Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Üzüntüden Kaçarken Üzülen Biz!

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
ÜZÜNTÜDEN KAÇARKEN ÜZÜLEN BİZ!

Üzülmeyi bilmiyoruz. Üzülmek hiç öğretilmemiş bizlere. Hep çok hassas ve korunmamız gereken bir varlıkmışız gibi davranılıyor. Evet çoçukken öyleyiz ama herşeye karşı olmamalı.Üzüntü bizim için kaçınması gereken ve korkuyla bezenmiş bir duygu halini almış durumda. Üzüntüden kendimizi korumak için kalıplar ve inançlar geliştiriyoruz. Üzüldüğumüzü düşündüğümüz şeylerden uzak durmak için seçimsiz ; kısıtlı bir hayat yaratıyoruz. Kendimizi koruma çabamızdan tehdit olarak nitelendirdiklerimizden başka birşey göremez hale geliyoruz. Bu Size ne kadar katkı sunuyor? Bir gelecek yaratabiliyor musunuz? Hayır.

Üzülmemek için kendimizi bu kadar korumaya çalışırken üzüntüyle başedemeyecegimizi kendimize telkin etmekten daha başka birşey yapmamış oluyoruz.
Öyle ki artık kaçınamayacağımız bir durumla karş karşıya kaldığımızda Üzüntü artık bizim için bir faciaya dönüyor. Çünkü hep reddetmiştik. Reddettiğimiz herşey karşımıza çıktığında normalde olacağından daha fazla bir acı verecek ve bizi daha fazla yıpratacaktır. Çünkü hep senaryolarımızı Üzülmemek üzerine kurduk ve şimdi üzülmeye gönüllü olmamanın kaçınılmaz ÜZÜNTÜSÜNÜ yaşayacaksın.

Üzülmekten korkuyorsak ötekini de üzmekten korkmaya başlarız. Öteki üzülmesin derken ne kadar özümüzde olduğumuzdan uzaklaştığımızı farketmeyiz. Çünkü bu ötekilerden tarafından onaylanmaktadır. Size sizin ne kadar iyi bir insan olduğunuzu söylerler ve daha fazlasını yapmanız için teşvik edip daha fazlasını beklemeye başlarlar.

Tabiki sevilirsiniz bu şekilde. Kim sevmesin ki sizi çünkü bir hizmetçi gibi hizmetinizi Hayır diyemeden ötekine sunuyorsunuz. Bu ötekinin neden hoşuna gitmesin ki?

Kendi varlığımızı ötekinin varlığıyla anlamlı hissediyorsak aslında kendi varoluşumuzda bir Problem vardır.
Kendiyle başbaşa kalabilen; kendine yetebilen; kendinden korkmayan; kendini tanıyan; kendi duygularını; düşünCeleron ve hislerini sorgulayan; kendi yargıların farkında olup ve bunların aslında sadece yargı olduğunu bilen ; kendiyle mutlu olan; kendi kendine mutlu olabilen bir insan olmadığımızın göstergesidir.

Eğer bunları kendimizde göremiyorsak ÖTEKİ her zaman bizden daha anlamlı olacaktır.
Ötekinin olmadığını düşündüğünüzde içimizi bir sıkıntı ve acı sarıyorsa ve hayır kesinlikle olmalı diye seçimsiz bir düşünce beliriyorsa bunlar ; Ötekinin ne kadar anlamlı olduğundan daha çok bizim kendimizde görmemiz gereken ve göremediğimiz şeyleri gösteren birer ipucudur.

Ötekini Mutlu edince Mutlu oluyorum diyeniniz çoktur. Ya öteki doyumsuzsa? Ya öteki mutsuzluğunun sorumlusu olarakta sizi görterecekse. Evet evet sonunda mutsuzluğunun sorumlusu siz olacaksınızdır. Yani üzmekten korkarken ; üzmek kaçınılmazdır.

Ötekinin mutluluk kaynağını kendiniz olarak görüyorsanız kendinizi daha fazlasını vermekte mecbur hissetmeye başlarsınız.

Gün gelir artık yorulursun; yorulursunuz; yorulurum ve sorgulamaya başlarız. Görmemek için çaba sarfettiğimiz ne varsa artık kendini bize göstermeye başlar. Belki Depresyon belki Panik Bozukluk ve belki fiziksel rahatsızlıklarla birşeylerin yanlış gittiğini size söylemeye çalışacaktır bilinçdışı.

Yani aslında Psikolojik Rahatsızlıkların kendisi de birer Semptomdur. Sorunun kendisi değil probleme ulaşmak için Şifreli mesajlardır.

Psikoterapist bu şifreli mesajları sizinle birlikte çözümler. Kişisel tarihçenizİ irdeleyerek bunun kökünde ki yargıları ve kodlamaları sizin bilincinizé taşır.

Olduğunuz gibi olmaya GÖNÜLLÜ ve KABUL EDİŞTE olmanız için sonsuz olasılıklar nelerdir?

Sevgilerimle

Ziya ÜNLÜTÜRK