Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Psikolojik Ağrılar

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
Psikolojik kökenli ağrılar; sık görülen ağrı problemlerindendir. Migren veya farklı türde psikolojik baş ağıları başta olmak üzere; bedenin diğer uzuvlarında da görülebilen; ancak fiziksel olarak hiçbir nedeni olmayan ağrıların psikolojik kökenli ağrılar olduğunu söyleyebiliriz.

Ağrıların psikolojik kökenli olup olmadığını öğrenebilmek için ilk önce doktor gözetiminden geçilmesi; gerekli tıbbi tetkiklerin tamamlanması gerekmektedir. Herhangi bir nedenden kaynaklanmayan ve fiziksel bir sebebi olmayan ağrılar psikolojik ağrılardır.

Ağrıların psikolojik kaynaklı olması gerçek olmadığını göstermez; bu probleme sahip kişiler gerçek ağrılara sahiptirler ve bunun önüne geçebilmek için çok fazla ağrı kesici tüketirler.

Psikolojik kökenli ağrılar; kişilerin hayat kalitelerini düşürür. Sürekli bir ağrıya sahip olan kişiler; hem ağrıyı azaltmak için kullandıkları çok fazla ağrı kesici nedeniyle fizyolojik bazı sıkıntılar yaşamaktadır (mide problemleri vs.) hem de ağrı nedeniyle odaklanması gereken birçok işte problem yaşar; özellikle iş hayatında çok fazla olumsuz etkisini hissederler.

Migren gibi bazı ağrılar ataklar halinde gelebilir. Bu ataklar kişilerin genellikle stresli olduğu anlara denk gelmektedir ancak hiçbir stres unsuru yokken de ağrı atakları tekrarlayabilir. Ağrıyı tetikleyen birçok neden olabilir. Tetikleyiciler ya yanlış bilişsel öğrenmeler nedeniyle tetikleyici halini almışlardır ya da psikolojik kaynaklıdırlar.

Yanlış bilişsel öğrenmeleri açıklarsak; birkaç ağrı atağından önce örneğin mısır yenmiş olması ve aslında tesadüfi bir şekilde arkasından ağrı atağının nüksetmesi; mısır ile ağrının bir ilişkisi olduğunu düşündürür ve kişide tetikleyici bir etkenmiş gibi öğrenilmesini sağlar. Bu gibi yanlış öğrenmeler doğrultusunda; kişilerin sosyal hayatı kısıtlanmaya başlar; tetikleyici olduğu zannedilen ve kaçınılan durumlar arasında; açık havaya çıkmamak; kapalı ortamlarda durmamak; bazı gıda maddelerini tüketmemek; müzik dinlememek; konser; sinema gibi sosyal etkinliklerden kaçınmak vb. gelebilir.

Psikolojik kökenli ağrılar kişilerin sosyal hayatlarını kısıtlamaktadır; kişiler günlük yaşamlarını tamamen tetikleyicilerden uzak kalmaya çalışarak programlamaıktadırlar ve bu hayat kalitelerini olumsuz olarak etkilemektedir.

Psikolojik kökenli ağrıların tedavileri için profesyonel destek alınması gerekmektedir. Bu konuda EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi) ile Psikolojik Ağrı Bozuklukları çalışılmakta ve yüksek düzeyde olumlu etkisi görülmektedir.

Yapılan çalışmalar sonucunda EMDR Terapisinin psikolojik kökenli kronik ağrılarda %90 düzeyinde iyileşme kaydettiği gözlenmektedir. Migren rahatsızlığı olan hastalar üzerinde yapılan çalışmada hastaların %90 düzeyinde ağrılarının azaldığı ve ağrı kesici ilaç kullanma sıklıklarının %95 azaldığı gözlenmiştir.

Psikoloijik ağrıların kökeninde; geçmişteki bir yaşam olayı bulunmaktadır. Geçmişte yaşanmış olan ve günümüze olumsuz etkisini hala devam ettirmekte olan bu yaşam olayları EMDR Terapisinde küçük travmalar olarak adlandırılırlar. Küçük travmaların insan psikolojisi üzerindeki baskısının ortadan kaldırılması ve etkisinin en aza indirilmesi EMDR terapisindeki ana amaçtır. Bazı anılarımızın hayatımızı ne kadar olumsuz etkilediğini bilincimizle algılayamaz ve etkilerini de azaltamayız. EMDR Terapisi; bu olumsuz yaşam olaylarının etkilerini; anıların hatırlanması ve sağlıklı bir şekilde işlenmesini sağlayarak ortadan kaldırır. Somatik göstergeler olarak adlandırılan psikolojik problemlerin beden üzerindeki olumsuz yansımlarına karşı diğer psikolojik tedavi yöntemlerinin de (Bilişsel Davranışçı Terapi; Psikanaliz vs.) oldukça etkili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak EMDR Terapisi diğer psikolojik terapi yöntemlerinden daha hızlı sonuç almakta ve değişim daha hızlı gözükmektedir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi; ağrıların psikolojik kökenli olup olmadığından tam olarak emin olmak; gerekli tıbbi tetkiklerin yapılmasını sağlamak ve bu konuda uzman doktorlara danışmak ilk önce yapılması gerekendir. Ağrıların psikolojik kökenli olduğundan emin olunduğunda ise hem ağrıların dayanılmaz acılarının azaltılması hem de yaşam kalitesinin yükseltilmesi için psikolojik danışmanlık alınması gerekmektedir.