Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Annelik Tutumları

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Çocuğun gelecek yaşantısındaki kişilik bütünlüğünün sağlıklı oluşumu erken çocukluk dönemindeki anne-çocuk ilişkisindeki anne tutumuyla bağlantılıdır. Yapılan çalışmalar çocuğun sosyo-duygusal gelişiminin olumlu yönde seyretmesini; okulöncesi dönemde annenin çocuğa yönelik tutum ve davranışlarına bağlamıştır. Tutum ve davranışlarla ifade edilmek istenen annenin otorite/disiplin ortamındaki güç kullanımı; duygularını ifade etme şekli ve çocuğuna karşı gösterdiği duyarlılıktır. Örneğin annenin okulöncesi dönemde sergilediği duyarlı ve sıcak yaklaşımın çocukta olumlu duygular oluşturduğu ve çocuğun annenin kurallarına uyumunu arttırdığını kanıtlayan çalışmalar bulunmuştur (Akt. Aksan;2009).

Okulöncesi dönemden başlayarak sergilenen sıcak ve duyarlı ebeveyn tutumu çocuğa hem sevildiğini hem de anlaşıldığını hissettirir. Ebeveynleri tarafından anlaşıldığını düşünen çocuk ise sınırlamalara ve kısıtlamalara olumlu yaklaşım sergilerler. Önemli olan problemli zamanlarda yetişkinin kendi gerginliğini kontrol ederek çocuğa olumlu geri bildirimde bulunmasıdır. Çocukla karşılaşılan sorunda yetişkinin öfke patlaması yaşaması çocukta çaresizlik; korku; yalnızlık hissi; anlaşılmazlık; kaygı ve öfke gibi duygulanımların ortaya çıkmasına neden olur. Böyle bir durumda yapılması gereken yetişkinin gerginliğini kontrol altına alıp çocukla sakin bir şekilde iletişime geçmesidir.
Anne-çocuk ilişkisindeki yaygın anne tutumlarını olumlu ve olumsuz tutumlar olmak üzere iki başlık altında inceleyebiliriz.

Olumlu anne tutumları H. Yavuzer (2010) tarafından ’duyarlı; ulaşılabilir ve kabul eden anne’ ve ’destekleyen; demokrat; işbirlikçi anne’ ; olumsuz anne tutumları ise ‘ilgisiz; reddeden; ihmal eden; baskıcı/otoriter; mükemmeliyetçi; aşırı koruyucu anne şeklindesınıflandırılmıştır.

Olumlu Annelik Tutumları

Duyarlı; Ulaşılabilir ve Kabul Eden Anne


Anne hamilelik öncesinden çocuğu bilinçli olarak ister ve kabullenir. Çocuğun doğumundan sonra ondan gelen iletişim sembollerine kendini açmıştır. Çocuğuyla konuşur; çocuğun çıkardığı sesleri yansıtır; onunla göz temasında bulunur. Çocuğu büyüdükçe onun karşılaştığı zorlukların dozunu aşamalı olarak ayarlar ve bu zorlukları katlanılabilir hale getirir. Annenin çocuğuyla iletişime açık oluşu; onu hem fiziksel hem de psikolojik açıdan kucaklayışı anne-çocuk arasında sıcak bir ilişki gelişmesini sağlar. İlişkiye yapılan bu olumlu yatırım ileriki dönemde çocuğun anneye olumlu yaklaşımı ve kurallara itaati olarak geri dönecektir. Burada beklenen itaat mutlak ve katı bir şekilde ‘annenin dediği olur’ yaklaşımı değildir. Beklenen kriz anlarında soğukkanlı davranan; konulan kuralların nedenlerini açıklayarak sabırla yaklaşan anne tarafından anlaşıldığını hisseden çocuğun itaatidir. Unutulmamalıdır ki baskıcı ve katı itaat istenilen ortamlarda çocuğun kuralları içselleştirebilmesi yetersiz kalmaktadır.

Destekleyen; Demokrat; İşbirlikçi Anne

Demokratik bir ortamda çocuğunun bağımsızlığına saygı duyan annelerdir. Çocuğun bir şeyler başarmak için giriştiği mücadeleyi destekler ve olumlu geri bildirimlerde bulunur. Anne; çocuğa olan sevgisini ve denetimini harmanlayarak çocuğun gelişimini olumlu şekilde etkileyecek bir tutum sergiler. Anne çocuğunu koşulsuz kabul eder fakat uyulması gereken kurallar da vardır. Bu kurallar sayesinde anne çocuğunun benlik denetimini geliştirir ve çocuğu toplumsal yaşantıdaki kurallara hazırlar.

Olumsuz Annelik Tutumları

İlgisiz Anne


İlgisiz anne kendi arzu ve isteklerini çocuğunun ihtiyaçlarının önünde tutar. Kendi duyguları ve düşünceleriyle meşgul olması çocuktan gelen iletişim çabalarının karşılıksız kalmasına neden olur. Anne-çocuk arasındaki ilişki kayıtsız ve soğuk olarak tanımlanabilir. Böyle bir ilişkide duygusal doyuma ulaşamayan çocuk yetişkinlik dönemindeki ilişkilerinde sıkıntı yaşayabilir.

Reddeden ve İhmal Eden Anne

Genellikle baskı yoluyla çocuğu üzerinde denetim sağlamaya çalışırlar. Sevgi ve şefkat yerine kayıtsızlık ve öfke içerisindedirler. Çocuklarıyla fiziksel temas kurmazlar; kucaklarına alıp sevmezler. Genellikle çocuklarıyla bir bakıcının ilgilenmesini sağlayıp kendi yaşantılarını sürmeyi tercih ederler. Reddedilen çocuk sonraki dönemlerde anne tarafından psikolojik ya da fiziksel cezalandırmalara maruz kalabilir. Annenin bu olumsuz tutumları çocukta düşük benlik saygısına ve hırçın ya da içine kapanık bir çocuk yetişmesine neden olabilir. Ayrıca annenin çocuktan aşırı beklentisi ve saldırgan davranışı ileriki dönemlerde bazı davranış bozukluklarına da neden olabilmektedir.

Baskıcı/Otoriter Anne


Baskıcı annelik tutumu sergileyen kişiler çocuklarından mutlak itaat beklerler. Koydukları kuralların çocukları tarafından sorgulanmasına izin vermez; bu da kuralların neden gerekli olduklarını anlamalarına engel olur. Bu anneler genelde gergin ve agresif bir tutum sergilerler. Çocuklarının itaatsizliklerine karşı tahammülsüzdürler ve bağırarak iletişim kurarlar. Böylesi bir ilişkide bazı çocuklar anne bağırsa da onunla iletişim kuruyor olmayı sevgi belirtisi olarak yorumlar.

Uzman Psikolog;
Pınar Hocaoğlu