Okula başlamak sadece çocuklar için değil anne; baba ve yakın aile fertleri için de bir durum-düzen değişikliği demektir. Okula başlayan öğrenci ile beraber aile fertleri de heyecanlanır zaman zaman da kaygılanabilirler. Bazı çocuklar okula daha çabuk alışırken bazıları okula alışmakta zorlanabilirler. Uyum sürecinde gözlenen bu farklılıklar öğrencinin duygusal hazır oluşluluğundan; okula başlamadan önceki süreçte edinilen alışkanlıklarından ve taşınma; ebeveynlerden birisinin seyahati; kardeş doğumu; bir yakının kaybı gibi durum değişikliklerinden kaynaklanıyor olabilir.
Ebeveynlerine karşı güven duygusu pekişmiş olan; ebeveynlerinin kendisini belirli bir saatte gelip alacağına inanan öğrencilerin okula uyumu daha kolay olmaktadır. Çocuklar; başlangıçta anne-babalarından ayrılmak istemedikleri için tepki gösterirler. “Hiç bilmediğim bir yerde; tanımadığım çocuklar ve yetişkinlerle beni neden burada bırakmak istiyorlar; yoksa beni terk mi edecekler?”; yeni kardeşi doğan çocuklar ise; “annem ve kardeşim evde ne yapıyorlar? Annem kardeşimle yalnız kalmak için mi beni okula gönderiyor?”; “Ya gelip beni okuldan almazlarsa; ben okuldayken annemin ya da babamın başına bir şey gelirse” vb. düşüncelerle çocuklar ebeveynlerinden ayrılmak istemezler. Bu yüzden okulun güvenli bir yer olduğunu onlara anlatmanız gerekir. Ama öncelikle okulun güvenli bir yer olduğuna siz inanmalısınız ve ayrılık konusundaki endişelerinizi çocuğunuza yansıtmamalısınız. Aksi halde çocuklarınız bunu hisseder ve uyum süreci zorlaşır.
Okula başlamadan önce çocuğunuza okul hakkında açıklamalarda bulunmanız; okula gidip öğretmeni ile tanışmanız; nerede yemek yiyeceğini; tuvaleti geldiğinde kimden yardım isteyeceğini söylemeniz çocuğunuzun kaygılarını azaltmada etkili olur ve okula adaptasyonunu kolaylaştırır. Çocuğunuza okul hakkında bilgi verirken abartılmış ve yanlış açıklamalarda bulunmaktan kaçının. Çocuğunuz okul hakkında söyledikleriniz ile okulu arasında fark olduğunu görürse size ya da okuluna olan güveni azalır.
Okula başlamadan önce çocuğunuz ile okul alışverişine çıkmanız; gerekli olan malzemeleri alırken onun seçmesine izin vermeniz okula ısınmasını sağlayacaktır.
Okula uyum sürecinde bazı çocuklar ebeveynlerinin kendilerini okulda bırakıp gitmelerine tepki gösterebilirler; anne - babasının yanında kalmasını; beraber yemek yemeyi; beraber oyun oynamayı isteyebilirler; ağlayabilirler. Böyle durumlarda ebeveynlerin sabırlı ve kararlı olmaları gerekmektedir. Okulun kapısında vedalaşma kısmını mümkün olduğunca kısa tutmalı; akşam yine söylediğiniz saatte gelip onu okuldan alacağınızı belirtmelisiniz. Çocuğunuz okula servis ile gelip gidiyorsa evden ayrılırken vedalaşmalı ve akşam tekrar evde görüşeceğinizi ona hatırlatmalısınız.
Yaptığı olumsuz davranışların karşılığında onu cezalandırmak için hiçbir zaman “çok yaramazlık yaptığın için seni okula göndereceğim” gibi ifadelerde bulunmayın. Çocuğunuz okula gitmeyi bir tehdit olarak algılamamalı. Bunun yerine kendi okul yaşantınızdan; okulda öğrendiklerinizden; arkadaşlarınız ve öğretmenleriniz ile okulda ne kadar güzel vakit geçirdiğinizden bahsederek ya da o dönemlerde çekilmiş olan fotoğraflarınıza birlikte bakarak çocuğunuzu okula gitmeye teşvik edebilirsiniz.
Son olarak okula uyum sürecinin ortalama 3–4 hafta gibi bir sürede tamamlandığını; okula uyum süresinde bireysel farklılıkların olabileceğini ve ülkemizde annelerin çocuklarına göre uyum sağlamada daha çok zorlandıklarını unutmayın. Anneden çocuğa geçen olumlu duygular okula uyum sürecini hızlandıracaktır.