Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

İki Yaş Sendromu: Eyvah! Çocuğum 2 Yaşında...

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
Halk arasında 2 yaş sendromu olarak adlandırılan bu dönem çocuğun gelişim evreleri içinde git-gellerin en bol olduğu dönemdir.

Her şeyden önce çocuk artık yürümeye ve konuşmaya başlamıştır. Kazanılan bu iki önemli yetenek çocuğu edilgen; güçsüz ve bağımlı durumundan çıkarır. Tehlike nedir bilmeyen çocuk dengesiz yürüyüşüne bakmaksızın her şeye uzanmak; her şeyi tutmak; ağzına götürmek tadına bakmak ister. Durum böyle olunca başına buyruk; öfkeli; tutturan; ele avuca sığmaz bir karaktere bürünen çocuğun ilk öğrendiği sözcük annelerinden sık sık duydukları “yapma!” sözcüğü olur.

Anneler için oldukça zorlayıcı olan bu dönemde çocuk; bir yandan anneye olan yapışıklığını sürdürmekte; diğer yandan da yeni kazandığı yetenekleriyle özgürlüğün tadını çıkararak özerkliğini ilan eder ve böylece anne ile çocuk arasında bir çekişme; bir savaş başlar. Her an tetikte olan anne; sevimli canavarına bir sınır çekmek adına “Dur!; Yapma!; Dokunma!; Elleme!; Cıss!; Kaka!” demeye başlar.

Bir yanda kendi istekleri doğrultusunda giden; inatçı; çetin; huysuz; bencil; saldırgan çocuk diğer yanda ise onu evcilleştirmeye çalışan bir anne vardır. Çocuk; bir yanda başına buyruk dediğim dedik olsun diyen bir karakter çizerken bir yanda da bağımlı kalma eğilimini korumaya çalışır. İşte bu ambivalans içerisinde kalan çocuk bu git-gellerini en iyi tuvalet eğitimi sırasında ortaya çıkarır.

Anneler; çocuk bezini kirletmesin; kakasını; çişini haber versin isterken; çocuklar kendi istediği zamanlarda yapsın ister. Durum böyle olunca anneler korkutma ya da her istediğini yapmalarla düzene sokmaya çalıştıkları çocuklarıyla mücadeleye girerler. Dışkılama üzerine kurdukları ve kendilerinden bir parça; değerli bir nesne; olarak gördükleri kakaya karşı egemenlik ve bu egemenliği anneye bırakmak istememe 2 yaşın en tipik özelliğidir.

Bu dönemde çocuk yaşıtlarıyla oynamaz aksine; yaşıtlarıyla bir araya gelince daha öfkeli bir karaktere bürünür. İki yaşında iki çocuk bir araya geldiklerinde birbirlerinden habersizmiş gibi ya kendi başlarına oynarlar ya da bir oyuncağa yapışıp “bu benim; benim” diye ağlayarak çekişirler.

Bu dönemde çocuk hiç kısıtlanmaz ise; kendi istekleriyle hareket eder ve sınır konmazsa; hiç engel tanımayan; engellendiği zaman öfke patlamaları yaşayan; saldırganlığı gittikçe artan; bencil; isteklerini ne pahasına olursa olsun elde etmek için her yolu deneyebilecek; pis ve dağınık bir çocuk haline dönüşür. Tam tersi bir şekilde dayak ayıplama ve korkutma ile aşırı baskı uygulanıp; kısıtlanır ise çocuk; doğal olan bu eğilimlerini içinde tutarak annenin her istediğini benimser. Sonuç olarak ortaya saldırganlığın tam tersi anlamında aşırı bir uysallık; içe kapanma ve boyun eğme çıkabilir ya da açık saldırganlık yerini aşırı inatçılığa bırakabilir. Pis ve dağınıklık eğiliminin yerini aşırı temizlik; düzenlilik; titizlik alabilir. Bu durum da yetişkinlik dönemine titiz; kılı kırk yaran; aşırı düzenli; kaygılı bir kişilik olarak yansıyabilir.

Peki; bu dönemde çocuklara nasıl davranmamız gerekiyor?
Öncelikle bu dönemde inatçı; saldırgan; dediğim dedik; olumsuz davranışları olan çocuğunuzun bu davranışlarının 3 yaşına girmesiyle birlikte daha söz dinler bir hale geleceğini; bu dönemin geçici olduğunu unutmamak gerekir. 3 yaşına gelene kadar anne babalar soğukkanlı ve dikkatli olmalıdır. Bu dönem çocukları dağıtmayı; dökmeyi; kırmayı; bir şeyleri parçalamayı çok sevdikleri için evde çocuğa zarar verebilecek tüm nesneler toplanma ve oynayabilecekleri bir alan yaratılmalıdır. Ulaşabileceği alanlarda rahat hareket edebilmesi ve kısıtlanmaması için kullanabileceği defter kitaplar bırakmak; ucu sivri olmayan kalemler bulundurmak doğru bir tercih olacaktır. Bu yaşlarda çocukların dikkatlerini başka yöne kolaylıkla çekebilirsiniz. Bu sebeple eğer oynamaması gereken bir şeyle oynuyor ise; ilgisini çekecek başka bir nesne ile yer değiştirmek; çocukla çekişmemek en doğrusu olacaktır.

Çocuğa sürekli yapma elleme dur otur demekten kaçınmak yerinde olur. Bu yaşlarda sert cezalara; dayağa başvurmak “şimdi böyle olursa ilerde nasıl başa çıkarım” kaygısıyla aşırı tepki vermek zararlı olabilir ancak ağlamasın; bağırmasın diye her istediğini yapmaktan da kaçınmalısınız.