Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Hamilelik ve Evcil Hayvanlar

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
Çoğumuz için evcil hayvanlarımız ailemizin birer parçası. Minik dostlar evimizin neşe kaynağı ve bir nevi bebeklerimiz oluyorlar. Ama onlara yeni bir insan kardeş gelmesi ihtimalinde bile hemen büyüklerimiz onları evden uzaklaştırmamız için bize baskı yapmaya başlıyorlar. Senaryo tanıdık; değil mi? Aileye yeni katılacak ufaklığın heyecanı çok güzel tabii; ama yıllardır bize dostluk yapan miniklerimizden ayrılma ihtimali her şeyin tadını tuzunu kaçırıyor.

Oysa hamile bayanlar kendilerini ve bebeklerini korumak için hamilelik dönemleri boyunca ne gibi önlemler alacaklarını bilirlerse; bu sorunun kolaylıkla üstesinden gelinebilir. Yani artık sevgili dostunuzdan ayrılmak veya ona yeni bir yuva bulmak gibi endişelere gerek yok. Bazı basit önlemlerle; hem kendinizi hem de doğmamış bebeğinizi olası tehlikelerden koruyabilirsiniz.

Öncelikle yıllar boyu insanın en yakın dostlarından biri olan ve birçok hayvansever ailenin olmazsa olmazı köpeklerden bahsedelim. Köpeğiniz varsa; hamilelik boyunca şu ekstra önlemleri almanızı tavsiye ederim.

Oturma veya yatma pozisyonundayken köpeğinizin göbeğinize atlamasını engelleyin.
Bebeğinizi eve getirmeden önce; köpeğinizi genel bir muayene için veteriner hekiminize götürün ve varsa eksik olan tüm aşılarını ve parazit tedavilerini tamamlatın.

Eğer köpeğinizin özellikle size karşı aşırı bir düşkünlüğü varsa ve evdeki diğer bireylere göre en fazla sizinle vakit geçiriyorsa; diğer aile bireylerinden onunla daha fazla zaman geçirmesini rica edin ve onlarla da yakın bir bağ kurmasını sağlamaya çalışın. Böylece bebeğinize ayırmak zorunda kaldığınız ekstra zaman köpeğiniz için daha az sorun olacaktır.

Bunun dışında genel olarak köpek denince akla ilk gelen ve en korkulan hastalıklardan biri olan hidatik kist; sizin için tehlikeli olmasının yanı sıra hamilelik ile ilgili özel bir risk teşkil etmez. Köpeğinizin parazit tedavilerini ihmal etmeyin ve ona asla çiğ et yedirmeyin. Kist konusunu ilerleyen sayılarımızda çok daha detaylı tartışacağımız ve az önce de belirttiğim gibi aslında hamilelikle ilgili özel bir risk teşkil etmediği için burada çok fazla üzerinde durmayacağım.

Gelelim diğer harika bir evcil hayvan olan kedilere ve belki de hamilelikle ilgili en fazla merak uyandıran; en fazla korkulan hastalıklardan biri olan toksoplazma enfeksiyonuna. Ne yazık ki bu hastalıkla ilgili şehir efsaneleri yüzünden evde bir hamile bayan olduğunda hemen kediciklere yeni yuva aranmaya başlanıyor. Oysa kedinizi yeni sahiplenmediyseniz; çiğ et vermiyorsanız ve sokağa çıkartmıyorsanız endişelenmenize hiç gerek yok.

Bu noktada isterseniz bu hastalığın ne olduğunu biraz açalım ve aslında tüm suçlunun kedicikler olmadığını hatırlatalım.

Toksoplazma enfeksiyonu; Toxoplasma Gondii adı verilen tek hücreli bir parazitin vücuda girmesiyle oluşan bir hastalıktır. İnsanlara bulaşma; pişmemiş veya az pişmiş ookistli etlerin yenmesi; yine parazitle kontamine etleri pişirmede kullanılan mutfak araç gereçlerinin başka yiyecekleri hazırlarken kullanılması sonucu bulaşık yiyeceklerin yenmesi; Toxoplasma gondii parazitiyle kontamine suların içilmesi; anneden çocuğa hamilelik döneminde geçiş; organ nakli veya kan transfüzyonlarının yanı sıra; dışkısında Toxoplasma ookistleri bulunan kedilerin kum kabı temizlenirken veya kedi dışkısının bulunabileceği bahçe toprağı; kum vb. materyallere dokunup daha sonrasında bulaşık ellerin yanlışlıkla ağıza götürülmesi veya bulaşık ellerle yemek yenilmesi gibi yollarladır.

Çok çeşitli bulaşma yolları olduğundan dolayı; toplumdaki bireylerin en az % 25’inin yukarıdaki yollardan herhangi biriyle paraziti daha önce almış ve hastalığı geçirmiş olduğu düşünülüyor. Eğer daha önce hastalığı almışsanız bir nevi aşılanmış sayılıyorsunuz ve bağışıklık kazanıyorsunuz; bu durumda hamilelik döneminde de korkmanıza gerek kalmıyor. Ancak daha önce bu parazite maruz kalınmamışsa; hamilelik döneminde almak bebekte doğum defektleri; hatta düşükler gibi ciddi komplikasyonlara sebep olabiliyor.

Paraziti hangi yollarla alabileceğimizi gördük; dilerseniz şimdi de nasıl korunabileceğimizi öğrenelim.

Kediler bu paraziti dışkıları yoluyla saçarlar. Ancak dışkıda parazitin asıl enfektif formu olan ookistlerin oluşabilmesi için en az 24 saatlik bir süre gerekiyor. Bu durumda kedilerin tuvalet kabının günlük olarak temizlenmesi bile bu parazite maruz kalma riskini ciddi anlamda azaltabiliyor. Yine de hamile bayanların mümkünse tuvalet kabı temizliğini bir başkasına bırakmaları; bu mümkün değilse de mutlaka eldiven kullanmaları gereklidir.
Bahçe işleriyle uğraşan bayanlar da yine eldiven takmalıdır. Ayrıca çocuk parklarındaki kum alanlar da yine bu parazitin bulaşma bölgelerindendir. Bahçe işleriyle uğraştıktan sonra eller mutlaka bol sabunlu suyla yıkanmalıdır.

İyi pişmemiş etler de diğer bir bulaşma kaynağı olduğundan; hamile bayanlar çok iyi pişmemiş etleri kesinlikle yememelidir. Ayrıca çiğ ete mümkünse dokunulmamalı; etle yemek hazırlığında mutlaka eldiven kullanılmalı ve sonrasında etle bulaşık tüm malzemeler özenle temizlenmelidir.

Parazit yumurtalarıyla bulaşık sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanmadan yenmeleri de bulaşma açısından risk teşkil eder. Dışarıda yemek yerken; salata gibi çiğ sebze tüketiminde dikkatli olunmalıdır.

Ayrıca kedinize kesinlikle çiğ veya az pişmiş et vermemeniz; avlanma ihtimalini önlemek için sokağa bırakmamanız da önemlidir.

Peki hamster; guinea pig gibi kemirgen beslenen evlerde hamilelikle ilgili nelere dikkat etmeliyiz? Ne yazık ki bu evcillerimizin de lenfositik koriyomenenjit virüsü (LCMV) taşıma risklerinden dolayı hamile bayanlar bu ufaklıklarla fazla haşır neşir olmaktan mümkün olduğunca kaçınmalılar. Bu virüs; enfekte hayvanların idrarları; tükürükleri; kanları ve dışkılarından bulaşabilir. Hamile olmayan yetişkin insanlar enfekte olduklarında ya hiçbir belirti görülmez; ya da hafif grip benzeri semptomlar görülür; ancak hamileliği boyunca bu virüsü alan annelerden doğan bebeklerde görme bozuklukları; zeka geriliği veya sara benzeri nöbetler gibi sinir sistemi bozuklukları görülebilir.

Bu nedenle; kemirgen dostların kafes temizliğini mümkün olduğunca hamile bayan dışındaki kişiler yapmalı; hamileler kemirgenlerle temastan sonra ellerini mutlaka bol sabunlu su ile yıkamalı ve muhteşem sevimlilikleri nedeniyle her ne kadar onları öpüp koklamak isteseler de; bu süreç boyunca bundan kesinlikle kaçınmalıdırlar.

Iguana; kaplumbağa; bukalemun gibi sürüngenler ise Salmonella enfeksiyonu açısından tehlike oluşturabilirler. Salmonella bakteriyel bir enfeksiyondur ve çoğunlukla tavuk; yumurta ve et gibi besin kaynaklarından bulaşarak besin zehirlenmelerine neden olur. Ancak bu bakteri çoğu sürüngenin sindirim sisteminde doğal olarak bulunduğundan; sürüngenler bu bakteri açısından taşıyıcı görevi görebilirler. Bu ufaklıkların mutfak gibi yemek hazırlama yüzeylerinde dolaşmalarına kesinlikle izin verilmemelidir. Ayrıca hamile bayanların soğukkanlı dostlarından bir süreliğine uzak durmaları ve temas halinde de ellerini bol sabunlu suyla yıkamaları uygun olacaktır.

Peki evimizde kuşlarımız varsa; hamilelik döneminde nelere dikkat etmeliyiz? Evimizde beslediğimiz papağan; muhabbet kuşu; kanarya gibi dostlarımız da Campylobacter; Salmonella ve Chlamydiosis gibi enfeksiyonlar açısından risk teşkil edebiliyor; ancak minikleri hemen evden uzaklaştırma yoluna gitmenize hiç gerek yok. Kafes temizliğini hamile kişi dışında birinin üstlenmesi ve hamilelerin kuşlarla temastan sonra ellerini bol sabunlu suyla yıkamaları yeterli olacaktır.

Gördüğünüz gibi ufak tefek önlemler sayesinde; hamilelik döneminizde de can dostlarınızın karşılıksız sevgisinden mahrum kalmayacaksınız. Tabii size özel sağlık önerileri için mutlaka kadın doğum uzmanınıza danışmanızı tavsiye ederim.
Minik dostlarınızla mutlu; sağlıklı ve huzur dolu günler dileğiyle…

Veteriner Hekim Çağlar Kondu Özcan