İdrar sisteminin asıl görevi; kanda erimiş halde bulunan mineraller (Na; K vb.nin) ile suyun atılımı veya biriktirilmesinin selektif kontrolünü sağlayarak vücut iç ortamının dengesini (Homeostasis) korumaktır. Su ve mineral dengesine ek olarak; bir kısmı toksik olan (Örneğin Üre vb.) metabolik artıklar da böbrekler yolu ile idrara geçirilerek vücut dışına atılır. Böbrekler; Homeostatik ödevini Filtrasyon (süzme); Resorpsiyon (geri emme) ve Ekskresyon (salgılama; dışarı atma) fonksiyonları ile gerçekleştirir. İdrar sistemi; idrar üreten bir çift böbrek ile üreterler; sidik kesesi ve üretra dan oluşan iletici yollardan ibarettir. Bunları ayrı ayrı inceleyeceğiz.
1. BÖBREKLER - RENES
Böbrekler; Filtrasyon Resorpsiyon ve Eksekresyon fonksiyonları ile günde kendilerine gelen 1700 litre kandan 2 - 2;5 litre idrar oluşturduklarından idrar üreten organ anlamında ORGANA UROPOETICA olarak adlandırılır. Sağlı-sollu bir çift organ olan böbrekler; Periton’un arkasında (Retroperitoneal konumda); omurganın iki yanında karın arka duvarına yaslanmış şekilde bulunurlar. Topografik olarak; Sağ böbrek T-12 – L-3; Sol böbrek T-11 – L-2 düzeyinde yer alır.
Böbrekler fasulye benzeri şekildedirler. Her böbreğin ön ve arka iki yüzü konveks bir dış kenarı ile konkav bir iç kenarı vardır. İç kenarda (Margo medialis) böbreğe girip-çıkan oluşumlar için dikine bir yarık (Hilus renale) bulunur. Hilus renale den böbreğin içine doğru Sinus renalis olarak adlandırılan bir boşluk uzanır. Hilus renale deki yapılar; önden arkaya doğru V. renalis; A. renalis; Ureter şeklinde sıralanırlar.
Yetişkin bir insanda bir böbreğin ortalama ağırlığı 130-150 gr. boyutları ise 12 x 6 x 3 cm dir.
Her bir böbrek üç katmanlı bir destek ve örtü dokusu ile sarılmıştır.
1.Capsula fibrosa (Renal kapsül) olarak adlandırılan iç örtü böbreği dıştan sarar; sağlam; genişleme yeteneği az fibröz doku katmanıdır.
2. Capsula adiposa (Perirenal yağ kapsülü); orta katman olup Capsula fibrosa yı dıştan sarar. Capsula adiposa böbreği darbelere karşı korur.
3. Tunica fibrosa (Fascia renalis); en dış örtü olup; karın duvarındaki Ekstraperitoneal yağ dokusunun Fascia subserosa yoğunlaşması ile oluştuğu kabul edilir. Perirenal fasiya; böbreğin normal pozisyonda durmasına yardım eder. Fascia prerenalis ve Fascia retrorenalis olarak iki yaprağı vardır.
Böbreğin arkasında; Perirenal fasiyanın dışında olarak; Pararenal yağ kapsülü (Corpus adiposum pararenale) yer alır. Fascia renalis; önden Parietal periton ile sarılmıştır.
BÖBREKLERİN YAPISI
Böbreğe frontal bir ensizyon yapıldığında; içten dışa doğru üç farklı bölge ayırt edilir.
Pelvis renalis; tepesi Hilus renale den çıkmış Ureter le uzanan; gövdesi Sinus renalis içine oturmuş kas ve zardan yapılı; huni şekilli bir bölümdür.
Pelvis renalis; Proksimalde büyük ve küçük kaliksler (Calix renalis majoris et minoris) şeklinde böbrek dokusu içine uzarır.
Küçük ve büyük kaliksler; Pelvis renalis ve Ureter arbor excretorius olarak adlandırılan boşaltım ağacını oluştururlar.
Böbrek kitlesinin yaklaşık 2/3 ünü kapsayan Medulla renalis; 8-18 (ortalama 12 adet) adet Piramidal yapı içerir. Tabanları Cortex renalis e; tepeleri küçük kalikslere oturan Piramidal oluşumlara Pyramis renalis (Malpighi piramidleri) denir.
Malpighi piramidleri; Nefronun distal borucukları ile toplayıcı borularını içerir. Taze anatomi kadavralarının diseksiyonunda bu oluşumlara Processus ferreini adı verilir.
Bu Piramidal borucuklar; içlerindeki filtre materyaldeki suyun geri emilimini (Reabsorpsiyon) sağlayarak idrarı konsantre ederler. Toplayıcı borular daha büyük olan Ductus papillaris’lere (Bellini kanalı) Ductus papillaris ler de Piramidlerin tepesindeki Foramen papillaris ler aracılığı ile küçük kalikslere açılırlar.
Böbrek kitlesinin 1/3 ünü kapsayan dış katman (Cortex renalis) çok sayıda düz ve kıvrımlı borucuklar; kan damarları ve gözle de görülebilen siferik yapılardan (Corpusculum renale) oluşur.
Korteksin böbrek kapsülüne yakın olan dış bölümüne Zona externa (Regio corticalis); Malpighi piramidlerine yakın olan iç bölümüne de Zona interna (Regio juxtamedullaris) denir.
Malpighi piramidleri arasında da daha koyu renkte kortikal bir doku bulunur. Piramidleri birbirinden ayıran bu kolonlar Columnae renales olarak adlandırılır. Bir Pyramis renalis ve etrafını saran kortikal yapıya topluca Lobus renalis denir.
BÖBREKLERİN KANLANMASI
Böbrekler vücudumuzdaki aynı boyuttaki herhangi bir organdan çok daha fazla kan alır. Bunun nedeni böbreklerin kanı zararlı artık maddelerden temizleyen temel organ olmalarıdır.
Kalp atımının % 20-25 ini kullanan böbrekler; her dakikada 1;2 litre; günde yaklaşık 1700 litre kan alır. Kanımız günde 340 kez böbreklerden geçerek zararlı artık maddelerden arındırılır. Bu işlem sırasında 1700 litre kanın onda biri kadar (yaklaşık 170 litre) Glomeruler fıltrat; Glomeruler filtrat’ın % l i kadar da 1.7 litre idrar oluşur.
Böbreğin arteriyel kanlanması; Aorta abdominalis in en büyük çift dalı olan A. renalis ile sağlanır. Her bir Renal arter; A. mesenterica superior un hemen aşağısında olarak L-1 – L-2 vertebra düzeyinde Aorta abdominalis ten çıkar. Sağ Renal arter daha uzundur. Hilus renale ye ulaşan Renal arter; ön ve arka bölüme; bu bölümlerde toplam 5 segmental dala ayrılır. Segmental dallar arasında beslenmeyi sağlayabilecek düzeyde anastomozlar olmadığından; bağlanmalarında segmental nekroz ortaya çıkar.
Ureter ler; idrarı Ppelvis renalis ten Vesica ürinaria’ ya (sidik kesesi) taşıyan 25-30 cm uzunluğunda iki ince muskuler borudur.
M. psoas major ların üzerine yaslanarak L-2 – L-5 vertebraların Transvers çıkıntıları boyunca vertikal şekilde uzanan Ureterler; Iliac damarları (Vasa iliacae) çaprazlayıp Pelvis boşluğuna girerler. Burada önce Pelvis duvarında yollarına devam eden Ureterler; daha sonra orta hatta yönelirler ve idrar kesesine girerler. Her birinin idrar kesesindeki deliğine Ostium ureteris denir. Ureterler sidik kesesine girmeden önce; erkeklerde Duc. deferens i; kadınlarda ise A. uterina yı çaprazlar. Bu çaprazlar (Özellikle A. uterina nın çaprazı) Cerrahi öneme sahiptir. Gidişleri boyunca; Ureterlerin Abdominal; Pelvis ve Duvar içi olmak üzere üç bölümü ayırt edilir.
1.Abdominal bölüm (Pars abdominalis) : Uretero-pelvik birleşekten (Ureter in başlangıcı) İliak damarları çaprazladığı yere (veya Linea terminalis e) kadar olan bölümdür.
2.Pelvik bölüm (Pars pelvica) : Ureter in; İliak damarları çaprazladığı yerden sidik kesesine girdiği noktaya kadar olan bölümdür.
3.Duvar içi bölümü (Pars intramuralis) : Ureter in; sidik kesesi duvarında yer alan 1.5-2 cm lik en kısa bölümüdür.
Ureter ler 3 doğal darlığa sahiptir. Üst darlık; Uretero-pelvik birleşekte; Orta darlık; iliak damarları çaprazladığı yerde; Alt darlık ise Pars intramuralis’ tedir. Alt darlık Ureter in en dar yeri kabul edilir; Taşlar en çok burada takılır.
URETERİN YAPISI
Ureter in duvar yapısı; içi boşluklu organların prensip olarak duvar yapısı şeklindedir.
İç katman olan Tunica mucosa çok katlı değişken epitel - Urethelium den yapılıdır ve bez içermez.
Orta katman - Tunica muscularis; içte Longitudinal; dışta Sirküler olmak üzere iki katmanlı bir düz kas katmanıdır.
Alt 1/3 bölümünde ise ek bir dış Longitudinal katman vardır.
Tunica muscularis teki periodik peristaltik kasılmalar idrarın mesaneye iletilmesine yardım eder.
Dış katman olan Tunica adventitia gevşek bağ dokusundan yapılıdır.
3. SİDİK KESESİ – VESICA URINARIA – MESANE
Sidik kesesi (Vesica urinaria - Sistis); Ureterler yolu ile gelen idrarın belli bir süre bekletildiği; gerektiğinde Urethra ya iletildiği; 300-500 ml hacimli; içi boşluklu muskuler bir organdır.
Vesica urinaria; Symphysis pubis in arkasında Pelvis boşluğunun tabanında böbrek ve ureterler gibi Retroperitoneal konumda yer alır.
Erkeklerde Rektum un önünde Prostat ın üzerinde; Kadınlarda ise Uterus ve Vagina nın önünde bulunur. Symphysis pubis ile Mesane arasında Spatium prevesicale (Retzius aralığı) bulunur.
Sidik kesesinin 4 bölümü vardır.
1.Apex vesicae : Sidik kesesinin sivri üst bölümü olup doluluk oranına göre Symphysis pubis veya karın ön duvarı ile komşuluk yapar. Apex ten göbeğe kadar uzayan bağa Lig. umbilicale medianum denir. Bu ligament Urachus un kalıntısıdır.
2.Fundus vesicae : Sidik kesesinin arka aşağıda kalan bölümü olup sağ-sol ureter buraya açılır. İç yüzünde Trigonum vesicae bulunur. Bu üçgenin üst köşelerine ureterlere (Ostium ureteris ler) açılır alt köşesinden Ostium urethrae internum başlar.
3.Corpus vesicae : Apex ve Fundus arasında kalan sidik kesesinin en büyük bölümüdür.
4.Cervix vesicae : Sidik kesesinin en alt dar bölümü Cervix (Mesane boynu) olup Uretra ile uzanır. Uretra’nın başlangıç deliğine Ostium urethrae internum denir.
SİDİK KESESİNİN DUVAR YAPISI
Sidik kesesinin duvar yapısı da Uriner yolların duvar yapısı gibi üç katmanlıdır. İçte Tunica mucosa; ortada Tunica muscularis; dışta Tunica serosa (Tunica adventitia) bulunur.
Tunica mucosa: Kalınca bir değişken epitel katmanı olup; Trigonum vesicae hariç diğer bölümlerde plikalar içerir.
Tunica muscularis: Üç katmanlı bir düz kas katmanıdır. Topluca M. detrussor vesicae olarak adlandırılır. Tunica muscularis içte ve dışta Longitudinal ortada sirküler seyirli kas liflerinden yapılmıştır. M. detrusor vesicae kasıldığında sidik kesesinin hacmi azalır ve içindeki idrar Uretraya gönderilir. Sirküler lifler; sidik kesesi boynunda iç Urethra sifinkteri’ni (M. sphincter vesicae veya M. sphincter urethrae internum) oluşturur. Parasempatik uyarı; M. detrusor vesicae yı kasarken bu sifinkteri gevşetir buna Mictio; Urinatio; İşeme denir.
Tunica serosa : Sadece üst ve yan yüzler Periton’dan derive olan seroz bir katman ile; diğer bölümler ise gevşek bağ dokusundan oluşan Tunica adventitia ile sarılıdır.
4. URETRA
Uretra (Urethra); sidik kesesinde toplanmış olan idrarı dışarı atmaya yarayan; mukoza ile kaplı; kassal bir borudur. Kadında sadece idrarın geçtiği bu yol; erkekte aynı zamanda gerektiğinde Ejekulat ın atılması için de kullanılır.
Urethra’nın iki deliği vardır. Sidik kesesinin içine açılan deliğine Ostium urethrae internum; dışarıya açılan deliğine Ostium urethrae externum denir.
Kadın ve erkek Uretrası arasında şekil; büyüklük ve fonksiyonel yönden farklılıklar vardır.
1.Urethra feminina - Kadın uretrası : Sidik kesesi boynundan başlayıp; Syphysis pubis’in arka-aşağısından geçerek Vulva da sonlanan 3-4 cm uzunluğunda bir borudur. Kadın uretra’sının; Pelvik; Membranöz ve Perineal bölümleri vardır.
2.Urethra masculina - Erkek uretrası : Sidik kesesi boynundaki Ostium urethrae internum ile Glans penis’in tepesindeki Ostium urethrae externum arasında uzanan 20 cm uzunluğunda bir borudur. Erkek uretrası; hem Uriner hem de Genital sistemin unsurudur. Erkek urethrası yolu boyunca Prostatik; Membranöz ve Spongioz olmak üzere üç bölümü vardır.
Pars prostatica: Uretranın Prostat bezi içinden geçen 3-4 cm lik ilk bölümüdür. Duc. Ejeculatorius’lar ve Prostat ın boşaltma kanalları buraya açılır. Uretra’nın en geniş yeri Pars prostatica dır. Bu bölümün arka duvarında uzunlamasına seyreden bir mukoza plikası (Crista urethralis) ile bunun ortasında bir kabartı (Colliculus seminalis) bulunur.
Pars membranacea: Urethra’nın; Diaphragma urogenitale yi geçen en kısa ve en dar bölümüdür. Burada Sphincter urethrae (istemli çalışır) yer alır.
Pars spongiosa (Ön uretra): Uretranın; Corpus spongiosum penis içinde yer alan 15-16 cm lik en uzun bölümüdür. Penil uretra olarak ta adlandırılır.
Gl. bulbourethralis in boşaltma kanalı penil uretra’nın başlangıç bölümüne açılır. Pars spongiosa nın ilk bölümündeki genişlemeye Fossa bulbaris; Glans penis içindeki genişlemeye Fossa navicularis denir.
URETRA KLİNİK BİLGİ
1.Urethra’nın yüzeysel Perineum aralığında yırtılması durumunda (Ekstravazasyon) idrarın gidiş yönleri aynı zaman da Perineum fasiyasının yapışma yerlerini gösterir. İdrar yukarıya karın ön duvarına gider. Ayrıca Skrotum ve Penis etrafındaki areolar doku içinde yayılır. Uyluğa veya Anal üçgene geçmez. Çünkü Scrapa fasiyası; Fascia latae ile devam etmeden önce İnguinal ligamente yapışır. Fasiya M. transversus perinei superficialis’i ise ön yüzeyinden arka yüzeyine kıvrılarak torba gibi sardığı için idrar anal bölgeye geçmez.
2.Fossa ischiorectialis; İskiorektal apselere neden olabilen enfeksiyonların yerleşme yeridir. Bu apseler rahatsız edici ve ağrılıdır.
İskiorektal fossa’yı dolduran yağ dokusunun Rektum’a yakın kısımları enfeksiyona açıktır. Enfeksiyon;
1. Anal sinuslerin enfeksiyonundan (Kripti);
2. Pelvi-rektal apselerden;
3. Anal mukoza yırtılmalarından yayılabilir. Anus ve Tuber ischiadicum arasında bir dolgunluk ve gerginlik duyusu ile birlikte ağrı vardır. Bu apseler Spontan olarak;
1. Anal kanala;
2. Rektum’a;
3.Anüs yakınlarında Perineum derisine ve; bu kısımların birkaçına veya hepsine birden Fistül yapabilirler. Bir tarafın İskio-rektal apsesi Anus’ün arkasından karşı fossa’ya geçebilir.
Sağlıklı günler dileği ile…
Uzman Dr.Ali AYYILDIZ – Veteriner Hekim – İnsan Anatomisi Uzmanı Dr. (Ph.D.)