Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Öfkenin Etkileri Nelerdir ve Neden Durdurulmalıdır?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
İnsan çoğu zaman yalnızca dili ile konuşur. Aklı ve mantığıyla değil. Yalnızca dil ile konuşulduğunda duyguların hükmüne fazlasıyla girme ve geri dönülemez yıkımlara sebep olma ihtimali vardır. Kelimelerin yöneticisi öfke olduğunda ise bu ihtimal kesinleşir ve hayata geçmiş olur. Öfke; en önü alınamaz ve en yıkıcı duyguların başında gelir ve bir insan bir kez öfke çukuruna düşerse yeniden ayağa kalkabilmesi için kendi iradesi yetmeyebilir. Kendi kendimize sormalıyız: Kendime layık gördüğüm şey öfkenin yakıp yıkıcı halleri mi yoksa düşünülerek söylenmiş kelimelerin varlığı mı?

Hesapsız bir yakıcılık ile dilden savrulan kelimeler yalnızca hedefindeki insanı değil; söyleyen dil pişman olduğunda; sahibini de yerle bir eder. Yerle bir olmuş bir kalp yerle bir olmuş bir hayatın sebebi bile olabilir. Ağızdan çıkanların ölçüsüzlüğü ile kırılan bir kalbi tamir etmek kadar zor bir durum olmadığı gibi öfkeyle hareket eden kişinin; kendi aklının sınırlarını zorladığı da acı bir gerçek olarak karşımıza çıkıverir. Üstelik öfke her tekrarlandığında bir öncekinden daha büyük ve daha yıkıcı olur. İnsan ise zaaflarının ve zayıflıklarının kurbanı oldukça değil; onlardan sıyrılıp onlara maruz kalmamayı öğrendikçe huzurlu bir hayat sürebilir.

Sürekli yüksek voltajda yaşamak gibidir öfke. Sanki herkes ve her şeyden sıyrılmış bir kenarda kendimizi izliyor gibi oluruz. Ne ‘dur’ diye seslenişlerimiz duyulur; ne de üzgün bakışlarımız görülür. Olan önce karşımızdakine olsa da asıl küle dönenin irademiz olduğunu çok sonradan anlarız. Öyle bir hal alırız ki: Tek başımıza girdiğimiz öfke girdabından tek başımıza çıkamaz hale geliriz. Sonunda herkesin öfkemiz yüzünden bize yaptığı gibi biz de kendimize sırtımızı döneriz. Yalnız bırakmaya çalışırız kendimizi; ama yağma yok! Öfke içimizde! Damarlarımıza kadar işlemiş ve davranışlarımızı tamamen kendi güdümüne esir etmiştir. Bu esaretten kurtulmak ise yalnızca kelimelerin derin etkilerini yeniden aklın eline bırakmak ile mümkün olur.

Öfkeyi neden kontrol etmeliyiz?

· Önce etrafımızdakileri sonra da kendi kalbimizi kırıp atmış olmamak için…

· Öfkenin ölçüsüzce ortaya çıkıp bizi bizden almasına engel olabilmek için…

· Öfkesinin kurbanı olan her bireyin bir gün yalnızlığa mahkum olacağını bildiğimiz için…

· Bir anlık olan bir duygunun derin anlamları yok etmemesi için…

· Öfkeden oluşan bir kişiliğin ne kendine ne sevdiklerine ne de dünyadaki herhangi bir şeye yararı olmadığını bildiğimiz için…

· Bir hayat öfke ile geçmeyeceği ve o hayatın güzelliklerinin öfkeye kurban edilmemesi gerektiği için…

· Bir anne baba olarak çocuklarımıza öfkeyi miras bırakmamak için…

· İletişime daha açık bir aile oluşturmanın yolu öfkeden geçmediği için…

· Sürekli öfkesini kullanan birinin en sonunda kendisine olan saygısını kaybetmeye mahkum olduğu durumunu engellemek ve bir kişinin kendisine olan saygıyı kaybetmemesini sağlamak için…

Öfkeyi Kontrol etmek için ne yapmalıyım?

Eğer sakin olmayı başaramıyor; en küçük olaylarda bile kendimize hakim olamıyor ve içimizdekileri dışarı çıkarıveriyorsak sonu olmayan öfke patlamalarına başlamışız demektir. Birikmiş yaşantıların son hali ve geldiği son nokta olarak öfkenin kontrolsüzlüğünde kaybolmamak için konu ile nasıl çalışılacağını bilen bir uzmana başvurmak gerekir. Neden başladığı ve nasıl bitirilebileceği konusunda uzman ile birlikte izlenecek olan yol bize yapmamız gerekenleri gösterecektir. Sürecin uzunluğundan ya da kısalığından daha önemli olan nokta ise; karşımıza çıkacak zorluklara ve terapi sürecine sabır göstermemiz gerektiğidir. Hiçbir duygu birden bire ortaya çıkmayacağı gibi birden bire de ortadan kaybolmayacaktır. Nasıl zamanla öfkemiz daha da güçlenerek kontrolü eline geçirdiyse yine zamanla gücü zayıflayacak ve bizim için sorun çıkarmayacak boyuta gerileyecektir.