Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Başarma Güdüsü

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
BAŞARMA GÜDÜSÜ
David C. Mcclelland’dan
Bazı insanlarda hayatta bir şey başarmak; bir şey yukarı yirmi seneden yapmak için büyük bir arzu vardır; diğer taraftan başkaları da buna o kadar önem vermeyebilirler.
Bu dünyada yaşayan insanları psikoloji bakımından geniş iki guruba ayırmak kabildir. Bunlardan azınlığı teşkil eden birinci gurup fırsat ve imkanlardan faydalanan ve bir şey elde edebilmek için büyük bir gayretle çalışmak arzusunu gösteren insanlardır; çoğunluğu teşkil eden ötekiler ise buna o kadar hevesli değildir ve aldırış etmebilirler.
Acaba; bir şey başarma ihtiyacı (veya bunun mevcut olmaması tesadüf mü; irsimi veya ortamın bir sonucu mudur? Bu tek başına ayrılabilecek insani bir motif saik gücü müdür veya servet. İktidar kazanma gibi birçok güdülerin bir birleşimi midir? Hepsinin en önemlisi acaba bu başarı elde etme arzusunu; halen ona sahip olmayan insanlara hatta bütün cemiyetlere verebilecek herhangi bir usul veya tekniğin bulunup bulunmaması mıdır?
Halen bütün bu soruların herhangi birine tam cevap verecek durumda olmamamıza rağmen; uzun senelerin çabaları bunların çoğuna kısmi cevaplar bulmamızı ve hepsinin derinliklerine nüfuz etmemizi mümkün kılmıştır. Belirli bir insani güdü mevcuttur ve bu ötekilerinden ayırt edilebilir.
İşte bir örnek. Bundan bir süre önce; Pennsylvania eyaletinin Erie şehrindeki bir fabrikanın kapanması üzerine açıkta kalan 450 işçi ile ilgili olacak çok esaslı bir inceleme yapılmıştı. İşten çıkarılan işçilerin çoğu bir süre evlerinde oturdular ve sonra Amerikan Federal İş Bulma Kurumu ile temas ederek eski işlerine geçmenin veya bunlara benzeyen işlere girmenin kabil olup olmayacağına baktılar. Fakat bunların içinden bir azınlık büsbütün başka türlü hareket etti. Daha işten çıkarıldıkları gibi iş aramağa başladılar.
Onlar hem Amerikan Federal hem dePennsylvania Eyalet İş Bulma Kurumlarına başvurdular: gazetelerin “personel aranıyor” ilanlarını gözden geçirdiler; sendikaları; kiliseleri ve üye bulundukları türlü dernek ve kulüpleri vasıtasıyla iş aradılar: yetiştirme kurslarının yardımı ile yeni bir şeyler öğrenmeye çalıştılar; hatta iş bulmak gayesiyle yaşadıkları şehirlerden bile ayrılmaktan çekinmediler. Büyük çoğunluğa gelince; onlar kendilerinden sorulduğu zaman; başka bir yerde iş bile bulsalar Erie’den hiçbir surette ayrılmayacaklarını söylediler. Görülüyor ki aktif azınlığa mensup işçiler başka şekilde bir güdünün etkisi altında idiler. İş bulmak zorunda idiler; paraya; gıdaya; barınacak bir yere ve iş teminatına ihtiyaçları vardı. Fakat yalnız ufak bir azınlık muhtaç olduğu şeyi bulmak için şahsi teşebbüsünü (insiyatifini) kullanıyor ve harekete geçebiliyordu. Neden? Senelerce süren araştırmalardan sonra psikologlar bu soruya cevap verebileceklerine inanıyorlar! Onlar bu insanların insani güdünün özel bir cinsine daha fazla bir derecede sahip olduğunu gösterdiler. Şu an için bu şahsiyetin karakteristiğine “A güdüsü” diyelim ve diğerlerinden daha fazla bu güdüye sahip olan insanların öteki karakteristiklerinden bazılarını inceleyelim.
Kabul edelim ki üzerlerine alacakları görevin hedeflerini tayin edebilecekleri bir iş durumu ile karşılaşmışlardır. Psikoloji laboratuvarlarında böyle bir durumu sağlamak çok kolaydır; onların ellerine ince halkalar verilir ve bunları istedikleri mesafeden dört köşe bir tahtaya geçirmeleri söylenir. Çoğu insanlar az çok gelişi güzel halkaları atarlar; bir yakın; bir uzak dururlar. Fakat A güdüsüne sahip olanlar en iyi şekilde bu işi başarabilecekleri yeri büyük bir dikkat ve itina ile seçerler. Onlar daima ölçülü bir mesafede dururlar; ne dört köşe tahtaya fazla yakın giderek görevlerini gülünç derecede basit yaparlar. Ne de imkansız olacak şekilde çok uzaklara giderler. Onlar kendilerine orta derecede güç; fakat esas itibariyle elde edilmesi mümkün hedefler tesbit ederler. Böylece objektif olarak 3’te 1 oranında bir başarı şansına malik olurlar.
Başka bir deyimle; onlar daima kendilerini bir meydan okuma ile yapılması biraz güçlük isteyen görevlerle karşı karşıya bırakırlar.
Onlar hiçbir şekilde kumar oynamazlar. Eğer onlardan mesela zar atmak suretiyle 3’te 1 oranında bir kazanma şansı ile belirli bir zamanda 3’te 1 oranında çözüm imkanı olan bir problem üzerinde uğraşmaktan birini tercih etmeleri istense; kuşkusuz problem çözmeği çok daha basit olan zar atmağa tercih ederler. Onlar bir problem üzerinde çalışmayı sonucu talihe veya başkalarına kalmış bir şeye tercih ederler.

Açıkçası onlar şahsi başarılarıyla asıl başarının getireceği mükafattan çok daha fazla ilgilidirler; çünkü aynı mükafatı zar atarak daha kolayca kazanabilirlerdi. Bu A Güdülü insanların sahip olduğu başka bir karakteristiği göstermektedir; o da yaptıkları şeyin ne kadar iyi yapılmakta olduğunu açıkça gösteren işlere karşı duydukları sempati ve tercihtir: golf oynamak veya satış işlerinde çalışmak gibi. Çünkü bunlarda neticeyi derhal görmek ve takip etmek kabildir. Halbuki mesela öğretmenlikle veya personel ile ilgili müşavere işlerinde derhal netice almak kabil değildir. Bir golf oyuncusu puanı derhal bilir ve bunu başkalarının puanları ile veya birkaç gün evvelki oyun neticeleri ile mukayese edebilir. Bir öğretmen öğrencilerinde ne kadar başarılı olduğu hakkında bu kadar somut bir sonuç elde edemeyebilir.

Başarı kişinin başardığı ile değil; karşılaştığı muhalefet ve bütün tersliklere rağmen çabalama cesaretiyle ölçmekte yarar vardır.