İntihar Kalıcı Bir Probleme Geçici Bir Çözümdür!
İNTİHAR KALICI BİR PROBLEME GEÇİCİ BİR ÇÖZÜMDÜR!
Geçtiğimiz haftalarda Eskişehir’de yaşanan bir tramvay kazasının ardından ortaya çıkan görüntüler; olayın kaza değil intihar olabileceği şüphesini akıllara getirdi. Bu olayla birlikte de intihar kelimesi tekrar kendisine zihinlerde bir yer edindi.
Psikolojik kriz; bireyin yaşamının aniden zorlu bir olay karşısında kesintiye uğramasıdır. Kişiler bu durumlarda; kendilerine özgü; olaylarla baş etme yöntemleri geliştirirler ve krizleri bu yöntemlerle atlatmaya çalışırlar. Ancak bazı durumlarda bu yöntemler yetersiz kalabilir ve yaşanılan olay bireyleri derinden etkileyebilir. Bu kendine yetememe durumu; kişilerde umutsuzluk ve çaresizlik hissinin oluşmasına sebep olur. Bu hisle birlikte birey çektiği acılara son vermek amacıyla karşısına çıkan en çekici ancak en geçersiz yöntem olan intiharı seçer. İntiharı bu denli çekici kılan en temel inanç da hissedilen yalnızlık; çaresizlik; ümitsizlik gibi duyguların ölümle birlikte sona ereceği düşüncesidir.
İntihar çoğu birey için aslında bir yardım çağrısı veya çevresiyle iletişim kurma çabasıdır. Zaman zaman; bir binanın en üst katına; bir köprüye çıkmış birine veya eline silah alıp etrafına “bırakın beni; kendimi öldüreceğim;” diye bağıran insanlara rastlarız. Kişi kendisini öldürmek için çok kararlı görünür ancak mutlaka birilerini isterler yanlarına konuşmak veya anlaşmak için. Bu da intiharın gerçekte bir yardım çağrısı olduğunun bir örneğidir.
İntiharda temel olarak dikkat edilmesi gereken nokta bireylerin farklı bakış açılarına sahip olduğudur. Çünkü hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde yalnızlık; umutsuzluk hissedebileceğimiz olaylar yaşayabilir ve bunların üstesinden nasıl geleceğimizi bilemeyebiliriz. Kimimiz için başka seçenekler her zaman mevcut iken; kimimizin gözü bu seçenekleri göremeyecek kadar kör olabilir.
Bireyler her zaman çevresindeki kişilere; tanıdıklarına intihar edeceklerinin sinyalini verirler. Kritik olan bu sinyalleri zamanında ve doğru okuyabilmektir. “Bu duruma daha ne kadar dayanırım bilemiyorum; sanırım artık dayanamayacağım; ne yaparsam yapayım hayatım eskisi gibi olmayacak; hiçbir zaman mutlu olamayacağım;” gibi cümleler intihar edecek kişinin etrafındakilere “beni anlayın; harekete geçin” deme şeklidir.
İntihar Girişimi Olan Bir İnsana Nasıl Yaklaşılmalı?
İntihar eden veya etme sinyali veren kişiye yapılacak ilk müdahale kişiye yanında olduğunuzu; duygusal olarak onu anladığınızı; kendisine yardım etmek için orada bulunduğunuzu hissettirmek ve yaşamıyla arasında yeniden bağlantı kurmasına yardımcı olmaktır.
Bireyi yalnız bırakmamak ve intihar ile ilgili bireyle doğrudan konuşmak onun olumsuz düşüncelerinin zihnini meşgul etmesini önleyecektir. Yalnız ve sessiz kalan birey olumsuz düşüncelerini daha da pekiştirerek intiharı zihninde destekleyebilir. Bu sebeple kişinin mutlaka psikolojik bir destek alması gerekir.
Kişiye; yaşamın anlamını tekrar kavramasında ve kendi benliğinin tekrar değer kazanmasında onu harekete geçirecek; aile; arkadaş ve yakınları ile iş birliği içinde bir terapi planı uygulanmalıdır. Terapide kişi; ölümü düşündürecek kadar çaresiz hissetmesine sebep olan durumun gerçeklik derecesini değerlendirir; bu tip olayları herkesin yaşayabileceğini ancak bir çözümün her zaman mümkün olduğuna inanır.
İntihar; geçici bir psikolojik krizdir ve intiharı önlemek gelen mesajları doğru değerlendirerek mümkündür.
Dayanılmaz gibi gelen acılar; çaresiz hissettiren zorluklar sizi yıldırmasın; yeter ki siz elinizi uzatın.
Psikolog Gonca BAĞLAR
Geçtiğimiz haftalarda Eskişehir’de yaşanan bir tramvay kazasının ardından ortaya çıkan görüntüler; olayın kaza değil intihar olabileceği şüphesini akıllara getirdi. Bu olayla birlikte de intihar kelimesi tekrar kendisine zihinlerde bir yer edindi.
Psikolojik kriz; bireyin yaşamının aniden zorlu bir olay karşısında kesintiye uğramasıdır. Kişiler bu durumlarda; kendilerine özgü; olaylarla baş etme yöntemleri geliştirirler ve krizleri bu yöntemlerle atlatmaya çalışırlar. Ancak bazı durumlarda bu yöntemler yetersiz kalabilir ve yaşanılan olay bireyleri derinden etkileyebilir. Bu kendine yetememe durumu; kişilerde umutsuzluk ve çaresizlik hissinin oluşmasına sebep olur. Bu hisle birlikte birey çektiği acılara son vermek amacıyla karşısına çıkan en çekici ancak en geçersiz yöntem olan intiharı seçer. İntiharı bu denli çekici kılan en temel inanç da hissedilen yalnızlık; çaresizlik; ümitsizlik gibi duyguların ölümle birlikte sona ereceği düşüncesidir.
İntihar çoğu birey için aslında bir yardım çağrısı veya çevresiyle iletişim kurma çabasıdır. Zaman zaman; bir binanın en üst katına; bir köprüye çıkmış birine veya eline silah alıp etrafına “bırakın beni; kendimi öldüreceğim;” diye bağıran insanlara rastlarız. Kişi kendisini öldürmek için çok kararlı görünür ancak mutlaka birilerini isterler yanlarına konuşmak veya anlaşmak için. Bu da intiharın gerçekte bir yardım çağrısı olduğunun bir örneğidir.
İntiharda temel olarak dikkat edilmesi gereken nokta bireylerin farklı bakış açılarına sahip olduğudur. Çünkü hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde yalnızlık; umutsuzluk hissedebileceğimiz olaylar yaşayabilir ve bunların üstesinden nasıl geleceğimizi bilemeyebiliriz. Kimimiz için başka seçenekler her zaman mevcut iken; kimimizin gözü bu seçenekleri göremeyecek kadar kör olabilir.
Bireyler her zaman çevresindeki kişilere; tanıdıklarına intihar edeceklerinin sinyalini verirler. Kritik olan bu sinyalleri zamanında ve doğru okuyabilmektir. “Bu duruma daha ne kadar dayanırım bilemiyorum; sanırım artık dayanamayacağım; ne yaparsam yapayım hayatım eskisi gibi olmayacak; hiçbir zaman mutlu olamayacağım;” gibi cümleler intihar edecek kişinin etrafındakilere “beni anlayın; harekete geçin” deme şeklidir.
İntihar Girişimi Olan Bir İnsana Nasıl Yaklaşılmalı?
İntihar eden veya etme sinyali veren kişiye yapılacak ilk müdahale kişiye yanında olduğunuzu; duygusal olarak onu anladığınızı; kendisine yardım etmek için orada bulunduğunuzu hissettirmek ve yaşamıyla arasında yeniden bağlantı kurmasına yardımcı olmaktır.
Bireyi yalnız bırakmamak ve intihar ile ilgili bireyle doğrudan konuşmak onun olumsuz düşüncelerinin zihnini meşgul etmesini önleyecektir. Yalnız ve sessiz kalan birey olumsuz düşüncelerini daha da pekiştirerek intiharı zihninde destekleyebilir. Bu sebeple kişinin mutlaka psikolojik bir destek alması gerekir.
Kişiye; yaşamın anlamını tekrar kavramasında ve kendi benliğinin tekrar değer kazanmasında onu harekete geçirecek; aile; arkadaş ve yakınları ile iş birliği içinde bir terapi planı uygulanmalıdır. Terapide kişi; ölümü düşündürecek kadar çaresiz hissetmesine sebep olan durumun gerçeklik derecesini değerlendirir; bu tip olayları herkesin yaşayabileceğini ancak bir çözümün her zaman mümkün olduğuna inanır.
İntihar; geçici bir psikolojik krizdir ve intiharı önlemek gelen mesajları doğru değerlendirerek mümkündür.
Dayanılmaz gibi gelen acılar; çaresiz hissettiren zorluklar sizi yıldırmasın; yeter ki siz elinizi uzatın.
Psikolog Gonca BAĞLAR