Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Mutluluk Nedir; Ne Değildir?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
MUTLULUK NEDİR; NE DEĞİLDİR?

Mutluluk: anın dışında iken bir yanılsama olarak gözümüzün önünden geçerken geleceğe dair endişeler sırasında ise kaybettiğimiz bir kavram. Zihnimizin bize ürettiği düşünceler itibariyle gelecekte ve geçmişte kaldığımızda kendisinden çokça uzaklaştığımız bir hissediş hali.

Mutlu olmak; genel olarak sahip olunan ya da bir şeylere ulaşıldığında gelişebilecek bir kavram olarak değerlendiriliyor. Oysa; burada çok küçük ve ciddi bir yanılsama yapılıyor. Mutlu olma halimizi şartlara koşullara bağladığımızda mutluluğa yönelik sorumluluğumuzu ve gücümüzü bizim dışımızdaki koşullara vermiş oluyoruz. Bu noktada da kendi gücümüzü aciz bir şekilde sıfırladığımızdan başımıza ne gelecek endişesiyle yaşamaya başlıyoruz. Koşullar istediğimiz beklediğimiz gibi geliştiğinde evet mutluyuz; peki ya istediğimiz koşulların beklentilerin oluşmadığı zamanlar; hatta oluşamadığı zamanlar ne olacak? İşte bu noktalarda hayal kırıklığı ve mutsuzluk hali maalesef ki kaçınılmaz olarak gelişecek. Gerçek saf mutluluk dışsal koşullara bağlı olmadan gelişen bir durumdur. Koşullara bağlı mutluluk olgusu ise bağımlı düşünce ve yaşam stilimizi teşvik eden bir kavram olarak kendini sürdürecektir. Mutluluk asıl saf haliyle hiçbir şeye; herhangi başarıya; servete; kariyere sahip olmadan sahip olunan duygu durumdur. Bu hal dışında gelişen istek beklenti ve yaklaşımlar tamamen sonradan gerek öğrenmeler gerekse toplumsal olarak kabul ettiğimiz gerçeklikler olarak karşımıza çıkabiliyor. Çocuklar ve bebekler bir el tutuşa mutlu olduğunda ya da sadece bir sarılmaya mutlu oldukları anlarda bu gerçeğin farkındalığını yaşamaktalar. Fakat biz yetişkinler kendi dünyamızda iç dünyamızdan bir haber yaşarken bu gerçekten uzaklaşıyoruz. Her şeyim var ama niye mutsuzum ki? Diye sorgulamaya başlıyoruz. Her şeyim var mutlu olmalıyım fikri dahi ilk bakışta şükretme ifadesi gibi dururken; gizli bir şekilde de olsa bir şarta bağlı olmayı içeriyor.

Dışsal faktörler üzerinde kontrol her zaman mümkün olamayacağından; her gün aynada baktığımız yüzümüz bedenimiz bile bizim değilken; sahip olduğumuz koşullara asla değişmemeli her şey istediğimiz gibi sürmeli bakış açısı sağlıksız bir yaklaşımı doğuracaktır. Düz bir çizgi olarak sürmeyen hayatımız için de gerçeküstü bir beklenti oluşturmamız sonucunu doğuracaktır. Beklenti ve mutluluk kavramı tamamen birbirine tezat iki kavramdır. Çünkü beklenti kontrolümüz dışında olduğundan özellikle ilişkiler adına daima yaralayıcıdır. Kişi kendi yaşam deneyimlerine; değerlerine; kişiliğine uygun olarak bir beklenti oluşturur; karşısındaki kişi de bu beklentiden bir haber kendi değerlerine; beklentilerine ve kişiliğine uygun yaşamaktadır. Beklentilerimizi genel olarak da kendimize sakladığımızdan karşımıza farklı bir gerçeklik geldiğinde hayal kırıklığı ve mutsuzluk olgusu kaçınılmaz bir şekilde gelişiyor. Bunun yanında çok sık yapılan ve uygulanan mutsuzluk yolunda hızlıca ilerlemeye neden olan bir kavram da ‘-malı-meli’ düşünce kalıplarıdır. ‘Her zaman benim istediğim olmalı; bana hayır dememeli; benim şartlarıma uymalı; herkes beni sevmeli; herkes beni onaylamalı; her zaman takdir görmeliyim…vb.’ yaklaşımlar en sık karşılaşılan ve hatalı düşünce kalıplarından bazılarıdır. Burada hayattan her zaman mutlu olmalıyım; asla mutsuz olmamalıyım gibi kalıplarda oluşmaktadır. Hayatta; her an mutluluğun devam ettiği bir hal yoktur; elbette herkesin mutsuz olduğu anlar elbette vardır ancak mutsuzluk hali kaçınılmaz olarak mevcut olabilirken; mutsuzluk süresi sadece bir tercihtir. Mutluluk hiçbir zaman bir varış noktası değildir; mutluluk kısa güçlenmemizi sağlayan acının öğretici olduğu mutsuzluk molalarını içeren bir yolculuğun kendisidir.

Sevgilerle;

Uzman Psikolog- Aile Danışmanı
Dilara Pepedil