İlk Yazışmada @şk
İlk Yazışmada Aşk
21 yy teknoloji çağının muhteşem icadı olan internet sayesinde eriştiğimiz iletişim ve bilgi edinme kolaylığına çok kısa sürede adapte olduk. Endüstri; iş yemek; reklam; moda; medyadan sonra duygularımızı da teslim etmiştik bu kolaylığa.
İnternetin emek sarf etmeden hızlı tüketimi; fiziksel üşengeçliğin yanında duygu üşengeçliğini de hayat standartlarımıza empoze etti. Değişen teknoloji hızının gerektirdiği aşırı tüketim alışkanlığı duygularımızın evrimselleşmesini hızlandırdı. Yorucu iş temposu arasında yenen hazır yemekler gibi ilişkiler fast food tadında yaşanıyordu artık. Hızlı tüketilen; sadece anlık açlığı bastıran atıştırmalar ve sonuç olarak duygusal obezite pişmanlığı. Artık bilgi dahil olmak üzere her şeyi hazır edinmeye çalışan bir nesil yetişmişti. Günümüzün hazıra alışkın nesli belli bir zaman sürecinde emek vererek;sabırla kazanılan aşk; sevgi; güven duygularını çaba sarf etmeden elde etme üşengeçliğine kapıldı. Basamakları teker teker çıkmak yerine bir anda tepeye çıkma hırsı duygularımızı anlamsızlaştırmıştı.
Eskiden selam verebilmek için beklenen günlerin; mektupla başlayan aşkların yerini sosyal medya aşkları aldı. Öyle çok insan var ki sokaklara çıkmak; insanlarla buluşmak yerine internetten yeni arkadaşlar yeni aşklar edinmeyi tercih eden. Arkadaşları pullar gibi toplayıp; nicelik ile nitelik arasındaki ayrımın farkına varmadan arkadaşlığın derin anlamı ve yakınlığını internet sohbetlerine ve fotoğraflara değişebiliyor. Gerçek arkadaşlıklar gerçek duygular yaşamak yerine sonu gelmez kişisel promosyonlara takıntılı hale geliyoruz. Masallardaki beyaz atlı prensini; uyuyan prensesini avucundaki akıllı telefondan ulaşmaya çalışıyorduk. internette saatlerimizi kişisel profiller kurmaya ve bir sonraki mesajımızda en uygun kelimeyi seçmeye en iyi gözüktüğümüz fotoğrafı seçmeye harcıyoruz.
Bununla birlikte oluşturduğumuz mükemmel profil doğrultusunda karşıdan beklentilerimizde kusursuzlaşıyor. Fakat beklentiler çok yüksek olunca hiçbir şekilde tatminde olunamıyor. zaten mükemmel ve kusursuz olanı arayan bir kalp fani ve kusurlu sevgilerle nasıl tatmin olabilir ki? Sadece profil resminden ve yazı karekterinden yola çıkarak ütopik hayaller kuran kişi elde etme duygusu bastırıp gözündeki hayal perdesini indirince sanal dünyanın acımasızlığıyla tanışmış oluyor. Geriye elinde gerçekleşmemiş hayaller mutsuz aşklar; ve bir yığın pişmanlıklar kalıyor. Aşk ekranda beliren slm ile başlayan sonrasında ayakları yerden kesen duygu yanılsamasıydı artık. Daha da ötesi ilk bakışta aşk ilk yazışmada aşka dönüşmüştü.
İnternetin hayatımızı kolaylaştırdı mı izole mi ettiği tartışılır fakat son 10 yılda boşanma oranlarının % 38 oranında arttığını ve bu bu boşanmaların %53 nün evliliklerin ilk 2 yılında gerçekleştiğini değerlendirirsek evlilik gibi çoğu duygularımızın sanal dünyaya boyun eğdiğini söyleyebiliriz.
Son olarak bir yastıkta kocamak ... ömür boyu mutluluk...iyi günde kötü günde...hastalıkta sağlıkta... evlilik akdinin seramonisinde çiftlerin birbirine verdikleri umut dolu dileklere online ve offline olduğunuz her yerde... şartını da ekleyecek noktaya gelmememiz temennisiyle...
Psikolog ve Evlilik Terapisti
Mehmet CAN
21 yy teknoloji çağının muhteşem icadı olan internet sayesinde eriştiğimiz iletişim ve bilgi edinme kolaylığına çok kısa sürede adapte olduk. Endüstri; iş yemek; reklam; moda; medyadan sonra duygularımızı da teslim etmiştik bu kolaylığa.
İnternetin emek sarf etmeden hızlı tüketimi; fiziksel üşengeçliğin yanında duygu üşengeçliğini de hayat standartlarımıza empoze etti. Değişen teknoloji hızının gerektirdiği aşırı tüketim alışkanlığı duygularımızın evrimselleşmesini hızlandırdı. Yorucu iş temposu arasında yenen hazır yemekler gibi ilişkiler fast food tadında yaşanıyordu artık. Hızlı tüketilen; sadece anlık açlığı bastıran atıştırmalar ve sonuç olarak duygusal obezite pişmanlığı. Artık bilgi dahil olmak üzere her şeyi hazır edinmeye çalışan bir nesil yetişmişti. Günümüzün hazıra alışkın nesli belli bir zaman sürecinde emek vererek;sabırla kazanılan aşk; sevgi; güven duygularını çaba sarf etmeden elde etme üşengeçliğine kapıldı. Basamakları teker teker çıkmak yerine bir anda tepeye çıkma hırsı duygularımızı anlamsızlaştırmıştı.
Eskiden selam verebilmek için beklenen günlerin; mektupla başlayan aşkların yerini sosyal medya aşkları aldı. Öyle çok insan var ki sokaklara çıkmak; insanlarla buluşmak yerine internetten yeni arkadaşlar yeni aşklar edinmeyi tercih eden. Arkadaşları pullar gibi toplayıp; nicelik ile nitelik arasındaki ayrımın farkına varmadan arkadaşlığın derin anlamı ve yakınlığını internet sohbetlerine ve fotoğraflara değişebiliyor. Gerçek arkadaşlıklar gerçek duygular yaşamak yerine sonu gelmez kişisel promosyonlara takıntılı hale geliyoruz. Masallardaki beyaz atlı prensini; uyuyan prensesini avucundaki akıllı telefondan ulaşmaya çalışıyorduk. internette saatlerimizi kişisel profiller kurmaya ve bir sonraki mesajımızda en uygun kelimeyi seçmeye en iyi gözüktüğümüz fotoğrafı seçmeye harcıyoruz.
Bununla birlikte oluşturduğumuz mükemmel profil doğrultusunda karşıdan beklentilerimizde kusursuzlaşıyor. Fakat beklentiler çok yüksek olunca hiçbir şekilde tatminde olunamıyor. zaten mükemmel ve kusursuz olanı arayan bir kalp fani ve kusurlu sevgilerle nasıl tatmin olabilir ki? Sadece profil resminden ve yazı karekterinden yola çıkarak ütopik hayaller kuran kişi elde etme duygusu bastırıp gözündeki hayal perdesini indirince sanal dünyanın acımasızlığıyla tanışmış oluyor. Geriye elinde gerçekleşmemiş hayaller mutsuz aşklar; ve bir yığın pişmanlıklar kalıyor. Aşk ekranda beliren slm ile başlayan sonrasında ayakları yerden kesen duygu yanılsamasıydı artık. Daha da ötesi ilk bakışta aşk ilk yazışmada aşka dönüşmüştü.
İnternetin hayatımızı kolaylaştırdı mı izole mi ettiği tartışılır fakat son 10 yılda boşanma oranlarının % 38 oranında arttığını ve bu bu boşanmaların %53 nün evliliklerin ilk 2 yılında gerçekleştiğini değerlendirirsek evlilik gibi çoğu duygularımızın sanal dünyaya boyun eğdiğini söyleyebiliriz.
Son olarak bir yastıkta kocamak ... ömür boyu mutluluk...iyi günde kötü günde...hastalıkta sağlıkta... evlilik akdinin seramonisinde çiftlerin birbirine verdikleri umut dolu dileklere online ve offline olduğunuz her yerde... şartını da ekleyecek noktaya gelmememiz temennisiyle...
Psikolog ve Evlilik Terapisti
Mehmet CAN