Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Cinselliği Konuşmak

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
Herhangi bir sağlık problemi karşısında doktora gitmek ve yardım almak konusunda sıkıntı çekmeyen pek çok insan;söz konusu cinsel problemler olduğunda aynı rahatlığı gösteremeyebiliyor.

Ülkemizde halen cinsellik bir tabu olarak kabul ediliyor.Cinsel problemleri olan çiftler de bu yaklaşımdan nasibini alıyor.Erkeklerin ve kadınların cinsel problemleri paylaşmakla ilgili farklı sebepleri olabiliyor.Erkekler açısından cinsel problemi olduğunu söylemek bir zayıflık göstergesi olarak algılanıyor.Erkeklik organı "penis"e atfedilen iktidar ve güç söylemi;erkeğin bu konuda yardım almasının önüne geçebiliyor.Aslında "penis" ve "iktidar" ilişkisi ataerkil bir söylemin ürünüdür.Penis işlev görüyorken sorun yokken;işlev görmüyorsa alay konusu dahi olabilir.Tarihte ve hatta günümüzde bu kadar anlam yüklenen bir organa(penis) sahip olan erkeğin işi hiç de kolay değildir.Penisin iktidara endekslenmesi;olası bir problemde erkeğin kendisini aşağılanmış ve başarısız hissetmesine yol açabiliyor.

Kadınlar için ise durum daha farklı seyrediyor.Çocukluktan itibaren cinsel konularda baskı altında yetiştirilen kız çocuğu;büyüdüğünde herhangi bir cinsel talebi dile getirme veya konuşma konusunda sıkıntı yaşayan bir kadına dönüşebiliyor.Orgazm olmayan ve ya olmadığını düşünen bir kadın;bunu dile getirmek yerine orgazm taklidi yapıp eşini memnun etme yoluna gidiyor çoğu kez.Eşinin tepkisinden çekindiği ve ya ahlaki sebeplerden ötürü dile getirmesinin uygun olmadığını düşünebiliyor.

Bireyselleşmiş;ayrışmış ve cinselliğin kendisi için de bir hak olduğunu düşünen kadınlar;yardım alma konusunda da benzer özgüveni gösterebiliyorlar.
Sonuç olarak;cinsel problemler;eşlerin birbirleriyle açık ve net bir iletişim ortamında konuşmasıyla dahi büyük oranda çözülebilen problemlerdir.Cinsel enerji bir yaşam enerjisidir ve çiftin cinsel ilişkisi insan yaşamının tamamlayıcı bir parçasıdır.
Ebeveynler olarak da cinselliği çocuklarımızla konuşmak ve bu konuda eğitim vermek görevlerimiz arasındadır.Çoğu anne baba cinselliği konuşmaktan utandığı için;mümkün olduğunca bu konuyu erteleme çabasına girer.Oysa çocuklar tüm saflıklarıyla;kafalarını karıştıran ve merak ettikleri konular hakkında soru sormak isterler. Nasıl davranması gerektiği konusunda hazırlıksız olan anne babalarda cinsellikle ilgili bu sorular kaygı uyandırabilir. Bu kaygı bazen yeterince bilgili olmadıklarını düşünmelerinden de kaynaklanabilir. Bu durumda yapılması gereken;çocuğun gelişim dönemleri ve bu dönemlerindeki fiziksel ruhsal ihtiyaçları konusunda bilgi sahibi olmaktır. Ayrıca bu konu eşler arasında da konuşulması gereken bir konudur.
Ebeveyni ile her konuda konuşabilen bir çocuk cinsellikle ilgili sorularını da öncelikle ailesiyle paylaşacaktır.Cinsellik ayaküstü konuşulacak bir konu değildir ve çocuğunuzun soruları olduğunda ona yeterli zamanı tanımak sağlıklı bir iletişim kurmanızı sağlayacaktır.

Cinsellik hakkında anlatacağımız bilgi;çocuğumuzun gelişim düzeyine uygun olmalıdır. Bizlere yönelttikleri sorular onların bigi düzeylerini de anlamamıza yardımcı olur. Sordukları sorulara kısa ve net cevaplar vermek en doğrusudur.Bu bilgiyi algılayıp sindirdikten sonra kendi tanımını yapacaktır.Sonra başka bir soruyla karşımıza gelebilir.Çocuklar hazır olduklarında bize soru sorarlar.Fazlaca sunulan ve hazır olmadıkları halde verilen bilgi kafalarını karıştırabilir.Sorularına gülmek; yargılamak ve ayıp gibi cümleler kurmak asla yapılmaması gereken bir tavırdır.Ses tonumuz ve vücut dilimiz şevkatli ve kabullenici olmalıdır.Herkesle cinselliğin konuşulamayacağını ve sınırların olduğunu hissettiren bir tutum içinde olmalıyız.

Çocuklar merak ettikleri soruların yanıtlarını ebeveynlerinden öğrenemezse internetten;arkadaşlarından;televizyondan veya başka kaynaklardan öğrenmeye çalışacaklardır.Kontrolsüzce sunulan bu bilgi yarardan çok zarar getirebilir.
Çocuğunun bir arkadaşıyla cinsel oyun oynadığını farkeden anne ona kızmadan"sanırım siz bedenlerinizi merak ediyorsunuz"deyip kız ve erkek çocukların cinsel organlarının farklılığı hakkında bilgi verirse;doğru mesaj vermiş olur.Erkek çocuğun"acaba kızların da benim gibi pipisi var mı?" merakı;"kızlar ve erkekler birbirinden farklıdır;erkeklerin penisi vardır kızların ise vajinası"demek yeterli bir açıklama olacaktır.Böyle bir cevap vererek çocuğa merak ettiğinde sorabilirsin mesajı da verilmiş olur.

Okul öncesi dönemde;cinsiyet farkı gözetmeksizin cinsellikle ilgili sorulara hem anne hem baba cevap verebilir. Daha sonraki yaşlarda çocuğun hemcinsi olan ebeveyn ile konuşması uygun olacaktır.Ancak diğer ebeveyn de konudar haberdar edilmelidir.Eğer tek ebeveynli bir aileyse ve çocuk ebeveynlerinden hemcinsi olanla görüşmüyorsa;özdeşim kurabileceği ve güvenebileceği bir yakın akraba devreye girebilir.
Cinsel eğitim ile öncelikle çocuğun kız ve erkek rollerini kabul etmesine;kendi cinsinin özelliklerini öğrenmesine yardımcı olunur.Toplumsal rollere farkındalık sağlanmış olur.Çocuk kendi bedeni ve karşı cinsin bedenini tanır;kendi bedenine ait kişisel bakım gibi sorumlulukları öğrenir.

Yine çocuğun aile içerisinde sağlıklı bir cinsel eğitim alması bedeninin özel olduğunu;mahremiyet sınırlarını öğrenmesini sağlar ve çocuğu olası bir cinsel tacizden korur.