Erkek cinsel organı olan penisin doğuştan görülen bir hastalığıdır.
Hipospadias; penis içindeki idrar kanalının doğuştan kısa olup kanalın ucunun penis alt yüzünde bir yere açılmasıdır. Sünnet derisinin de alt tarafta eksik olması nedeniyle bu çocuklar “Yarım Sünnetli” veya “Peygamber Sünnetli” olarak da adlandırılmıştır. Ağır tiplerinde peniste özellikle sertleşme anında belirginleşen aşağıya doğru kıvrılma (eğrilik) mevcuttur; çocuk ayakta işemekte zorlanır; cinsel organın görünümü de normal değildir; hatta bazen dişi cinsel organına benzer. Her 300 canlı erkek doğumda bir görülür. Nedeni çoğunlukla bilinememektedir. Son yıllardaki artıştan hormonlu gıdalar da suçlanmaktadır.
TANI
Tanı için muayene yeterlidir ve doğumda fark edilmesi gerekir. Çoğunluğunda ilave tetkik gerekmez. İdrar kanalının penis alt yüzünde açıldığı düzey ameliyat tipi ve başarısı için önemlidir. Penis ucuna yakın açılım durumunda ek sorun genellikle izlenmez. Skrotum’a (torbaya) yakın açılım durumunda ise böbrek; idrar boşaltım kanalı ve idrar torbasına ait ek sorunlar eşlik edebilir. Bu nedenle ağır tiplerde tanı sonrası Ultrasonografi ile bazen de biyokimya testleri ile değerlendirme gerekebilir.
Ağır tipte bir olguda ameliyat öncesi ve sonrası görünüm (Prof. Dr. İbrahim Ulman’ın kişisel arşivinden alınmıştır)
TEDAVİ
Günümüzde hipospadiasın tipine göre değişik ameliyat yöntemleri vardır. Penisin yaşamını ilk 6 ayındaki hızlı büyümesinden yararlanmak için bu süre beklenmektedir. 2;5-6 yaş arası dönemin psikolojik açıdan uygun olmadığı göz önünde bulundurularak ameliyatın küçük yaşta yapılması ve bu yaşlarda cinsel organlarını tanımaya başlayacak olan çocuğun cinsel organ hastalığını hiç anımsamaması gerekir. Bu nedenle ameliyat 2 yaşından önce bitirilmelidir. Bebeğin bez kullanıyor olması sanılanın aksine birçok yönden daha avantajlı olmaktadır.
Günümüzde azalsa da hala sık yapılan bir yanlış; bu çocukların bilinçsizce sünnet edilmesidir. Bu tedaviyi zorlaştırır. Çünkü tedavide çoğu zaman sünnet derisi kullanılmaktadır. Ameliyatta kısa olan idrar kanalı uzatılır; penisin ucuna getirilir ve varsa eğrilik düzeltilir. Cerrahi tedavi ile penis normal hale getirilir; eş zamanlı olarak sünneti de yapılmaktadır.
Daha hafif tipte bir olguda ameliyat öncesi ve sonrası görünüm (Prof. Dr. İbrahim Ulman’ın kişisel arşivinden alınmıştır)
Cerrahi yöntemin seçimi hastalığın ağırlığına göre yapılır. Ameliyat genel anestezi altında uygulanır. Uygulanan cerrahi yönteme göre değişiklik göstermekle birlikte ameliyat yaklaşık 1-3 saat sürmektedir. Ameliyat sırasında yeni oluşturulan idrar kanalının içine idrarı boşaltmak için bir kateter (sonda) yerleştirilir; hasta bu kateterle ameliyattan birkaç saat sonra taburcu edilir. Ameliyattan ortalama 5 gün sonra bu kateter çekilmektedir. Kateter çekme işlemi için anestezi gerekmemektedir. Ameliyat sonrası pansuman da yapılmaz. Çocuk ameliyat sonrasında evinde normal hayatına devam eder.
Bu hastalığın cerrahi tedavisi bazı özellikler taşımakta olup; deneyimsiz; çocuk hastaya; çocuk bedeninin özelliklerine alışkın olmayan ve bu konularda yeterli eğitim almamış kişilerce yapılan girişimler düzeltilmesi zor komplikasyonlara (peniste eğrilik; yeni oluşturulan idrar kanalında darlık; idrar kaçağı; kötü kozmetik görünüm; defalarca ameliyat ve psikolojik sorunlar gibi) yol açabilmektedir.
Hipospadias ameliyatının başarısı cerrahın bilgi ve deneyimi ile doğrudan ilişkilidir. Son yıllarda uygulanan tekniklerde; kullanılan malzemelerde büyük değişiklikler olmuştur. Hipospadias onarımı mikrocerrahi prensiplerine uyularak yapılmalıdır. Bu yeni gelişmelerin geçmiş deneyimlerle birleştirilmesi sayesinde tek ameliyatta başarı oranı öoğunluğu oluşturan distal hipospadiaslarda %90 ın üzerine çıkmıştır. Ağır (proksimal) hipospadiaslarda bu oran daha düşük olup baştan iki seans planlanabilir. İki seansda yapılan ameliyatlarda da başarı oranı %70lere ulaşmıştır. Anne babalar hekime ameliyat öncesinde her türlü soruyu rahatça sorabilmeli ve özellikle ilk ameliyat için en iyi koşulların sağlandığından emin olmalıdır. Çünkü başarısız ameliyatlardan sonra yapılan kurtarma ameliyatları ağız içinden deri aşısı alınması da dahil daha zor yöntemler gerektirmekte; başarı şansı giderek azalmaktadır.
*** Eğer çocuğunuzun penisinde bir şekil bozukluğu görürseniz; hekime başvurunuz. Yalnızca sünnet derisi eksik gibi dursa da; çocuk ürolojisi veya çocuk cerrahisi ile uğraşan bir uzmanın görüşünü almadan çocuğunuzun sünnetini yaptırmayınız !