Sağlıklı bir bayram geçirmek için doğru besin seçimi; kurbanlık kesimlerinin doğru şekilde yapılması; gıda güvenliği; etlerin saklanması; hazırlanması ve pişirilme yöntemlerinde bilinçli davranmak gerekiyor. Bunun yanında tüm aile bireylerinin bir araya geldiği sofralarda ağız tadıyla yemeklerin yendiği bayramımızda özellikle tatlı tüketimi de artmaktadır.
Kurban Bayramında oluşabilecek sorunlar:
Kurban bayramında beslenme düzenimizde büyük değişiklikler meydana gelir. Bayram telaşı ve ziyaretleri ile öğün saatlerimizin düzeni değişir. Ve tabi kırmızı et tüketiminde de artış meydana gelir. Sindirim güçlüğü; mide ve kas krampları; bulantı; kabızlık; reflü gibi sindirim sistemi sorunları; kalp çarpıntısı; tansiyon yükselmesi gibi genel sorunları ve besin zehirlenmeleri riski artmıştır.Kronik hastalığı olanlar (diyabet; böbrek hastalığı; kalp damar rahatsızlığı ) eti fazla kaçırmamalıdırlar.
Kurban eti nasıl seçilmeli?
Kurbanlığı satın almadan önce veteriner kontrolünden geçtiğinden emin olmalısınız.
Kesim yerlerinin sağlık kurallarına uyun olması bize bulaşabilecek mikro organizmalardan korunmuş olmamızı sağlayacaktır.
Etler uygun şartlarda kesilmez ve bekletilmezse; hayvanlardan insanlara şarbon; tenya; tüberküloz; salmonella gibi hastalıklar bulaşabilmektedir.
Kurbanı hemen kestikten sonra yemeyin:
Bayramda yapılan yanlış alışkanlıkların başında kurban etlerinin kesildikten sonra hatta sabah kahvaltısında tüketilmesi gelir.
Hayvandaki mikroorganizmalar kesimden sonra 24 saat içinde ölür ve hayvan ilk kesildiğinde ölüm sertliği dediğimiz sertlikte olur. Özellikle mide ve bağırsak rahatsızlığı olan kişilerin dikkat etmesi gereken konulardan biri de budur.
En az 24 saat 0 dereceede bekletildiğinde yumuşama sağlanır ve etin lezzeti de artar.
Kurban etini saklama koşulları nasıldır?
Kurban etlerinin korunması ve saklanması insan sağlığı açısından son derece önemlidir. Kurban etleri büyük parçalar şeklinde değil; kıymalık; kuşbaşılık; pirzola; biftek ve bonfilelik olarak birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalar halinde buzdolabı poşetinde ya da yağlı kayıtlara sarılarak buzlukta -2 derecede birkaç hafta; derin dondurucuda -18 derecede daha uzun süre saklanabilir.
Et kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli bir besin grubudur. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi sırasında bazı “mikroorganizmalar” için üreme ortamı oluşabilir. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır.
Etleri çözdürüren;” oda ısısında açık bırakacak şekilde değil” yerine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. Etin çabuk çözünmesi amacıyla kalorifer; soba üzerinde oda sıcaklığında bekletme insan sağlığı açısından tehlilkelidir.
Uygun pişirme ve tüketme yöntemleri ?
En doğru pişirme şekli ızgara; fırında; haşlama veya sebzelerle birlikte tencerede pişirme şeklidir. Etlerin çok uzun süre yüksek ısıya temaz etmesi ( kızartma – kavurma-mangal gibi)kanserojen öğelerin oluşumuna neden olmaktadı; ayrıca mangalda pişirme sırasında etin dış kısmı hızlı şekilde pişmekte proteinler katılaşmakta ve etin iç kısmı çiğ kalmaktadır. Etlerin az pişmiş veya çiğ tüketilmesi etin kalitesini düşüreceği gibi besin zehirlenmelerine de neden olmaktadır.
Kırmızı et doymuş yağ ; kolesterol içeriği oldukça yüksek olan bir besindir. Etin görünür yağlarını mutlaka temizleyin. Et yemeklerine ilave yağ eklenmemelidir; vücuda ek yük olur. Kuyruk yağı iç yağı ve tereyağı kullanımından kaçınılmalıdır.
Etler ızgarada pişirilecekse vitamin kaybını önlemek ve kanserojen madde oluşumunun engellemek için etler ateşten 15 cm uzakta olmalıdır ve kömürle kor halini aldıktan sonra etler pişirilmelidir.
Etin verebileceği zararı en aza indirmek için C vitamininden zengin bir grupla tüket:
Ette; özellikle kırmızı ette oldukça yüksek miktarda demir bulunur. Bu demirin vücut içerisinde biyoyararlılığını arttırmak için C vitamininden zengin besinlerle eti tüketmekte fayda var.
Örneğin uygun pişirme teknikleriyle yapılan eti bol limonlu bir yeşil salatayla tüketmek anlamlı olacaktır.
Sağlıklı kurban bayramı için pratik öneriler:
İlk öğününüz 2 bardak su ardından hafif bir kahvaltı olsun.
Bayramda namaza gidenler ve ya kurban keşme telaşı olanlar genelde bu öğünü atlarlar. Bu durumda olanlar evden çıkmadan önce bir bardak süt içebilir veya küçük bir avuç fındık badem ceviz ya da 3-4 adet gün kurusu kayısı veya biraz kuru üzüm atıştırabilirler.
Az ve sık aralıklarla doğru besinleri tercih ederek beslenmeye özen gösterin. 4 saattten fazla aç kalmayın.
Drajeler; çikolatalar; şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyve tatlıları ( elme; kabak; armut; ayva tatlısı) tercih edin.
Tabağınızın ¼ ünü kırmızı et kalan kısmını ise sebze yemekleri ve salatadan oluşturun; bunun yanında tam buğday ekmeğinizi ya da bulgur pilavınızı tüketmeyi unutmayın.
Etlerin yanında gazlı içecekler yerine ayran-yoğurt-cacık tercih edin.
Yanlış seçilen ve fazla tüketilen her lokmanın sağlınızı olumsuz etkileyeceğini unutmayın.
İkramlarla ve fazla yemeyle bozulan barsak hareketlerinizi düzenlemek adına ara öğünlerde meyve tüketimine önem verin; kivi elma elma armut gibi meyveleri iyi yıkadıktan sonra kabuklu tüketmeye özen gösterin.
Bağırsaklarda su tutumuna neden olan fazla çay –kahvenin tüketiminin yerine bitki çaylarına bırakın. Rezene; anason; yeşil çay ve tarçından oluşan bir karışım sizi rahatlatacaktır.
Öğün aralarında su tüketmeyi unutmayın.
Bayram ziyaretine gitmden önce öğününüzü ya da ara öğününüzü mutlaka tüketin.
Yine de “eyvah fazla kaçırdım” diyorsanız; fiziksel aktivitenizi mutlaka arttırın.
Bayramı fırsat olarak görüp seyahate çıkan bireyler açık büfelere dikkatli olun sağlıklı beslenme kurallarını unutmayın….