1. Bebek ve çocuklara uygulanan şiddet türlerini kaça ayırabilirsiniz?
Şiddet Anne-Baba veya çocuğun bakımı; sağlığı ve korunmasından sorumlu kişilerin giriştiği veya ihmallleri sonucunda çocuğun her türlü zarar görmesi; sağlık ve güvenliğinin tehlikeye girmesi olarak tanımlanır. Fiziksel; duygusal (psikolojik); cinsel şiddet ve ihmal başlıkları altında toplanabilir. Fiziksel şiddete bebeklikten ergenliğe kadar her dönemde rastlanabilir. En sık görüldüğü dönem ise 3 yaş altıdır.Psikolojik Şiddet; gündelik yaşamda en sık karşılaşılan şiddet türüdür.En tipik örneği çocuğa bağırma şeklindedir. Bu durum çocuğun psikolojik olarak örselenmesi sonucunu doğurur.Cinsel Şiddet; çocuğun en az kendisinden 6 yaş büyük bir kişi tarafından cinsel doyum için zorla veya ikna edilerek kullanılması yada kullanılmasına izin verilmesidir.İhmal ise çocuğa bakmakla yükümlü kişinin çocuğu fiziksel yada duygusal yönden göz ardı etmesi; yaşam koşulları için gereken ilgiyi göstermemesidir. İhmal ve şiddeti birbirinden ayıran en temel özellik ihmal pasif; şiddet aktif bir davranış şeklidir. Ancak ihmalde de psikolojik şiddetin sonuçlarına benzer sonuçlar görürüz.
2. Söz konusu birkaç aylık; konuşamayan bir bebek olsa bile onun yanında bağırıp; kavga etmek onu olumsuz etkiler mi?
Bebekler tüm duyuları açık ve etraflarında olan biteni sürekli kaydeder şekilde dünyaya gelirler. “Bebeğim çok küçük; olan biteni anlayacak yaşta değil” diye düşünmek çok büyük bir yanlıştır. Değil birkaç aylık bebek anne karnındaki bebek dahi bu durumlardan etkilenir. Bebekler konuşamasalar dahi duygu ve ihtiyaçlarını çıkardıkları seslerle; ağlayarak veya gülerek ifade ederler. Anne babanın sürekli kavga ettiği; huzursuzluk yaşandığı evlerde yetişen çocuklar sağlıklı bir psikolojik yapı geliştirmekte zorluk yaşarlar. Bu tür ortamlar ileride sorunlu bireylerin yetişmesine yol açacaktır.
3. Annenin çok stresli olması bebeği nasıl etkiler?
Annenin stresli olması doğum öncesi veya sonrası gelişmekte olan bebeğin karakterini ve fizyolojisini olumsuz yönde etkiler. Annenin stres ve olumlu/olumsuz hissettiği tüm duygular; plasenta yoluyla bebeğe geçer. Yapılan araştırmalar sonucunda stresli bir hamilelik geçiren anne adaylarının bebeklerinin prematüre (erken) doğması; gelişim geriliği; hiperaktif; huzursuz ve gaz sancısına yatkınlık gösterdikleri görülmüştür. Annenin bebek yetiştirmekteki tutumu da bebeğin zihinsel; fiziksel; sosyal; duygusal ve ruhsal tüm gelişimini etkiler. Örneğin depresif bir kişiliğe sahip annenin bebeğinin de depresif özellikler gösterme olasılığı yüksektir. İleriki yaşlarda bu tür çocukların da stres düzeyleri ve depresyon geçirme olasılıkları yüksektir.
Günlük yaşam içerisinde stresimizi %100 kontrol altına almak her zaman mümkün olamasa da gün içinde kendinize fırsatlar yaratın; gözlerinizi kapatın ve pozitif imajları zihninizde canlandırın.
4. Çocuğun yanında ebeveynlerin kavga etmesi onun psikolojisi üzerinde nasıl bir etki yaratır?
Çocuklar özellikle huzursuzluğu birebir hissetme ve kendine yansıtma özelliğine sahiptirler. İlk hissettikleri bu duruma kendilerinin neden olduğu duygusudur. Ve buna eşlik eden korku; çaresizlik; suçluluk ve içe kapanma davranışları gösterirler. Bu duyguların dışa vurumu okul çağı çocuklarında arkadaşlık ilişkilerinin bozulması; ders ve aktivitelerde başarısızlıkşekillerinde kendini gösterirken; daha küçük yaş gruplarında oyuncaklarına ve eşyalara zarar verme; saldırgan davranışlar; uyku bozuklukları; alt ıslatma ve korku durumları yaşanabilir.
5. Neler Psikolojik şiddet olarak değerlendirilir ve etkileri nelerdir?
Psikolojik şiddet; çocuğun bedensel veya kişilik özellikleri kullanılarak istemediği muameleye maruz bırakılmasıdır. Korkutmak; tehdit etmek; aşağılamak; alay etmek; reddetmek ve özgüveni sarsıcı her türlü sözlü ve fiili tutumları içerir.
En öncelikli etkisi özgüven ve kişilik gelişiminde; kendilik algısında büyük tahribatlar yapmasıdır. Şiddet türleri içerinde en etkili ve tehlikeli yöntemdir.
6. Ülkemizde fiziksel şiddet gören çocuk sayısı çok fazla mı?
Aile içi şiddet genellikle ve çoğu zaman gizli kalır.Çocuk şiddetten söz edecek olsa dahi ebeveynler şiddetin yaşandığını reddederler. Yapılan araştırma sonucları; Türkiyede çocuğa yönelik ev içi şiddetin yaygın bir şekilde yaşandığı ve her beş çocuktan birinin 0-8 yaş aralığında fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kaldığı yönündedir.
7. Fiziksel şiddet gören bir çocuk nasıl bir travma yaşar?
Şiddetin her türünün çocuklar üzerinde kalıcı ve olumsuz etkileri vardır. Özellikle bebeklik döneminde fiziksel şiddete maruz kalmak olgunlaşma sürecindeki beyni etkiler. Şiddet mağduru çocuklarda fiziksel; sosyal; duygusal ve bilişsel sorunlar görülür. Düşük akademik başarı; saldırgan davranışlar; akranlarıyla uyumsuzluklar; dikkat çekmeye yönelik davranışlar ile kendini belli eder. Zaman zaman da içe kapanık; arkadaşları tarafından ezilen; dışlanan çocuklar olarak da göze çarparlar.
8. Çocukta şiddete eğilim varsa; örneğin oyuncaklarını parçalıyorsa; bunun altında ne gibi nedenler yatıyor olabilir?
Pek çok neden bu davranışın oluşmasına sebep olabilir. Çocuk öncelikle izlenmelidir. Oyuncağı neden parçalıyor? Her oyuncağı parçalıyor mu? Bunu yalnızken mi yoksa arkadaşlarının yanında da yapıyor mu? Ve bu davranışı ne zamandır yapıyor? Bu soruların cevapları öncelikle aile içinde aranır. Ailenin iletişim biçimi; yakın zamanda aile içinde yaşanan herhangi bir değişiklik var mı; bir yakının kaybı gibi. Çocuğun rol model aldığı kişiler ve onların davranış biçimleri ilk öncelikli sorgulanması gereken alanlardır. En hızlı ve kesin çözüm bir uzmandan yardım almaktır…
9. Şiddete eğilimli çocuklara nasıl davranılmalı? Onların bu sorunlarıyla baş etmek için neler yapmalı?
Şiddet eğilimli çocuklarda davranış değişikliği için önce kaynağı ve nedeni saptanmalıdır. Çocuktur; geçer diyerek sorunu görmezden gelmek bu konuda alınabilecek tedbirleri ve çözüm yollarını güçleştirmeye neden olmaktadır. Öncelikle ailedeki ilişkiler gözden geçirilmelidir. Okul çağı çocukları için okul ve öğretmenleri ile iletişim halinde olunmalıdır. Olumlu davranışları pekiştirilip ödüllendirilmelidir. Ceza bu tür durumlarda asla çözüm değildir. Şiddet şiddeti doğurur. Çocukla iletişim halinde olup; ona vakit ayırılmalıdır. Aile ile birlikte uzman yardımı en sağlıklı adımdır.
10. Çocukluğunda hem fiziksel hem de psikolojik şiddet gören çocuklar nasıl bireylere dönüşüyor?
Bu çocuklarda başarısız yaşam becerisi; şiddet davranışları; psikolojik sorunlar oluşması beklenir. Yapılan araştırmalar ebeveynlerin çocukları disipline etmek için uyguladıkları; onlara göre küçük cezaların dahi ileriki yaşlarda ağır sonuçlar doğurabildiği gözlemlenmiştir. Çocukluk döneminde maruz kalınan psikolojik ve fiziksel şiddetin yetişkin dönemde anksiyete; depresyon; kişilik bozuklukları; madde bağımlılığı; sosyal yaşamda başarısızlık ve uyumsuzluk ve intihar riski geliştirdiği görülmektedir.
(Yazarın notu: Bu çalışma ebebek dergisi için yapılmıştır)