Çocuklarımıza yalanı aslında bilmeden biz öğretiyoruz. Sırf bizim istediğimiz olsun diye isteklerine engel olup çok istediği şeyi gizli yapmasına; yalan söylemesine neden olabiliyoruz. Kimi zaman yalanlarımıza ortak edip “değil mi Ayşe” deyip destek istiyoruz. Çocuğumuzun o çok istediği şeye belli sınırlar çerçevesinde izin versek çocuk yalana başvurmak zorunda kalmayacak ve yalanı da yalancıyı da biz yaratmış olmayacağız.
Bazı insanlar ilgi çekmek için yalan söylese de; aslında olumlu tepki ile karşılaşılacak bir durumda yalan söylenmez.Yasaklanan şeyler yalnız kalındığında yapılmak istenecektir. Çocuğun hata yapmasına bazen izin vermeliyiz. Doğru söylersen kızmayacağım deyip sonra sözümüzü tutmalıyız. Büyük tepkiler vermemeliyiz. Hayatını kısıtlamadan; neden yapmaması gerektiğini; yapınca ne gibi sonuçlarla karşılaşacağını anlatabiliriz. Kendimiz doğru söyleyerek örnek olup; yalanın çekiciliğine kapılmasına meydan vermemeliyiz.
HANGİ DURUMLARDA YALAN SÖYLÜYORUZ?
Acıyı Erteleme İhtiyacı: Başımıza gelebilecek olası kötü şeylerden sıyrılmak için.
Anlaşılmama Kaygısı: Kişi başkaları tarafından anlaşılmadığı hissine kapılırsa kendini olduğundan farklı göstermek için.
Özgüven Eksikliği: İç güvensizlik; güven ihtiyacını doyurmak ve ilgi çekmek için.
Kişilik Bozuklukları: : Kişide bağımlı; sınırda; narsistik vb. kişilik bozuklukları olduğu durumlarda önüne geçemediği bir şekilde türlü nedenlerle.
Sosyal Ortam ve Toplumsal Ahlaki Erozyon: : İçinde yaşanılan sosyal ortam ve toplumun ahlaki değerlerinde yaşanan aşınma kişiyi yalan söylemenin kötü bir şey olmadığı inancına sürükleyebilir. “herkes yalan söylüyor” gibi bir inançla sıklıkla karşılaştığı için.
Model Alma: Kişinin yakın çevresinde yalan söyleyen model alabileceği ebeveyn; akraba; öğretmen ya da arkadaşları olduğu için.
Suçluluk Duygusu: Kişi yaptıkları ya da yaşadıkları ile ilgili olarak duyduğu suçluluğu bastırmak için yalana başvurur.
YALAN SÖYLEME ALIŞKANLIĞINDAN KURTULMAK İÇİN;
1. Yalandan kurtulmanın en önemli adımlarından biri eleştiriye açık olmaktır. Eleştirilmekten korkup korkmadığımızı tespit etmek önemli. Korkuyorsak bu korkuyu üzerimizden atmaya çalışmalıyız. Alınganlığı bırakıp bize yöneltilen her eleştiriyi kendimizi geliştirme adına bir fırsat gibi görmeliyiz.
2. Önemli bir adım da her şeyi göze alarak doğruyu söyleme cesaretini göstermektir. Bunun için geçmişte ve bugün söylediğimiz yalanları gözden geçirmek iyi bir başlangıç.
4. “Yalan söylediğimizde neler kaybettik? Bizi yalan söylemeye teşvik eden kazanımları; doğruyu söyleyerek de elde edebileceğimiz yollar var mı?” Bu soruların muhakemesini yapılmalıyız.
5. Sıklıkla söylenilen bir yalan varsa; önce ondan kurtulmayı denemeliyiz.
6. Eskiden yalan söylediğimiz anları hayalimizde canlandırarak sanki o anı ilk kez yaşıyormuş gibi karşımızdakine doğruyu söyleyerek bu hatayı düzeltebiliriz.
7. Unutmayalım ki dünyaya bir yalancı olarak gelinmez. Kendimizi "ben yalancıyım" diye etiketlemek yerine "bu güne kadar zaman zaman yalan söylediğim anlar oldu. Bu; hiçbir zaman doğru söylemediğim anlamına gelmez" şeklinde telkin edebiliriz.
8. Hata yapmaktan korkmamalıyız. Kimse hata yapmak; ya da başkalarının hatalarıyla uğraşmak istemez. Ancak hata yapmak ne yasaktır; ne de tümüyle kabul edilmez bir şeydir.Herkes hata yapabilir.Önemli olan yaşanılan olaylardan ders çıkarabilmektir.
Eğer sizin ya da bir yakınınızın yalan söyleme alışkanlığı patolojik (hastalıklı) bir duruma gelmişse bir uzmandan yardım almanız faydalı olacaktır.