Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Çocuk ve Ergenlerde Sosyal Fobi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
Utangaçlık ve çekingenlik çocuklarda çok sık görülen ve normal kabul edilen bir durumdur. Çocuklar yeni ve hiç tanımadıkları kişilerin bulunduğu farklı bir ortama girdiklerinde belirli bir ölçüde çekingenlik yaşarlar. Bu tedbirli yaklaşımın onlar için aynı zamanda koruyucu bir tarafı da vardır. Ancak; bu utangaçlığın boyutu çocuk ya da ergeni sıkıntıya sokuyor ve kaçınma davranışına sebep oluyorsa burada sosyal fobiden söz edilebilir.

Sosyal fobi yaşayan çocuklar; toplum içinde bulunmak istemezler; yabancı; yetişkin ve/veya çocuklarla karşılaşıp iletişim kurmaktan kaçınırlar. Kaçındıkları; farklı sosyal etkileşim gerektiren grupların içinde kaldıklarında ve bu ortamlarda bir eylem yapmaları gerektiğinde yoğun olarak kaygı yaşarlar ve bu kaygı bulantı; titreme; sıkılma; yüz kızarması; ağız kuruluğu; terleme; titreme; nefes düzensizliği gibi fiziksel tepkilere sebep olur. Bu fiziksel tepkilerin altında ise yetersizliğe dair yanlış inançlar vardır. “Yeterince başarılı değilim”; “Çirkinim”; “Beğenilmeyi hak etmiyorum”; “Asla hata yapmamalıyım” sosyal fobi yaşayan kişilerin yanlış zihinsel inançlarına birer örnek olarak verilebilir. Tüm bu yanlış inançlar kişinin benlik algısının negatif olduğunun göstergesidir. Sosyal fobi yaşayan kişilerde düşük öz-değerlilik ve eleştirilere karşı aşırı duyarlılık gözlemlenir. Ergenlerde başarılı olamamaktan korkma; aşağılanma korkusu; yetersizlik hissi sosyal fobiye eşlik eder. Çocuklar bu duygularını ifade edemez ancak benzer bir duygulanım içindedirler.

Çocuk anne; baba ve diğer yakın kişilerin yanında kendisini rahat hisseder ancak yabancı kişilerle iletişime girerken kaçınır. Sosyal fobi; topluluk önünde konuşma; yemek yeme; kitap okuma; karşı cinsle konuşma gibi belirli bir durum ve davranışa karşı olabileceği gibi daha genele yayılarak aile dışındaki tüm ortam ve kişilere karşı da olabilir.

Neden Oryaya Çıkar?

Sosyal fobi ve çekingenliğin genetik bir temeli vardır. Anne ve/veya babada çekingenlik varsa çocukta da benzer sosyal korkuların görülme olasılığı artar.

Genetik faktörlerin yanı sıra aşırı koruyucu anne baba tutumlar da çocuğun korkularını arttırır ve sosyal endişeleri ile baş edebilmeyi öğrenmesi adına çocuğa uygun ortamlar sunulmamış olur.

Ailerlere Öneriler:

1.Çocuğunuza iyi bir model olun. Çocuğunuzla birlikte farklı ortamlara girerek ondan beklediğiniz davranışları önce sizde gözlemlemesine fırsat verin.
2. Çocuğunuzla doğru iletişim kurarak ona anlaşıldığını hissettirin.
3.Çocuğunuzu farklı ortamlarda iletişim kurmaya zorlamayın ancak onu teşvik edin ve girişimlerini fark ederek yüreklendirici geribildirimler verin.
4. Çocuğunuza yaşına uygun; ulaşabileceği hedefler koyun; markete gitmek; tek başına minibüse binmek gibi.
5. Çocuğunuza kendi korkularınızdan; çekingenliklerinizden ve bunları nasıl aştığınızdan bahsedin. Böylece hem i anlaşılmış hem de bir adım atmak için kendini daha güçlü hissedecektir.

Ancak Sosyal fobi sadece ailenin desteği ile kolayca çözümlenebilecek bir boyutta olmayıp okul ortamında ve farklı mekânlarda sürekli sosyal etkileşim içinde olması beklenen bir çocuk için hayatı oldukça zorlaştırabilir. Bu nedenle vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak faydalı olacaktır. Tedavi ve terapi sürecine gidilmemesi durumunda yetişkinlikte de devam edebileceği gibi yerini farklı kaygı bozukluklarına bırakma ihtimali çok yüksektir.

Tedavi sürecinde yaşanan fobinin boyutlarına göre ilaç tedavisi ve psikoterapi gerekebileceği gibi yalnızca psikoterapi de etkin sonuçlar vermektedir. Terapinin amaçları; sosyal beceri edinimi; kaygılarla başa çıkma becerisinin çocuğa kazandırılması; kendilik değerinin arttırılması ve olumlu bilişsel içeriklerin arttırılması olarak sıralanabilir.