Hayattaki en zor şeylerden bir tanesi özeleştiri yapmaktır. Kişinin kendini sorgulayabilmesi ve duygusal farkındalık kazanabilmesi için özeleştiri çok önemlidir.
Nedir özeleştiri?
Kişinin kendini ve davranışlarını objektif bir şekilde gözden geçirmesidir. Bu bireysel yapılabildiği gibi grublarda ortaklarda ve ailelerde yapmalıdır yapabilmelidir.
Kişinin bireysel olarak özeleştiri yapması ortaklığın olduğu diğer durumlara göre daha kolaydır. Aile gibi ortaklık üzerine kurulmuş bir kurumsal yapıda eşlerin özeleştiri yapmaları çok daha zordur. Çünkü ortaklığın olduğu her durumda bir sorumluluk vardır. İnsanlar olumlu olan her şeyde sorumlulukları özerlerine alabiliyorken olumsuz olan hiçbir durumda sorumluluk almak istemezler. Ve olumsuz bir olay durumunda bireyin yapacağı ilk davranış karsındakini suçlamak olacaktır yani sorumluluğu paylaşmak yerine sorumluluktan kaçacaktır. Zira insanın doğasında hiçbir felaketin nedenini kendisin de görmemek vardır.
Evlilikte var olan aşk ve sevgi mutluluklarda aileyi birleştirirken kayıplar durumunda birleşmeden çok eşleri karşı karşıya getirecektir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi kimse felaketin nedenini kendisinde görmek istemeyecektir.
Evliliklerde özeleştiri yapmak bir nevi sorumluluğu almak olacağından eşler ilk başta bunu kabullenmekte zorlanacaklardır.
Peki nasıl yapılabilir evlilikte özeleştiri?
Öncelikle eşelerin evliliğin bir sorumluluk olduğunu ve olumlu olumsuzu her olayda her iki tarafında kabahatleri olduğunu kabullenmeleri gerekmektedir. Evliliğim iyi gidiyorsa ve çok mutlu isek hep ben alttan aldığım için ben eşimi idare ettiğim için benim sayemde ilişkimiz seviyesini ve mutluluğunu koruyor demek yerine BİZİM sayemizde bu ilişki başarılı bir şekilde devam ediyor diyebilmekle başlayabiliriz işe.
Olumsuzluk durumlarında ise karşımızdakini suçlamadan ‘senin yüzünden ‘ diyerek sorumluluğumuzu üzerimizden atmamakta evlilikte ki en büyük sorumluluklarımızdan bir tanesidir. Kötü giden bir durum var ise bu eşlerin birlikte oluşturdukları bir durumdur.
‘ böyle yaptığın için bunlar oldu. Sen böyle davranmasaydın bunlar başımıza gelmeyecekti. Senin yüzünden bu durumla karşı karşıyayız.’ Gibi söylemler evliliğe vurulan en büyük hançerlerdir. Ve özeleştiriden mahrum bencil duygu ve düşüncelerin ürünleridir. Hz Ömer’in dediği gibi ‘Amellerimiz kıyamet günü tartılmadan önce siz kendinizi tartın diyerek ‘ özeleştirinin dinimizdeki önemini de vurgulamıştır.
Özeleştiri yapan bireylerin hem kendi hayatlarında daha başarılı ilişkiler kurabildikleri gibi bu ilişkileri devam ettirme noktasında da daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir. Aynı şekilde özeleştiride bulunan elerin birbirlerini anlamada ve evliliklerinin nitelikli bir şekilde devam ettirdikleri gözlemlenmiştir. İnsan evliliğinde de bireysel hayatında da hatalar yapabilir önemli olan bunların sorumluluğunu alıp kendi hatalarımızı görebilmektir. Sorumluluklarımızı almanın en büyük sorumluluk olduğunu kabul etmektir. İnandığımız din de bize bu öğretiyi sunmuyor mu? Hata yapabilirsiniz sürçebilirsiniz hatta günah işleyebilir ve Yaradan’dan uzaklaşabilirsiniz ama bütün bunlarla kapılar yüzünüze kapanmaz tövbe ettiğiniz sürece. Yaradan’la aramızda ki yaptığımız en büyük özeleştiri de tövbe değil midir demek ki özeleştiri dinimizin de en büyük dinamiğidir.
Kimler özeleştiri yapamaz?
Kendisini kusursuz gören insan özeleştiri yapamaz. İnsanın kendisini tüm zaafları ile kabul etmesi gerekir. Kendilerini kusursuz gören insanlar yaşadıkları olumsuz olaylarda kendi üzerlerine sorumluluk almazlar bu yüzden de özeleştiri yapma gereğini hissetmezler. Empati duygusu tam olarak gelişmemiş daha narsist özellikler taşıyan ve kendisini her koşulda üstün ve mükemmel gören duygu ve düşünce dünyasında tam olarak kemale ermemiş kişilerin özeleştiri yapması da çok daha zordur