"Suçluysan bedelini ödersin; haz ve güç timsali pipini keserler."
Sünnet toplumumuzda dini anlamının yanı sıra erkekliğe adım niteliği taşıyan bir durum halini almıştır. sünnet düğünü organizasyonu içerisinde oğlumuzun ilk adımı gibi ifadeler ile eş dost konu komşu bu duruma şahitlik için çağrılmaktadır.
Fizyolojik yönden faydaları olan sünnetin psikolojik noktası ailelerce bazen göz ardı edilmekte; çocuğun iç dünyasında nasıl algıladığına bakılmamaktadır.
Sünnetin yaş aralığı kaç olmalıdır?
Sünnet olacağını duyan bir çocuk neler hissetmektedir?
Sünnet olacak çocuğa nasıl davranılmalıdır?
Sünnet yaşı olarak bir çok araştırma göstermiştir ki 1;5 yaşından önce veya 7 yaşından sonra olması çocuklarda ki psikolojik etkiyi çok az hatta hiç derecesinde bırakmaktadır.
1;5 yaşından önce oluşan veya daha oluşmamış zihinsel algılama sünnetin psikolojik etkilerine bebeği maruz bırakmamaktadır. Bakım verenin çocuğun tüm bakım işlerini halletmesi ile çocuk pipisi ile çok irtibatlı olmamalıdır. Bu yüzden kendisi dokunup herhangi bir acı yaşamamakta; görerekte farklı duygular hissetmemektedir .
7 yaşından sonra olması ise ilkokula başlayan çocuğun daha anlamlı duygular dönemine girmesi; olayları kavrama; algılama gibi yetilerinin daha fazla gelişmesiyle yapılacak olan işlemin onun sağlığına katkı yapacağını daha kolay anlamasından dolayı en uygun yaş dilimidir.
Özellikle yapılacak sünnet organizasyonuyla etrafın ilgi ve alakasını almak bu duygunun daha az acıyla ve psikolojik etkiyle atlatılmasını sağlayacaktır (etraftan pipiyle ilgili kötü; etkileyici şakalar ve davranışlarda bulunulmadığı taktirde.)
Sünnet olacak çocuğun hissettikleri
Yaş gruplarına ve gelişim düzeylerine göre çocukta farklı algılamalar olacaktır.Bu durum çocuğun aile içerisinde ki yeri; kardeş sayısı; sırası; çevresinin çocuğa bakışı; ailenin çocukla ilgili yaşantıları; duyguları gibi etken durumlarla daha da farklı şekillere bürünecektir.
Gelişim aşamaları üzerinden sünnetin etkilerini inceleyecek olursak :
2 - 3;5 yaş arası : Bu dönemin ilk başlarında ayrılma bireyleşme döneminden (12. -18. ay) yeni çıkmış ve anneye tekrar dönen (24. - 36. ay) çocuğun; güvendiği nesneler tarafından kendisine ait olan uzvunun kestirilmesi duygusuyla büyük bir kaos hissine kapılacaktır.
Toplum içerisinde 2 yaş sendromu diye anılan ortalama 12. - 18. ay arası annenin güvenli kollarından uzaklaşıp dünyayı (etrafı) keşfe çıkan çocuğun tekrar anneye yapışması; anneyi sadece kendisine ait bir şey gibi algılamasıyla başlayan süreçte annenin bu geri dönüşle biraz ferahladım fakat çok yoğun baskı kuruyorsun buna dayanamayabilirim duygusunun çarpışması gerçekleşecektir. Çocuk bencil yani bana ait her şey duygusuyla kendi içsel dünyasına dönüş yapar. Bu dönüş etraftaki tüm iyi eylemlerin kendisine olmasını isteyen yoğun talep dönemidir.
Fakat sünnet gibi anestezi yapılmadan gerçekleştirilen bir operasyon olduğundan çocuk kendi hükümranlığının yetersiz kaldığının; gücünün yetmediğini; bu durumu istese de durduramayacağını düşünecektir. Fakat bu yaşın en büyük özelliği her şeye gücüm yetiyor duygusudur.
Canı acıyan; operasyon yapılırken birileri tarafından bastırılan çocuk bilinçdışına nedenini bilmediği bir korku oluşturacak; daha sonra pipisinin acısıyla bu korku durumunu eşleştirecektir. İç dünyasında oluşan korkuyu pipisinin işlevselliğiyle; kullanımıyla alakalandırmış olacaktır. Gelecek yıllarda bilinçdışı bu durumu obsesyon; kompulsif davranış; sürekli yoklama; cinsel işlev bozuklukları; sürekli cinselliğini aktif tutmaya çalışma (bu durum pipim var mı? yok mu? işlevsel durumu içindir. ) 18 ay - 36 ay arasında olan bu durumda etraftakilerin konuşmaları; şaka konusu olarak sünnet öncesi ve sonrası pipiyi malzeme yapmaları da bilinçdışı da ciddi izler bırakacaktır.
36 ay ile 60 - 72 ay arası : Cinsel kimlik gelişim dönemlerine denk gelen bu dönemde erkek çocuklar özellikle 3 yaştan sonra yoğun bir duyguyla kaplanırlar. Bu dönem içerisinde anneye veya kadınlara dokunma; öpme; izleme; dil gelişim yeteneklerine göre cinsel içerikli sorular sorma; merak duygularında artma olmaktadır. Bir çok anne çocuğundan “ anne senin çis organın nerde sorusunu duymuştur ." Yukarıda saydığımız eylemlerin sonucunda pipisinin sertleşmeyle eş zamanlara gelmesi çocuktaki haz duygusunu daha da artırmaktadır.
Çocuk yoğun haz dönemini yaşarken oyun içeriklerinde özellikle cinsellik ve erkekliği vurgulayan kurgulamalara daha fazla önem vermeye başlamaktadır. Babayla 3 yaştan sonra güreş yapmalar; gövde gösterileri; bilek güreşleri; babayı taklit etmeler ( babası olmayan çocuklarda yine aynı durum olur çünkü simgesel olarak baba yerine birisini koyarlar amca; dayı; yakın ve uzak akraba ) ; eve gelenlerle mücadeleler gibi davranışlar yoğun olarak ortaya çıkmaktadır.
Böyle yoğun bir dönemin içerisine yerleşecek sünnet operasyonu çocuğun haz aldığı organının kesilmesi; koparılması; çocuğunda baba olmaktan anne; kız kardeş olma konumuna gelmesi algılamasına kadar yol açabilmektedir.
Çünkü bu dönem çocukları sürekli anneyle aşk yaşayabilmek için anneye yoğun duygu beslerler fakat baba anneyi alma durumunda büyük bir engeldir. Bu yüzden anne ve babanın sürekli arasında olma çabası içerisinde olurlar. Hatta bir çok psikoloji kaynağında gece rüyalarında babayı öldürdüğünü düşünen çocuklar sabah veya günün ilerleyen saatlerinde babaya yakın ilgi duyduklarını belirtir. Nedeni çocuk rüyada yaptığı eylemin gerçekte de olduğunu düşünür.
Rüyasında babayı öldüren çocuk bir suç işlediğini düşünür. Bu dönem içerisinde gerçekleştirilen bir sünnet olayı ise suçunun bedeli olarak elindeki güç ve haz timsali pipisinin kesilmesi olacaktır.
Sünnet için psikolojik etkisinin en yüksek olduğu dönem çocuğun gelişim düzeyi de göz önüne alınması kaydıyla 3;5 yaş ile 6 yaş arasıdır.
Yetişkinlik döneminde cinsel problemler yaşayan bir çok erkeğin sünnet ile ilgili zihninde kötü anıları olduğu terapilerde görülmüştür.
"Suçluysan bedelini ödersin; haz ve güç timsali pipini keserler."
Ailelerin yanılgıya düştüğü en önemli durum ise çocuğun yaşadığı travmayı ifade edememesinden dolayı hiç sorun olmadı; aslanlar gibi; anlatılanlar boş; safsata demeleridir . Travmalar anlık olarak çıkmaz etkileri bazen aylar; bazen yıllar sonra ortaya çıkar. Ergenlikte; genç yetişkinlikte; evliliklerde; hatta daha ileriki yıllarda farklı farklı şekiller altında çıkar.
Sevgili ebeveynler:
Çocuğunuz daha az sorun yaşasın istiyorsanız onun sünnetle ilgili duygularını alın; korkutmayın; sünnet ile ilgili siz veya yakınlarınızın şakalar yapmasına izin vermeyin. Çünkü çocuklar için ciddi travmatik duyguları içinde barındıran sünnet olayı ne yazık ki toplumuzda eğlence aracı olarak kullanılmaktadır. Çocuğun sünnet olurken yaşadığı duyguyu anlayacak bir ebeveynin çocuğun başında bulunması da o an ki duygunun duygusal olarak kötü olarak kodlanmasını en aza indirgeyecektir. Bundan kastım nedir? Çocuk sünnet operasyonu başladığında acı ve korku duygularını yoğun olarak yaşamaya başlayacaktır. lokal anestezi ile acı duygusu çok fazla yokken zihninde acıyacak ve çok fazlasıyla kesecekler düşüncesi acının boyutunu artırmaktadır. O anda sen erkek adamsın; bundan korkulur mu; ağlama sen kız mısın; ayıp oluyor kocaman adamsın sözleri aşağılama; yetersizlik ve utanç duyguları yaşatmaktadır çocukta. Bunların söylenmemesine özenle dikkat edin.
Özellikle sünnet düşünülmeye başladıktan sonra çocuğa anlayabileceği dille ifade edilmesi; kesinlikle yalan söylenmemesi gerekmektedir. Yapılacak olanın çocuğun pipisini büyütmek; doktor bir bakacak hiçbir şey yapmayacak; çalışıyor mu? çalışmıyor mu? onu kontrol edecek sözleri çocuğu yanılgıya götürecek gerçekle karşılaştığında da daha korkutucu duygular hissedecektir. Ve anne babasının ona doğruyu söylemeyen kişiler olduğu yargısına da varacaktır.