlerin içlerine sinerek ve düşünülerek alınması; sonraki dönemde ortaya çıkabilecek soru işaretlerini ve pişmanlıkları ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktadır.

Çift terapisinde; aldatmanın her iki çift üzerindeki etkileri ve aldatmaya yol açmış olabilecek tamamlanmamış ihtiyaç ve özlemler ele alınır. Bu süreç; çiftlerin kendilerini ve eşlerini daha yakından tanımaya ve anlamaya başladıkları bir süreçtir. Çiftler ilişkilerini devam ettirme kararı alırlarsa da hem kişilerin kendileriyle olan ilişkileri hem de birbirleriyle kuracakları yeni ilişki üzerinde çalışılır.

Sonuç olarak; aldatma yaşantısı sonrasında ilişkiye dair sağlıklı bir karar alınabilmesi için bu konunun sağlıklı bir şekilde konuşulması gerekmektedir. Acı vermesine rağmen bu konunun üzerinde durulması ve etkili bir iletişim kurarak sorunların dile getirilmesi; ilişkinin onarılabilmesi için mutlaka gereklidir. Konunun görmezden gelinmesi ya da yok sayılması; kişide ve ilişkide bu yaşantının yarattığı yaraları iyileştirmeyeceği gibi ileri dönemlerde yine aynı yaşantının deneyimlenmesine de yol açabilir. Terapi ortamı; bu konunun sağlıklı bir şekilde ele alınabilmesi ve var olan sorunların çözülebilmesi için eşlere güvenli bir ortam sağlar. Bu sebeple; aldatma sonrasında ayrılma ya da ilişkiye devam etme kararının sağlıklı olması için profesyonel yardım; en doğru seçenektir.