İlişkilerde; evliliklerde; çiftler arasında genellemeler; tehlikeli ve kişiyi ait olmadığı sanal duvarlar içine hapseden önyargı da içeren;zorlayıcı ve rahatsız edici cümleleri de içeren ifadelerdir.Birbirimize kusurlarımız gibi görünen şeyler aslında farklılıklarımızdır ve bizi zenginleştirir.
Her insan kendi ait olduğu yaşamıyla biricik ve özeldir.Her insan kendisinin özellikle de bir evlilik ilişkisi içerisinde; özel ve değerli hissetmek ister.Bu çok tabiidir.Genellemeler ise bu duygunun tam zıddıdır. Kişiyi;değersizleştiren;biricikliğini ortadan kaldıran şeylerdir. Aslında ;genelleme yapıldığı zaman bu içinde büyük yanılgılarıda içerir.Çünkü;hiçbir insan tıpatıp birbirine benzemez;aynı evde aynı ebeveynlerin büyüttüğü ikizlerle yapılan bilimsel araştırmalarda dahi;ikiz çocukların farklı karakter yapılarında oldukları;seçimlerinin farklı;değişik olabileceği gösterilmiştir.
Çiftler; genellemeyi sıklıkla kullanıldıklarında ilişkide sorumluluk almayı reddediyor olabilirler.Yani; " kadınlar şöyle davranmalıdır; ya da erkekler böyle yapmalıdır; bu durumun tek doğrusu bu;zaten herkes böyle yapıyor" diyerek önyargılı davranan çiftler; aslında birbirleriyle birebir ilişki kurmaktan kaçınarak genellemelerin arkasına saklanıyor olabilirler. Çünkü; bu daha kolaydır.Fakat; çiftlerin birbirleriyle sağlıklı bir iletişim kurarak birbirlerini tanımaya; anlamaya çabalamaları ; ciddi bir emek ve zaman isteyecektir.Bazen kolaya kaçmak çeşitli nedenlerden dolayı çiftlere göre bir yol olarak tercih edilebiliyor.
Birbirini tanımak dediğimiz zaman; yakınlık kavramının önemi devreye girmektedir. Yakınlık derken; ‘ iki kişinin arasındaki etkileşimin iki kişinin arasındaki bağı pekiştirip güçlendirmiş olduğu aktif; sevecen bir karşılıklı ilişki kastedilmektedir.İnsanlar; yakın ilişkilerde; kabul görme; güvende olma; sevgi; reddedilme; düş kırıklığı; kıskançlık; gibi birçok duyguyu da aynı zamanda deneyimlemektedir. Çiftler birbirini ne kadar tanımaktadır ve nasıl bir yakınlığa sahiplerdir? Bu ilişkide birçok problemin temelinde olan ana bir zemindir.
Gottman (2014); evliliği sürdürebilmek için yedi önemli ilkeden bahseder. Birincisi; sevgi haritalarını büyütmek; yani;çiftlerin birbirlerinin dünyasıyla yakından ilgili olması; birbirlerini yakından tanımaları; ikincisi; sevgi ve hayranlığı geliştirmek; yani; çiftlerin birbirlerinin saygıya ve hayranlığa değer oldukları duygusunu taşımaları; üçüncüsü; uzaklaşmak yerine yakınlaşmak; yani; çiftlerin birbirlerine dikkat;sevgi; mizah anlayışı ve destekleri için davetiye çıkardıklarından bahseder ;bunun sonucunda çiftler birbirlerine yakınlaşmaları ;ya da uzaklaşmayı seçmeleri; dördüncüsü; eşlerin birbirlerini etkilemelerine izin vermeleri yani; birbirlerinin bir sorun karşısında önerilerine açık olmaları ve bunu uygulayabilme becerileri; beşincisi; çözülebilir sorunları çözebilmek yani; yumuşak bir konuşmayla ;onarma girişimlerinde bulunmak; kendini ve eşini yatıştırabilmek; uzlaşabilmek ve hatalara karşı hoşgörülü olabilmek ;altıncısı; kilitlenmenin üstesinden gelebilmek; yani; sorunların altında bazı zamanlarda çiftlerin kendi yaşamlarından getirdikleri hayallerinin gerçekleşmemesi ve bunun yüzeyde görünen sıkıntı veren olayların altında yer alabileceği ve sorunların kilitlenip kalabileceğini söyler ;yedincisi ise; ortak anlam yaratmanın önemi yani; evlilikte ortak bir kültür geliştirmek; ortak bir anlam duygusu yaratabilmek;kendi hayalleriyle birlikte bunları çocuklarına aktarabilme duygusu gibi örnekleyerek; evliliği sürdürmenin etkili olan yollarından bahseder.
Bir diğer yönüyle de; Bütün kadınlar/erkekler gibi sen de; her zaman böyle yapıyorsun! diye konuşmaya başlayan bir çift de; diğeriyle aslında konuşmayı başlatmış ve bitirmiş sayılır.Bu genellemeyi hisseden diğer taraf zaten konuşmayı istemeyecek ya da konuşma sağlıksız bir şekilde kavgaya dönüşecektir.
Bu yüzden; çiftler ilişkilerinde bir problem olduğunu hissettikleri zaman; gerçek yakınlıklarının nasıl olduğuna bakarak daha sonrasında da genellemelerin arkasına sığınmadan; erkekler/kadınlar böyle yapmalı demek yerine;problemdeki kendi paylarını da düşünerek birbirlerini ne kadar tanıdıkları; anlayabildikleri ve iletişim kurma yollarının nasıl olduğunu sorgulayabilmelidirler.Uyumlu bir evlilik; birbiriyle etkileşebilen; evlilik ve aileyi ilgilendiren problemlerde fikir birliği içerisinde olabilen ve problemlerini olumlu bir tarzda çözebilen çiftlerin evliliği olarak tanımlanmaktadır. Çiftlerin uyumlu birlikteliklerinin sonucu olarak da evlilik hayatındaki memnuniyet ve mutlulukta artmaktadır.
Çözümün olamayacağını düşündükleri noktada da;çiftler ilişkileri hastalanmadan bir çift terapistinden destek almalıdırlar.