Çocuğun Yerine Aşı Olmak!
Günümüzde bir çok anne-baba; çocuklarının iyiliğini düşünerek; çocukların yerine neredeyse her işi yapıyorlar. Çocuklarının başarısız olması ihtimalini ortadan kaldırmaya yönelik sürekli yeni tedbirler alıyorlar veya aldıklarını düşünüyorlar. Bu durum; "Proje Çocukları" diye tabir ettiğimiz bir hayali bir çocuk modeli ortaya çıkarıyor. Ne yazık ki; ebeveynler o kadar tedbirli davransalar da sonuç bekledikleri gibi olmuyor. Umursamayan ve önemsemezmiş gibi davranana; mücadele etmeyen; ne de olsa her işi anne-babası tarafından yapılan; ödevleri takip edilen; yanlışları düzeltilen ve buna alışmış bir çocuk ortaya çıkıyor.
Sonuç: Hata yapma; bocalama ve mücadele basamaklarını yeteri kadar yaşamadığı için; zorlukların üstesinden gelemeyeceğine inan ve İSTEKSİZ; memnuniyetsiz bir çocuk; başarısız olduğuna inanan bir zihin ve mücadele etmeninin; zorlukları yenmenin tadını alamamış bir birey olarak karşımıza çıkıyor.
Çocuğun canı acımasın diyerek onun yerine aşı olan anne-babalar; çocuklarının hasta olmasına davetiye çıkarırlar. Sonra da;
"Biz her şeyi yaptık; onun yerine aşı bile olduk. Bu çocuk niye hasta oldu?" şeklinde bir süreç yaşanır.
Çocuğun yerine nasıl aşı oluruz?
- Çocuğunuzun yerine ödev yapın.
- Çocuğunuzun okulda koşmamasını sağlayın.
- Çocuğunuzun sırtına terlemesin diye havlu koyun.
- Çocuğunuzun sevdiği yemekleri yapın;
- İstediği kadar TV seyretmesine izin verin.
- İstediği saatte yatmasına müsade edin.
- Bilgisayar oyunları dünyasında yaşamasına seyirci kalın.
- Çocuğunuzu başkalarının yanında sürekli övün.
- Çocuğunuzu başkalarının yanında rencide edin.
- Çocuğunuzu sürekli okul ile ilgili sorguya çekin.
- Çocuğunuza bol bol söz verin ve bunların hiç birini tutmayın.
- Çocuğunuzun okulunu; öğretmenlerini her fırsatta eleştirin.
- Çocuğunuz ile kitap okumayın.
- Çocuğunuz ile oyun oynamayın.
- Çocuğunuzun düşmesine izin vermeyin.
- Çocuğunuzun kendini ifade etmesine izin vermeyin; onun yerine siz konuşun.
- Çocuğunuzun yanında argo konuşmaktan çekinmeyin.
- Çocuğunuz yanınızdayken zararlı alışkanlıklarınıza devam edin.
- Çocuğunuza bol bol uzun nasihatlerde bulunun.
- Çocuğunuzun arkadaşları ve onların aileleri hakkında ileri geri konuşun.
- Sizinle konuşmak istediğinde onu dinlemeyin.
- Sizi iyice bunaltıncaya kadar; çocuklarınızın isteklerini yerine getirmeyin.
- Veya her istediğini anında yerine getirin.
- Arkadaşları ile mutlaka kıyaslayın.
- Kardeşleri ve ailenin diğer bireyleri ile kıyaslayın.
- Çocuğunuz ile alay etmeyi ihmal etmeyin.
- Onun bir sorunu olduğunda hemen çözün; bunu yaparken de sürekli başına kakın.;
- “Ben seni uyarmıştım.” Cümlesini sık sık kullanın.
- “Senden adam olmaz.” Yine kullanmanız gereken bir cümledir.
- Onu her fırsatta etiketleyin.
- Ağladığını görürseniz ya hemen kendinizden ödün verip göz yaşlarını dindirin.
- Veya ağladığında onunla dalga geçin. İkisi de çok etkilidir.
- Çocuğunuza sürekli ne yapacağını söyleyin.
- Çocuğunuza sürekli ne yapmayacağını söyleyin.
- Ondan getirmesini istediğiniz bir eşya olduğunda; genellikle bulamazlar. Bu fırsatı hemen değerlendirip eşyanızı siz alın ve bunu yaparken mümkün olduğu kadar ona söylenin. Kendisini aptal hissetmesini sağlayın.
- Bir hatası olduğunda sizinle konuşmak yerine yalan söylemesi için onu teşvik edin.
- Çocuğunuzun bir yalanını yakalar iseniz; balık yakalamış gibi sevinin.
-......................
Listenin gerisini siz doldurun...
Velhasıl; farkında olmadan yaptıklarımızın; bilinçsizce davranışlarımızın ağır bedelleri vardır. Çocuk yetiştirmek günlük 10-15 dakika ilgileneceğimiz bir hobi değildir.
Nurullah DEMİR
Eğitim Danışmanı