Beslenme; büyüme; yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır.
Sağlığı etkileyen çevresel etmenlerin başında; beslenme; barınma; giyim; fiziksel çevre; eğitim ve kültürel olanakların durumu gelir. Tüm bu etmenler bireyin yaşamını yönlendirir.Çevresel etmenlerin herhangi birinin yetersizliği bireyin; dolayısı ile toplumun sağlık durumu üzerinde olumsuz etki yapar.
Beslenme sağlığın temelidir. Bireyin ve toplumun sağlığının korunmasında ve hastaların iyileşme hızının arttırılmasında beslenme eğitimi önemli bir yer tutmaktadır. Bireysel de olsa beslenmenin yeterli ve dengeli olarak uygulanması; önlenebilir hastalıkları; sakatlıkları ve erken ölümleri azaltacaktır.
Beslenmenin amacı: Bireyin yaşı; cinsiyeti ve içinde bulunduğu fizyolojik ortama göre gerekli olan besin öğelerinin yeterince alınmasıdır. Bu durum; yeterli ve dengeli beslenme olarak açıklanabilir.
Yeterli beslenme: Organizmanın yaşamını sürdürebilmesi için gereken enerjinin beslenme ile karşılanması demektir.
Dengeli beslenme: Enerjinin yanı sıra; vücudumuzun gereksinim duyduğu diğer tüm besin öğelerinin de gerektiği kadar alınmasıdır.
Yetersiz beslenme: Canlının fizyolojik gereksinimlerini karşılamaktan uzak olan beslenme türüdür. Yetersiz beslenme durumunda; fiziksel gelişme yanında beyin gelişimi; dolayısıyla; zeka da etkilenir. En çok büyüme çağındaki çocuklarda; gebe ve emziklilerde; ağır işlerde çalışanlarda sorun belirgin olarak gözlenebilir.
BESLENME VE SAĞLIK İLİŞKİSİ
Tüm canlıların yaşamlarını devam ettirebilmek için enerjiye gereksinimleri vardır. Enerjilerini oksijen kullanarak (oksidatiffosforizasyonla) veya oksijensiz yollarla sağlarlar. Ancak; ortak noktaları; enerji üretmek için temin ettikleri besinleri kullanmalarıdır. Bitkiler doğadan aldıkları başlıca "karbon"; "oksijen"; "hidrojen" ve büyük oranda güneş ışığının yardımı ile; besinlerini kendileri oluştururlar. Bu nedenle de besin piramidinde en altta yer almaktadırlar. İnsan ise bunun aksine; besin zincirinde son halka; besin piramidinde en üst noktadır.
Aldığımız bu gıdaları; büyüme; gelişme; dokularımızı/hücrelerimizi yenileme; üreme ve enerji temininde kullanırız. Ancak; bu işlevlerin oluşması için hassas dengelerin kurulması zorunludur. Bunu temin edemediğimiz zaman; sağlığımızı koruyamayız.Sağlık; başlıca üç öğeden oluşmakadır. Bunlar;
- Bedensel sağlık;
- Ruhsal sağlık;
- Sosyal sağlıkır.
Bedensel sağlık için; yeterli; amaca uygun; biyolojik olarak yararlanma oranı yüksek gıdaya gereksinimiz vardır. Bir binayı yaparken; tuğla; beton; tahta; kum ve bunun gibi yapı malzemelerinin tümüne ihtiyacımız olduğu gibi vücudumuz için de dengeli olmak koşuluyla; değişik türdeki tüm gıdaları almamız şarttır.
BESİN VE İLAÇ NEDİR? BİRBİRLERİ İLE NASIL ETKİLEŞİME GİRERLER?
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre ilaç; fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları insanın yararı için değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılan veya kullanılması öngörülen herhangi bir madde veya üründür. Besinler ise vücudun yaşamını sürdürmek için gereksinim duyduğu inorganik ve organik kimyasal maddelerdir. Bu iki tanımdan da anlayacağımız üzere besinler ve ilaçlar kimyasal bileşenlere sahiptir ve bu bileşenlerden bazıları birbirleri ile ters etkileşimlere sahip olabilirler. Bir besin herhangi bir ilacın biyoyararlanımını değiştirebilir. Aynı şekilde bir ilaç bir besin öğesinin biyoyararlanımını değiştirebilir; yani etkinliği artırabilir; etkisini azaltabilir; etkisini tamamen ortadan kaldırabilir ya da toksik etki yaratabilir.
Genel olarak ilaçlar mide kanaması ve karaciğer hasarı riskini arttıracağı için alkol ile beraber alınmamalıdır.
AĞRI KESİCİLERİN SIK KULLANIMINA DİKKAT!
Çoğu ağrı kesiciler; eğer doktorun aksine bir söylemi yoksa sindirim sisteminde iritasyon riskini azaltmak için daima besinler ile alınmalıdır. Bu tip ilaçların sık kullanılması folat ve C vitamininin emilimini azaltır. Diyete koyu yeşil yapraklı sebzelerin ve turunçgillerin eklenmesiyle fayda sağlanabilir.
ANTİBİYOTİKLER VE SÜT BİRLİKTE TÜKETİLMEMELİ
Antibiyotikler genel olarak süt ile beraber kullanılmamalıdır. İçerdikleri mineraller nedeni ile ilacın emilimini azaltabilirler. Penisilinler emilimi artırmak için yemekten 1 saat önce ya da 2 saat sonra alınmalıdır. Fluorokinolonlar demir içeren besinler ile alınırsa biyoyararlanımı azalır. Siprofloksasin greyfurt suyu ile alınırsa siprofloksasin in emilimi azalır. Siprofloksasin kafein ile beraber alınmamalıdır.
Tektrasiklin kullanılırken aşırı A vitamini tüketilmemelidir. Uzun süreli kullanımında K ve B vitamin takviyesi gerekebilir. Kalsiyum ve demire bağlanır ve bu minerallerin kullanımı olumsuz etkiler. Süt ve süt ürünleri ile alınmamalıdır. Tetrasiklin türevi antibiyotikler C vitamini emilimini azaltabilir.
ANTİDİYABETİKLER (ŞEKER HASTALIĞI İLAÇLARI) VE B12 EKSİKLİĞİ
Antidiyabetik ilaçlar konusunda dikkat etmemiz gereken nokta kan şekerine ne kadar sürede etki ettikleri ve etkinlik sürelerinin ne kadar olduğudur. Çünkü ona göre öğün ve ilaç saati belirlenir. Bazı çalışmalarda bu ilaç grubundan metforminin B12 ve folik asit emilimini azaltabileceği gösterilmiştir. Gerekli olduğunda B12 ve folik asit takviyesi yapılmalıdır. Bu desteğin sağlanabilmesinde diyete et ve süt ürünleri ile koyu yeşil yapraklı sebzelerin eklenmesi önemlidir. Diyabet için uygulanan diyete devam edilmelidir.
ANTİHİPERTANSİFLER; DOLAŞIM VE KALP İLAÇLARI
Antihipertansif ilaçların etkinliğinin sağlanması için tuz kısıtlaması yapılmalıdır. Meyan kökü içeren besinler ilaçların etkinliğini değiştirebilir. Bu yüzden bu tür ilaçların kullanımı sırasında meyan kökü tüketilmemelidir. Potasyumdan zengin diyet tüketiminde ya da potasyum takviyesine dikkatli olunmalıdır. Çünkü bazı ACE İnhibitörü ilaçlar; kan potasyum seviyesini artırabilir. Uygun sıvı alımı ayarlanmalıdır.
Digitoksin; digoksin türevi ilaç kullanımı sırasında; yüksek posalı ve yüksek pektinli besin ilaca bağlanabilir. Bu nedenle elma; şeftali; kayısı ve erik gibi pektin içeriği yüksek besinler ile birlikte alınmamalıdır. Süt ile beraber alınmamalıdır.
LAKSATİFLER
Bu tür ilaçlar A; D; E ve K vitamini eksikliğine yol açabilir. Uzun süreli kullanımlarında bu vitamin eksikliklerine karşı önlem alınmalıdır. Etkili bir müdahalede en önemli yollardan birisi diyeti yağlı tohumlar; süt ve süt ürünleri açısından desteklemektir.
PSİKİYATRİK HASTALIKLARDA KULLANILAN İLAÇLAR
Alkol ile beraber kullanılmamalıdır. Kafein ilacın etkinliğini azaltır ve sıkıntı hissini artırabilir. Bu yüzden çay ve kahve tüketimi sınırlandırılmalıdır. Fenelzin kullanımı sırasında ya da bırakıldıktan 2 hafta sonrasına kadar tiamin den zengin gıdalar(tam tahıllı ürünler; soya fasulyesi; ayçiçeği çekirdeği; yer fıstığı vs.) tüketilmemelidir. Çünkü tiaminden zengin besinler hipertansif kriz yaratabilir. Antidepresan kullanımında iştah problemleri ve metabolizmadaki değişiklikler sonucu bireyler ağırlık kazanımı riski altındadırlar. Bu yüzden günlük kalori alımları bir diyetisyen tarafından takip edilmelidir.