Sıfır beden kavramının ülkemizde yankı bulmasıyla birlikte insanlar zayıflığı bir “sağlık” hali ve “güzellik derecesi” olarak görmeye başladılar.
Oysa ki Beden Kitle İndeksi 18;5 ten az olan kişilerde (aşırı zayıf kategorisindeki kişiler);
Bağışıklık sistemi zayıflar ve kişilerin hastalıklara karşı dirençleri azalır;
Kemik mineralizasyonunun azalmasına bağlı olarak osteoporoz (kemik erimesi) riski artar;
Kalp-damar hastalıklarının oluşma riski artar;
Kadın ve erkekte kısırlığa yol açabilir.
Bu nedenle eğer Beden Kitle İndeksi’ niz ( ağırlığın boyun karesine bölümü) 18;5 ‘in altında ise mutlaka doktor ve diyetisyeni kapsayan uzman bir ekipten yardım almalısınız.
KİLO ALMADA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
Zayıf olmanızın altında yatan nedeni bulmadan bu soruna çözüm bulamazsınız. Bu nedenle ilk önce tıbbi tahlillerinizi yaptırın.Kilo vermenize/alamamanıza neden olan metabolik bir sorun mu; psikolojik nedenler mi; genetik; alışkanlık gibi faktörler mi bunları çözüme ulaştırın.
Örneğin hipertroidi olan kişilerde; Tip 1 diyabet hastalarında ya da olası bir kanser durumunda kilo kaybının olması normaldir. Hastalığınıza tanı konduktan sonra doktorunuzun uygun gördüğü tıbbi tedavi; beslenme tedavisi ile desteklendiği takdirde kilo almanız daha kolay ve verimli olacaktır.
Doktorunuzun ve diyetisyeniniz uygun gördüğü takdirde enteral (destekleyici) ürünler kullanılabilir. Enteral içecekler de ara öğün olarak tüketildiğinde günlük alınan enerji; protein; karbonhidrat ve yağ alımına katkı sağlamış olur.
Günde 3 ana 3 ara öğün mutlaka yapmaya çalışın. ”Ben bu kadar çok yiyemem” diyenlerdenseniz ana öğünlerinizde porsiyonlarınızı ufak tutun.
Yemek yerken çatal yerine kaşık kullanın.
Tükettiğiniz besinlerin enerji içeriğini yükseltmeye çalışın. Örneğin makarnayı sade yemek yerine beşamel sosla ya da üzerine ceviz ilave ederek tüketmek; çorbalarınıza yumurta ile terbiye yapmak ya da üzerine kaşar peynir serpmek; evde yaptığınız keklere daha fazla yumurta ilave etmek; salatalarınıza ceviz; zeytinyağı; peynir; zeytin ve haşlanmış yumurta ilave etmek o öğündeki kalori alımınızı arttıracaktır.
Öğün aralarında meyve suyu; ballı süt; bir meyve ve bir bardak sütü blendırdan geçirerek hazırladığınız milkshake veya şekerli ev yapımı limonata gibi içecekler tüketin
Suyu öğün sırasında değil öğün aralarında tüketin ve günde 6-8 bardak suyu geçmeyin. Aşırı sıvı tüketimi tokluk hissinizi arttıracağından gün içindeki besin tüketiminizi azaltır.
Meyveyi sade tüketmek yerinde meyve suyu şeklinde ya da dilimleyip üzerine bal ve fındık; ceviz gibi kuruyemişler ilave ederek tüketin.
Gazlı içecekler şişkinlik yaratıp daha az yemenize neden olur. Yemekle birlikte herhangi bir gazlı içecek tüketmeyin.
Eğer bir kase çorbayla doyacak kadar küçük bir mideye sahipseniz çorba ve salata tüketiminizi azaltın; bunlar yerine içeriği zenginleştirilmiş bir ana yemek tüketin. Ana yemeğinizi birkaç kaşık yoğurt veya üzerine zeytinyağı ilave edilmiş yarım domates-salatalık ile destekleyebilirsiniz.
Şeker hastası değilseniz kahvaltıda bal; reçel; pekmez gibi besinleri 1-2 tatlı kaşığı olacak şekilde tüketebilirsiniz.
Tahin+ pekmez karışımı; tahin helvası; fındık; ceviz; kaju; antep fıstığı; badem gibi kuruyemişler; malt içecekler enerji ve yağ içeriği yüksek yiyeceklerdir. Bunları gün aşırı tüketmeye çalışın.
Sütlü tatlıları üzerine antep fıstığı; ceviz; fındık gibi kuruyemişler ilave ederek tüketin.
Sigarayı azaltın.
İdeal kilonuza kavuşacağınız sağlık dolu günler dilerim ...
Dyt. Gizem Selin KEŞLİ