Çatişmalarin yönetimi dünyadaki her bireyin bakış açısının; dünya görüşünün ihtiyaçlarının ve hedeflerinin farklı olması nedeni ile kaçınılmaz olarak çatışma yaşamasıdır. Ancak çatışma sürecinin olumsuz etkilerini en aza indirgemek mümkündür. Hepimizde var olan; ancak varlığının farkında olmadığımız ya da farkında olduğumuz ancak kullanmadığımız bazı temel becerilerimizi geliştirerek; bazı yöntemleri uygulayarak çatışmaları iş birliklerine; olumsuz sonuçlarını ise kazanımlara dönüştürebiliriz. Birkaç kişisel beceri;çatışma çözümleme yöntemi olarak kişiye özgü diğer kişisel becerilerin kullanılmasını gerektirir. Özellikle iletişim bozuklukları sık sık kişisel çatışmanın kaynağını oluşturur. Hem iletişim berraklığının sağlanması için dinleme becerilerinin kullanılması; iletişim sürecindeki eksikliklerin giderilmesine yardımcı olur. Son olarak; çatışmaların çözümlenmesi ile yakından ilişkili bir yöntem de ikna yöntemidir. Çatışmayı etkin biçimde yönetmek için; çatışmaya giren taraflar kadar bizzat kendinizi de tanımanız; çatışmaya yol açan durumu kavramanız ve kendi seçeneklerinizin bilincinde olmanız gerekmektedir. *üstesinden gelmek istediğiniz çatışmaları seçmekte sağ duylu olun. Her çatışma önem vermenizi gerektirmez. Bazıları çaba göstermeye değmez; bazıları da çözümlenebilir nitelikte olmaz. Bir çatışma durumunu seçecek olursanız; zaman harcayarak oyuncuları tanımanız önemlidir. Her taraf hangi çıkarları temsil ediyor? Her oyuncunun değerleri kişiliği; duyguları ve kaynakları neler? Bir anlaşmazlığı yönetirken; çatışma durumuna çalışan tarafların gözüyle bakabildiğiniz ölçüde başarı şansınız büyük ölçüde artar. Çatışmalar hiç yoktan çıkmaz. Bir çatışmayı çözümleme yaklaşımınız büyük ölçüde söz konusu çatışmanın nedenlerine göre belirlendiği için; çatışmanın kaynağını tespit etmeniz gerekmektedir. Çatışmaların değişik nedenleri olduğu araştırmalarda görüldüğü üzere; bunlar genel olarak üç katagoriye ayrılırlar: iletişim farklılıkları;semantik(anlam bilim)güçlükleri; yanlış anlamalar ve iletişim kanallarındaki gürültüden kaynaklanan çatışmalardır. Çatışmada; kaçınma; boyun eğme;zorlama;uzlaşma ve işbirliği olmak üzere çatışma çözme yöntemleri vardır. Kaçınma; çatışma konusu önemsiz olduğunda; duygular doruk noktasına çıktığında ve bunları yatıştırmak için zaman gerektirdiğinde veya ortaya çıkmasının yol açabileceği potansiyel kopuş çözü- münün getireceği yararların üstüne çıktığında kaçınma daha iyi bir yöntemdir. Boyun eğmenin amacı; başka birisinin gereksinim ve ilgilerini kendinizindekilerin önüne koyarak uyumlu bir ilişkinin devam ettirilmesidir. Zorlamada; karşı tarafın zararına da olsa kendi gereksinimlerinizin karşılanması girişiminde bulunursunuz. Uzlaşma stratejisi; her tarafın bazı değerlerinden vazgeçmesini gerektirir. Işbirliği; nihai olarak her iki tarafın kazanması yönündeki çözümdür. Çatışmada bakmanız gereken şey hedeflerinizdir. En iyi çözüm; sizin en iyi’yi nasıl tanımladığınız ile yakından ilişkilidir. Stratejiler ile ilgili tartışmamızda üç hedef öne çıkıyor: çatışma konusunun önemi;uzun süreli kişisel ilişki sürdürme kaygısı ve anlaşmazlığı çözmek için gereksinim duyduğunuz hız. Çatışmanın kaynağını irdelememiz gerekir. Neyin en iyi olduğu büyük ölçüde çatışmanın nedenine bağlıdır. Iletişim esaslı çatışmalar; yanlış bilgilenme ve yanlış anlama çevriminde döner.bu nevi çatışmalar; işbirliğine uygundur. Buna karşılık ; kişisel farklılıklara dayalı çatışmalar; tarafların değerleri ve kişilikleri arasındaki farklardan kaynaklanır. Bu çatışmalar; kaçınmaya karşı çok hassastır. Çünkü; bu farklılıklar açısından kök salmış çatışmaları çözümlerken; çoğu kez tarafları yatıştımak için değil; işe yaradığı için zorlama yöntemine başvurur.