Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Mutlu Çocuklar Yetiştirebilmek

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
Anne babalara; çocuklarının ileride nasıl biri olmasını istedikleri sorulsa; şüphesiz ilk sıralarda “mutlu” olmalarını istediklerini dile getirirler. Peki; mutlu olmak neye bağlıdır? Her türlü imkânın önüne serildiği bir ortama mı? İstediklerini anında gerçekleştiren yetişkinlere mi? Hiç sorunun yaşanmadığı; kusursuz bir dünyaya mı?

Bu konuda literatürde sıklıkla; anne ile bebek arasında erken dönemdeki ilişkiye dem vurulur mutluluk söz konusu olduğunda. Anne ile bebek arasında oluşan güvenli bağlanma çocuğun psikolojik gelişiminde çok büyük önem taşır ve bu annenin sevecen; duyarlı; *bebeğinin ihtiyaçlarını gidermeye hazır olma özelliklerini taşımasıyla ilgilidir. Bebek dünyaya geldikten sonra anne; bebeğin her türlü ihtiyacını karşılayabildiğinde; çocuğun ileride ötekilerle olan ilişkilerinde güvenle bağlanabilen; ihtiyaçlarını dile getirebilen ve depresyona daha az yatkın bireyler olacağı sıklıkla ifade edilir. Güvenli bağlanma ilişkisi olarak adlandırılan bu durum; bireyin yalnızca çocukluk yaşantılarında değil; tüm yaşamında etkili olan bir süreçtir.

Çocuğun duygusal durumu üzerinde durulduğunda; onun yalnızca anne ile kurduğu bağlanma ilişkisine bakmak eksik bir değerlendirme olur. Çocuğun doğuştan getirdiği mizaç özelliklerinin yanı sıra; çevre ile etkileşimine bağlı olarak kazandığı kişilik özellikleri de çocuğun duygu durumunun değerlendirilmesinde büyük önem taşır.

Çocuğunuzun doğuştan getirdiği mizaç özelliklerini değiştiremez ya da girdiği sosyal ortamlarda ötekilerle girdiği tüm etkileşimlere doğrudan müdahale edemezsiniz. Ancak çocuğunuzun “mutlu bir çocuk” olması için sizler neler yapabilirsiniz bir göz atalım.

·*Mutluluğu sağlayan en önemli öğelerden biri; ilişkilerdir. Çevresindeki herkesle; anne babasıyla; kardeşleriyle; akrabalarıyla; komşularıyla; diğer çocuklarla ve yetişkinlerle bağ kurabilen çocuk; yaşam içinde; sevildiğini; anlaşıldığını; önemsendiğini ve istendiğini düşünür. Farklı ortamlarda farklı insanlarla sosyal ilişkilere giren çocuk; yeni deneyimler kazanır; sosyal ve duygusal bağlarını güçlendirerek mutlu bir yetişkin olma yolunda ilerler. Çocuğunuzu düzenli olarak farklı sosyal ortamlara sokun; *okul dışında arkadaşlarıyla görüşmesini sağlayın; akrabalara düzenli ziyaretlerde bulunun.

·*Ev içinde ya da dışarıda yaptığı herhangi bir şeyin çok “işe yaradığını” ona hissettirin. Çocuğunuza küçük yaştan yapabileceği ölçüde sorumluluklar verin ve sonucunda onu takdir edin. Ona ihtiyaç duyulduğunu ve faydalı bir şey yaptığını düşünen çocuk mutlu olur ve sağlıklı bir kendilik geliştirir.

·*Çocuğunuzu tanıyın. Gerçekten neye ilgisi ya da yeteneği var? Çocuğunu erken yaşta başarıya güdüleyen ve bu yolda onu birçok sınavdan ya da değerlendirmeden geçiren ebeveynlerin çocukları; eninde sonunda mutsuzluk girdabına kapılıveriyor. Çocuğunuzun herhangi bir alandaki başarısını onun zekâsına ve aklına bağlamayın. Eğer bir şeyde başarılı olacaksa; bu o yolda harcanan çaba ve çalışmayla ilgilidir. Başarı odağı zekâ olan çocuk ve gençler; zorluklar karşısında çabuk pes edip; mutsuz olabiliyorlar.

·*Onu seviyorsunuz. Şu an bu yazıyı okuyor olmanız bile; bunun için yeterli bir kanıttır. Peki; bunu ona ne sıklıkta söylüyorsunuz? Çocuğunuzu sevdiğinizi; ama her durumda; koşulsuz sevdiğinizi ona söylemekten kaçınmayın. Sevgiyi göstermek yalnızca “seni seviyorum” demekle olmaz elbet. Size ihtiyacı olduğunda yanında olmak; onun düşünce ve duygularını anlamaya çalışmak ve kabul etmek; anlattıklarını gözlerine baka baka dinlemek; sevgiyi dışa vurmanın yollarından bazıları…

·*Çocuğunuzu mutlu etmeye çalışıyorsunuz. Peki; siz ne kadar mutlusunuz? Bir çocuğun mutlu olmasının başlıca koşullarından biri; mutlu bir anne ve babasının olmasıdır. Çocuklar bebekliklerinden itibaren anne ve babalarının yüz ifadesinden oldukça etkilenirler. Buna bebek için erken dönemde “ayna etkisi” de deniyor. Annenin yüz ifadesi mutsuzsa; çocuk bunu görüyor ve annenin ifadesini aynen yansıtıyor. İlerleyen dönemlerde çocuk yalnızca yüz ifadesinden değil; anne ve babasının ses tonundan; diğerleriyle olan ilişkilerinden ve günlük yaşantıdaki birçok şeyden “mutsuz” olduğunu okuyabiliyor. Çocuğunuzu mutlu etmek istiyorsanız; buna dikkat edin; sizde olmayan bir şeyi; ona veremezsiniz.

*Psikolog Özge ÇİVCİ