Enerjinizi Emen İnsanlardan Korunma Yolları
“Ne zaman görüşsek bütün enerjim akıp gidiyor; moralim bozuluyor”; “Hep şikâyet; hep eleştiri; hiçbir şeyi beğenmiyor”; “Bir gün de mutlu olsa”; “Çok olumsuz; ağzından iyi bir şey çıkmıyor”.
Etrafınızda size de böyle hissettiren insanlar var mı? Cevabınız evet ise size uzak durmanızı öneririm ama bu kişi eğer uzak duramayacağınız kadar yakın bir akrabanız ise o zaman ne yapılabilir?
Öncelikle her görüşmeden sonra kötü hissettiğiniz halde görüşmeye devam ediyorsanız; bunun nedeni görüşmediğiniz takdirde hissedeceğiniz suçluluk; korku; öfke; endişe; acıma; üzülme gibi baş etmesi çok zor duygulardır. Bu duygularla temas etmemek için insan kendini kötü hissettiren enerjisini emen insanları mutlu etmeye çalışır; avutmak ister; hatta karşısındakinin mutsuzluğu karşısında; mutlu olmaktan bile utanıp kendi durumunun da ne kadar kötü olduğunu anlatmaya başlar.
Sürekli şikâyet eden; eleştiren; kısaca beraber olduğunuzda enerjinizi düşüren insanların ortak özellikleri; sürekli mutsuz hissetmeleri; kendilerini hep mağdur hisseden; kurban rolü oynayan kişiler olmalarıdır. Hayata hep olumsuz açıdan bakarlar ve her konuda eleştirecek bir şey bulabilirler. Aynı zamanda; bu kişilerin empati kurma yetenekleri çok zayıftır. Bu nedenle sizi eleştirdikleri; aşağıladıkları zaman sizde yarattıkları hisleri fark edemezler. Sizin isteklerinizi; ihtiyaçlarınızı önemsemezler. Kurban rolünde kalarak; hep kendilerinden bahsetmek dikkatleri üzerlerine çekmek isterler; kendi sorumluluklarını da almazlar hatta bu sorumluluğu size yüklemeye çalışırlar. Sorumluluğu almamak ve ilgi çekmek için sorunlarına çözüm bulmanızı isteseler de; aslında istedikleri çözüm değil; ilgi ve alakadır. Bu şekilde kendi sorumluluklarını da almamış olurlar. Onların ne kadar mağdur olduğunu onaylamanızı beklerler. Oysa yetişkinler arasında kurulan tatminkâr; sağlıklı ilişkilerin; almak ve vermek üzerine kurulması gerekir. Ancak enerjinizi emen insanlarla ancak vermek yani dinlemek; onaylamak; sürekli onların istediğini yapmak tarzında bir ilişki kurabilirsiniz.
Bu durumda; enerjinizi emen kişilerle beraber olmak demek; onların enerjinizi emmesine izin vermek demektir. Bu nedenle; buna neden izin verdiğinizin altında yatan ihtiyacı anlamak; bu kişilerle aranıza sınır koymanıza yardımcı olacaktır. Enerjinizi emen kişi sizin için önemli bir otorite figürüyse onun onayını almak; takdirini kazanmak isteyebilirsiniz veya istediklerini yapmadığınızda surat asmasını; sizden uzaklaşmasını kaldıramayabilirsiniz. Buradaki sorun içinizdeki çocuğun artık yetişkin biri olduğunun farkında olmamasıdır. Küçük bir çocuğun sevgiye; yakınlığa; onaya çok ihtiyacı vardır; bunun; onun için hayati önemi vardır. Oysa yetişkin biri artık kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmelidir. Takdir; onay; kabul görme gibi ihtiyaçların karşılanabilmesi için önce insanın kendini takdir etmesi; onaylaması; olduğu gibi kabul etmesi gerekir. Bunun içinde kendisine karşı yaptığı haksız eleştirilerden vazgeçmesi çok önemlidir. Kendisi için önemli bir otorite figürü; gerek surat asarak; gerekse mesafe koyarak sevgisini esirgerse; kişinin bununla kalabilmesi; sevgi ihtiyacını karşılamak için artık otorite figürlerine ihtiyacı kalmadığını; bir yetişkin olduğunu anlaması gerekir. Burada önemli olan kişinin sevilmek; takdir edilmek; güvende hissetmek gibi ihtiyaçlarının farkında olmasıdır çünkü farkında olduğu zaman bu ihtiyaçları karşılamak için alternatiflerde geliştirebilir. Örneğin enerjisini emen insanlarla görüşmesinin altında; onaylanma; takdir edilme ihtiyacı yatıyorsa; bu ihtiyacı fark ettikten sonra takdir edebilen; onaylayan insanlarla görüşmeyi tercih edecektir.
İkinci olarak; bu insanları mutlu etmenin sizin elinizde olmadığını anlamanız önemlidir. İnsanı mutlu edebilecek tek kişi kendisidir. Bu nedenle; dünyaya olumsuz açıdan bakmayı öğrenmiş ve bunu tercih eden birini ne yaparsanız yapın mutlu edemezsiniz.
Enerjinizin akıp gittiğini hissettiğiniz insanlara karşı gerçekçi beklentiler geliştirmek; ilişkinizi kolaylaştıracaktır. Sizi sürekli eleştiren birine; takdir edilmek için bir şey anlattığınızda takdir edilmeyi beklemek çok gerçekçi olmayacaktır. Burada önemli olan takdir edip etmemesinin sizinle ilgili olmadığını; bunun o kişinin bir şeyleri takdir edebilme kapasitesiyle ilgili olduğunu anlamanızdır. Bunu fark ettikten sonra onay almak için anlatma ihtiyacınız azalacaktır veya onay alamadığınız da bu hayal kırıklığına yol açmayacaktır.
Bir başka önemli nokta enerjinizi emen insanlarla tartışmaya girmemektir çünkü insan bazen yaşadığı deneyimleri sözle ifade edemezse bunu karşı tarafa yaşatarak anlatmak ister. Öfke dolu; mutsuz biri bunu sizin de deneyimlemenizi ve bu şekilde onu anlamanızı bekleyebilir. Bu durumda bu kişilerle tartışmaya girmek karşı tarafı besleyecek ama sizin bütün enerjinizi alıp götürecektir. Bu nedenle; mümkünse sadece dinleyin; yorum yapmayın; hak vermeyin ama tartışmaya da kesinlikle girmeyin.
Özel ilişkilerini; işinizi; hayatınızı anlatmayın; takdir veya onay beklemeyin. Görüşmelerinizi sizin istediğiniz yerde; zamanda ve sürede olacak şekilde ayarlayın. Mümkünse çok sık görüşmeyin. Görüştüğünüz zaman yalnız görüşmeyin; birkaç kişi ile birlikte görüşün.
Bunun yanında; size değer veren; birlikteyken eğlendiğiniz; kendinizi iyi hissettiğiniz kişilerle olmak; etrafınızda bu kişilerin sayısını artırmak; sizi olumsuz etkileyen kişilerle olan beraberliğinizi kolaylaştıracaktır.
Etrafınızda size de böyle hissettiren insanlar var mı? Cevabınız evet ise size uzak durmanızı öneririm ama bu kişi eğer uzak duramayacağınız kadar yakın bir akrabanız ise o zaman ne yapılabilir?
Öncelikle her görüşmeden sonra kötü hissettiğiniz halde görüşmeye devam ediyorsanız; bunun nedeni görüşmediğiniz takdirde hissedeceğiniz suçluluk; korku; öfke; endişe; acıma; üzülme gibi baş etmesi çok zor duygulardır. Bu duygularla temas etmemek için insan kendini kötü hissettiren enerjisini emen insanları mutlu etmeye çalışır; avutmak ister; hatta karşısındakinin mutsuzluğu karşısında; mutlu olmaktan bile utanıp kendi durumunun da ne kadar kötü olduğunu anlatmaya başlar.
Sürekli şikâyet eden; eleştiren; kısaca beraber olduğunuzda enerjinizi düşüren insanların ortak özellikleri; sürekli mutsuz hissetmeleri; kendilerini hep mağdur hisseden; kurban rolü oynayan kişiler olmalarıdır. Hayata hep olumsuz açıdan bakarlar ve her konuda eleştirecek bir şey bulabilirler. Aynı zamanda; bu kişilerin empati kurma yetenekleri çok zayıftır. Bu nedenle sizi eleştirdikleri; aşağıladıkları zaman sizde yarattıkları hisleri fark edemezler. Sizin isteklerinizi; ihtiyaçlarınızı önemsemezler. Kurban rolünde kalarak; hep kendilerinden bahsetmek dikkatleri üzerlerine çekmek isterler; kendi sorumluluklarını da almazlar hatta bu sorumluluğu size yüklemeye çalışırlar. Sorumluluğu almamak ve ilgi çekmek için sorunlarına çözüm bulmanızı isteseler de; aslında istedikleri çözüm değil; ilgi ve alakadır. Bu şekilde kendi sorumluluklarını da almamış olurlar. Onların ne kadar mağdur olduğunu onaylamanızı beklerler. Oysa yetişkinler arasında kurulan tatminkâr; sağlıklı ilişkilerin; almak ve vermek üzerine kurulması gerekir. Ancak enerjinizi emen insanlarla ancak vermek yani dinlemek; onaylamak; sürekli onların istediğini yapmak tarzında bir ilişki kurabilirsiniz.
Bu durumda; enerjinizi emen kişilerle beraber olmak demek; onların enerjinizi emmesine izin vermek demektir. Bu nedenle; buna neden izin verdiğinizin altında yatan ihtiyacı anlamak; bu kişilerle aranıza sınır koymanıza yardımcı olacaktır. Enerjinizi emen kişi sizin için önemli bir otorite figürüyse onun onayını almak; takdirini kazanmak isteyebilirsiniz veya istediklerini yapmadığınızda surat asmasını; sizden uzaklaşmasını kaldıramayabilirsiniz. Buradaki sorun içinizdeki çocuğun artık yetişkin biri olduğunun farkında olmamasıdır. Küçük bir çocuğun sevgiye; yakınlığa; onaya çok ihtiyacı vardır; bunun; onun için hayati önemi vardır. Oysa yetişkin biri artık kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmelidir. Takdir; onay; kabul görme gibi ihtiyaçların karşılanabilmesi için önce insanın kendini takdir etmesi; onaylaması; olduğu gibi kabul etmesi gerekir. Bunun içinde kendisine karşı yaptığı haksız eleştirilerden vazgeçmesi çok önemlidir. Kendisi için önemli bir otorite figürü; gerek surat asarak; gerekse mesafe koyarak sevgisini esirgerse; kişinin bununla kalabilmesi; sevgi ihtiyacını karşılamak için artık otorite figürlerine ihtiyacı kalmadığını; bir yetişkin olduğunu anlaması gerekir. Burada önemli olan kişinin sevilmek; takdir edilmek; güvende hissetmek gibi ihtiyaçlarının farkında olmasıdır çünkü farkında olduğu zaman bu ihtiyaçları karşılamak için alternatiflerde geliştirebilir. Örneğin enerjisini emen insanlarla görüşmesinin altında; onaylanma; takdir edilme ihtiyacı yatıyorsa; bu ihtiyacı fark ettikten sonra takdir edebilen; onaylayan insanlarla görüşmeyi tercih edecektir.
İkinci olarak; bu insanları mutlu etmenin sizin elinizde olmadığını anlamanız önemlidir. İnsanı mutlu edebilecek tek kişi kendisidir. Bu nedenle; dünyaya olumsuz açıdan bakmayı öğrenmiş ve bunu tercih eden birini ne yaparsanız yapın mutlu edemezsiniz.
Enerjinizin akıp gittiğini hissettiğiniz insanlara karşı gerçekçi beklentiler geliştirmek; ilişkinizi kolaylaştıracaktır. Sizi sürekli eleştiren birine; takdir edilmek için bir şey anlattığınızda takdir edilmeyi beklemek çok gerçekçi olmayacaktır. Burada önemli olan takdir edip etmemesinin sizinle ilgili olmadığını; bunun o kişinin bir şeyleri takdir edebilme kapasitesiyle ilgili olduğunu anlamanızdır. Bunu fark ettikten sonra onay almak için anlatma ihtiyacınız azalacaktır veya onay alamadığınız da bu hayal kırıklığına yol açmayacaktır.
Bir başka önemli nokta enerjinizi emen insanlarla tartışmaya girmemektir çünkü insan bazen yaşadığı deneyimleri sözle ifade edemezse bunu karşı tarafa yaşatarak anlatmak ister. Öfke dolu; mutsuz biri bunu sizin de deneyimlemenizi ve bu şekilde onu anlamanızı bekleyebilir. Bu durumda bu kişilerle tartışmaya girmek karşı tarafı besleyecek ama sizin bütün enerjinizi alıp götürecektir. Bu nedenle; mümkünse sadece dinleyin; yorum yapmayın; hak vermeyin ama tartışmaya da kesinlikle girmeyin.
Özel ilişkilerini; işinizi; hayatınızı anlatmayın; takdir veya onay beklemeyin. Görüşmelerinizi sizin istediğiniz yerde; zamanda ve sürede olacak şekilde ayarlayın. Mümkünse çok sık görüşmeyin. Görüştüğünüz zaman yalnız görüşmeyin; birkaç kişi ile birlikte görüşün.
Bunun yanında; size değer veren; birlikteyken eğlendiğiniz; kendinizi iyi hissettiğiniz kişilerle olmak; etrafınızda bu kişilerin sayısını artırmak; sizi olumsuz etkileyen kişilerle olan beraberliğinizi kolaylaştıracaktır.