“Günde bir orgazm hekimi sizden uzak tutar.” (İngiltere’den bir slogan…)
(İstimna; Öz Doyurum; Otoerotik Aktivite)
Bireyin çeşitli görsel (video; gazete; dergi vb.); düşünsel (hayal objesi vb.) ve fiziksel (kendine dokunma vb.) yöntemlerle cinsel doyum sağlamasıdır. (CETAD; 2007)
Çocukluk yıllarında rastlantısal olarak keşfedilir;ergenlikle birlikte artar ve yaşam boyu haz verici bir kişisel deneyim olarak sürer.
Bireyin bedeniyle cinsel açıdan ilk tanışma biçimidir ve erojen bölgelerini keşfetmesi açısından önemlidir. Mastürbasyon; insanın doğasında var olan cinsel dürtünün doyuma ulaştırılması amacıyla yapılan bir aktivitedir. Çeşitli tabular ve yanlış inanışlar nedeniyle bu aktivitenin gerçekleştirilmemesi ya da engellenmesi bireyde gerginlik; sinirlilik gibi rahatsız edici duygular uyandırabilir.
Mastürbasyon; sanıldığı gibi genç ve evlenmemiş erkeklere özgü bir cinsel davranış değildir.
Partnerin yokluğunda; hastalığında; ona yakınlık duyulmadığında ya da partnerden bağımsız olarak da mastürbasyon yapılabilir. Ayrıca;
Partnerler sevişme sırasında birbirlerine ya da karşılıklı olarak da mastürbasyon yapabilirler.
Ancak; partner olmasına karşın yalnızca mastürbasyonla (otomonoseksualizm) doyum sağlanıyorsa; uygunsuz yer; zaman ve araçlarla mastürbasyon yapılıyorsa bir uzmandan yardım alınması önerilir.
Fiziksel ya da zihinsel (ruhsal) herhangi bir zararı-olumsuz etkisi yoktur.
Yaygın olarak inanıldığı gibi kısırlık; cinsel işlev bozukluğu (sertleşme sorunları- iktidarsızlık vb.); akıl hastalığı; menstrasyonda düzensizlik; güçsüzlük; yorgunluk yapmaz ve sapıklık değildir.
Hem yapılan geniş örneklemli araştırma sonuçları; hem de klinik deneyimlerim gösteriyor ki erkek ve kadınlar arasında da mastürbasyonun algılanması ve deneyimlenmesi açılarından farklar var.
Neredeyse tüm erkeklerin mastürbasyon deneyimi var; ancak mastürbasyon yapmanın çok yorucu olduğuna; güçsüz bıraktığına; unutkanlık yaptığına inananların sayısı hiç de az değil.
Boşalma ve ya orgazm ardından uyku hali; yorucu bir etkinlik olduğundan değil; rahatlatıcı ve keyif verici hormonların salgılanmasından kaynaklanır.Yeri gelmişken belirtmeliyim; haftada en az bir kez boşalmak diğer pek çok yararı dışında prostat sağlığı açısından da önemli!
Kadınlar ise; mastürbasyon ve fanteziler konusunda erkeklere oranla daha tutucu.
Hem mastürbasyon hem de önemli bir bileşeni olan fanteziler konusunda birçok kadın yanlış-ayıp olduğunu; ilgilenmediğini; ihtiyaç hissetmediğini ve denemediğini belirtiyor.
Özellikle ülkemiz ve diğer Ortadoğu kültürlerinde genital organlarına bile yabancı yetiştirilen bireylerin bu tutumları sürpriz değil.
Oysa; mastürbasyon yapan kadınlar cinsel ilişki sırasında da daha rahat orgazm olur; orgazm sorunu yaşayan çok kadının hiç mastürbasyon deneyimi olmadığı biliniyor.
Kadın orgazmında klitorisin çok önemli bir yeri var.Cinsel ilişki sırasında klitorisin uygun biçimde uyarılamaması durumunda orgazm gecikir ya da gerçekleşmez.
Kendisinin ya da partnerinin mastürbasyonuyla bu geciken ya da gerçekleşmeyen orgazm kolaylıkla yaşanır; kadın da bu hazzın tadını çıkarır.
Bir diğer yanlış inanış ise; mastürbasyonla kızlık zarının (himen) bozulacağıdır.Bir kez de ben vurgulamak istiyorum: vajenden içeri herhangi bir şey girmedikçe kızlık zarı bozulmaz. Ayrıca; kadın orgazmı için en önemli organ klitoristir ve uygun biçimde uyarılması en haz verici orgazmları beraberinde getirir. Mastürbasyon; eşcinsel bireyler açısından da verimli; güvenli ve haz verici bir cinsel etkinlik.
Sağlıklı bir cinsel yaşam ve cinsel işlevler açısından mastürbasyon; bireyin cinselliği tanıması; bedenindeki haz noktalarını keşfetmesi; alınan hazzın artması için katkıda bulunur.
Yazık ki hala pek çok birey mastürbasyon yaptıktan sonra suçluluk; pişmanlık; utanç ve benzeri duygular hissetmekte.
Oysa; cinsel işlev bozukluklarının (anorgazmi; denetimsiz boşalma; psikojenik sertleşme sorunları vb) tedavisinde de mastürbasyondan yararlanılmakta.
Verimli ve sağlıklı bir cinsel yaşam dilerim…
Soner Erol
Psikolog; Psikoterapist; Cinsel Terapist