Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Özgül Öğrenme Bozukluğu

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
DSM (Tanı Ölçütleri El Kitabı)’ ye göre; okunanı anlayamama; yazılı anlatımda güçlük; sözcükleri yanlış ya da çok yavaş okuma; sayı algısında ve hesaplamada güçlükler; akıl yürütmede güçlükler gibi kriterler özgül öğrenme bozukluğunun göstergesidir. Özgül öğrenme güçlüğü genellikle disleksi kelimesiyle iç içe geçmekle birlikte; disleksi özgül öğrenme bozukluğunun bir alt türüdür. Disleksi terimi DSM 5 tarafından sözcük tanıma zorluğu; harf söyleme ve yazma güçlüğü olarak tanımlanmaktadır. Özgül öğrenme güçlüğü adı altında toplanan diğer terim ise diskalkulidir. Diskalkuli; akıcı hesap yapma; sayısal bilgileri işlemede zorluk gibi öğrenme güçlüklerini tanımlayan bir terimdir. Sonuç olarak; okuma bozukluğu; yazılı anlatım bozukluğu ve sayısal bozukluk özgül öğrenme güçlüğünün bileşenleri olup; ayrı ayrı ya da bir arada gözlemlenmeleri söz konusu olabilir.

Özgül öğrenme güçlüğünün nedenleri üzerine çeşitli varsayımlar belirtilmiş olmakla beraber doğuştan ya da travmaya bağlı olarak gelişmiş olduğuna dair görüşler en çok kabul görenler arasındadır. Doğum sırasında ya da doğum öncesi yaşanan komplikasyonlar; nörolojik problemler; genetik aktarım kabul edilebilir nedenler arasında yer almaktadır.

Özgül öğrenme bozukluğunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu problemin zekayla ilişkisi olmadığıdır. Yani standart normlardaki bir çocuğun aksine akademik gelişiminde bir sıkıntı gözlenen çocuğunun zekasında bir problem var diyemeyiz. Bu çocukların zekalarında herhangi bir problem olmamasına rağmen yukarıda belirtilen kriterlerle ilgili sıkıntılar yaşadıkları bilinmektedir. Bu durum çocuğun sosyal ve duygusal anlamda çeşitli problemler yaşamasını da beraberinde getirmektedir. Arkadaşları tarafından dışlanma; tembel çocuk muamelesi görme; ebeveynler tarafından azarlanma; zekasından şüphe edilmesi sosyal çevrede yaşanan problemler olmakla birlikte; çocukta seyreden depresyon; kaygı bozuklukları ve bazı davranış problemleri de duygusal anlamda ele alınması gereken sıkıntılardandır.
Özgül öğrenme güçlüğüne eşlik eden sık görülen bulgu ise dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğudur. Bu noktada ilaç tedavisinin gerekli olabileceği göz önüne alınmalıdır. Çocukta bu tanının var olması eğitimi güçleştirmekle birlikte iyi bir bireysel eğitim ve uzman takibi her iki rahatsızlığında bulgularını en alt seviyeye indirecektir.

Özetle; sık görülen imla hataları; kötü karakterli yazı; sözcük atlama; sayısal kavramları algılayamama; akıcı hesap yapamama; b-d; 3-E gibi sembolleri karıştırma; ev-ve; al-la gibi heceleri ters okuma; okumada isteksizlik gibi durumların gözlemlenmesi halinde çocuğun en kısa sürede destek eğitimi alması ve uzmanlar tarafından takibe alınması gerektiği unutulmamalıdır. Bu durumda ebeveynlere ve öğretmenlere düşen en önemli görev çocuğun durumu hakkında bilinçlenmek ve ona gerekli desteği sağlayarak çocuğun bu durumla en kolay şekilde başa çıkmasını sağlamak olacaktır. Çocukların okul öncesi dönemde takip edilmesi; yaşıtlarına göre gelişiminin ne düzeyde olduğunun gerçekçi bir şekilde değerlendirilmesi erken müdahaleler açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu noktada ebeveynlerin çocuk gelişimi konusunda bilgi edinmesi yararlı olacaktır. Birçok problemin erken yaşlarda önüne geçilmesinin ilerlemeyi önemli derecede sağlayacağı dikkate alınmalıdır. Okul döneminde ise çocuğun sınıfa oranla elde ettiği akademik başarı göz önüne alınmalı; çocuğa tembel; akılsız gibi etiketlemelerde bulunmak yerine çocuğun yetersizliklerinin nedenleri araştırılmalıdır. Her bireyin davranışının altında yatan bir sebep olduğu göz önüne alındığında ilerlemek çok daha kolay hale gelecektir.

Psk.Sevda ACAR