Eve yeni katılacak aile üyesinin; diğer aile üyeleri tarafından kabulü bazen zor olabiliyor. Çocuklar için ise bu kabul yani yeni bir kardeşin aileye katılması; kendisinin ne kadar sevildiğini sorgulamasına; var olan ilginin bölünmesiyle; ilginin kendisinden kardeşe yönelmesi “kıskançlık” duygusu yaşamasına neden olabiliyor.
Anne ve baba tarafından kıskançlık duygusu da; diğer duygular gibi doğal karşılanmalı; sadece çocuğun bu durumu nasıl algıladığı; nasıl etkilendiği; davranışlarına nasıl yansıttığı anne- baba tarafından çok iyi gözlemlenmelidir.
Çocuklar 2 yaş civarı bu duyguyu yaşamaya başlıyorlar; çocuğun yaşı; anne ve babasıyla ilişki biçimi; kişiliği; anne ve babasının çocuğa yaklaşımı; çevre ve diğer aile üyelerinin tepkileri bu süreci etkiliyor.
Kardeşler arasında ki yaş farkının azlığı da; kardeşlerin ilişkilerinde kıskançlık duygusunun yaşanmasına neden oluyor. Yaş farkı az olduğunda; kavgaların fazla olduğu; çatışma ve saldırganlığın arttığı görülüyor.
Ailenin eve yeni çocuk geldiğinde bebekle çok zaman geçirmesi; kendisine ayrılan zamanın azalması; çocuğun özellikle ebeveynlerine özellikle anneye kırgınlık; hayal kırıklığı; değersizlik duyguları yaşamasına neden oluyor. Bu duygularda yoğun bir kızgınlığa dönüşebiliyor.
Çocuğun kardeşinden daha az sevildiği ve daha az değer gördüğünü düşünmesi; kardeşine; anne babasına; çevresine karşı problem olabilecek davranışlara neden olabilmektedir.
Kardeş Kıskançlığı Yaşayan Çocuklarda Çoğunlukla Aşağıdaki Davranışlar Görülüyor:
• Kardeşine; anne babasına; arkadaşlarına karşı zarar verici saldırgan davranışlar sergileyebilir.
• Çocukta regresyon görülebilir. Regresyon; erken dönemde görülen davranışların sergilenmesidir. Altını ıslatma; parmak emme; tırnak yeme; bebeksi konuşma gibi davranışlar başlayabilir.
• Çocuğunuz yeni bir bebeğin eve gelmesi ile birlikte evden ayrılmak istememeye başlayabilir; Örneğin; okula gitmek istemeyebilir; daha önce kaldığı anneanneye babaanneye gitmek istemeyebilir. Okul çağındaki çocuklarda; okula gitme isteğinin azalması; derslerde başarısızlık görülebilir.
• Çocukta kendi bedeni ile ilgili şikayetler başlayabilir. Mide ağrıları; mide bulantıları; kusmalar görülebilir. Yemek yeme bozuklukları; uyku bozuklukları başlayabilir.
• Depresyon ya da mutsuzluk hali görülebilir; çocuk eskiden yapmaktan hoşlandığı şeylerden uzak durabilir; oyun oynamayabilir.
• Anne babasının kendisine ve kardeşine davranışlarını kıyaslayabilir. Ya da anne babasına “hep onunla oynuyorsunuz zaten benimle oynamayı sevmiyorsunuz” gibi karşılaştırmalar yapabilir.
• Ailede büyük çocuğa uygulanan eğitimle; daha sonra gelen çocuklara uygulanan eğitim arasındaki farklılıklar kardeşler arasındaki ilişkileri etkilemektedir. Birinci çocuğun eğitimi sırasında anne-babanın deneyimsizlikleri; çocuğa daha katı olmalarına; daha sonraki çocuklarda; olgunlaşıp daha fazla bilgi ve beceri sahibi olmaları nedeniyle hoşgörülü davranmalarına neden olmaktadır. Ancak ilk çocuk kendisine karşı haksızlık yapıldığını düşünüp; kardeşine karşı düşmanlık- kıskançlık; anne-babaya karşı da kırgınlık duyabilir.
• Kardeşler arasında olumsuz duyguların pekişmesine neden olan bir diğer konu; anne- babanın çocuklarına karşı gösterdikleri sevgi de farklılıklar olmasıdır. Erkek çocuk bekleyen anne-baba; doğan bebeğin kız oluşu ile hayal kırıklığı yaşayabilir. Kız çocuğunun hemen arkasından doğan erkek çocuk ise evdeki tüm ilgi ve sevginin merkezi olur. Kız çocuğun; erkek kardeşine karşı düşmanlık-kıskançlık duyguları beslemesine neden olabilir.
• Bazı çocuklarda kıskançlık duygusu çok açık ifade edilir; kardeşini sevmediğini söyleyebilir ya da kardeşine vurma; oyuncaklarına zarar verme görülebilir.
Kardeşler Arasında Olumlu İlişkilerin Kurulabilmesi İçin Anne- Babalar Nasıl Davranmalı?
• Anne baba; çocuğu ile onun anlayabileceği sade bir dille yeni bir kardeşinin olacağını açıklamalıdır. Doğum öncesi; annenin hamilelik sürecinde çocuğa isim bulmak; eşyalarını ve odasını hazırlamak gibi konularda çocuktan yardım istenmesi; çocuğun kardeşi ile kurulacağı olumlu ilişki için iyi bir başlangıç olabilir.
• Hamilelik sürecinde; kardeşi doğduktan sonra bebeğin ihtiyaçları nedeniyle ailenin nasıl bir süreçten geçeceği konuşulmalıdır.
• Doğum sonrası; anne bebeğin gereksinimlerini karşılarken büyük kardeşten yardım isteyebilir. Örneğin; bebeğin mamasının hazırlanması; giydirirken; banyosunu yaptırırken destek isteyebilir. Çocuk kardeşini yakından tanıyacak; hem de annesinden ayrı kalmamış olacaktır.
• Yeni kardeşin doğumu ile çocuğunuzu hazır olmadığı; hiç denemediği durumlarla karşı karşıya bırakmayın. Kısa bir süre önce “sen küçüksün” diye yemek yerken; giyinirken; hatta yıkanırken kendisine yardımcı olduğunuz çocuğunuza; birdenbire “ben şimdi kardeşini doyuruyorum; sen yemeğini kendin ye” gibi o zamana kadar denemediği bir durumla karşı karşıya bırakmayın. Artık annesinin kendisiyle ilgilenmemesinin sebebinin kardeşi olduğunu düşünecek ve kardeşine karşı düşmanca duygular beslemeye başlayacaktır.
• Çocukla kardeşi hakkında şakalar yapmayın. Kıskançlığın oluşmasına neden olmayın.
• Kardeşi olduktan sonra onunla eskisi kadar ilgilenilemeyeceğiz gibi bilgiler vermeyin.
• Kardeşini kıskanacağından fazla endişelenip sürekli önlem almaya; bu konuyu sürekli çocuğunuzla konuşmaya çalışmayın.
• Anne-baba olarak kendi davranışlarınızı da gözlemleyin; çocuğunuza karşı sizde ki davranış değişiklikleri de çocuğunuzun bu yeni duruma alışmasını güçleştirebilir.
• Kardeş olduktan sonra onu kardeşiyle kıyaslamayın; ya da bebek hakkında olumsuz “sen bebekken çok sakindin; bak bu çok huysuz gibi” cümleler kurmayın.
• Ya da büyük çocuk sorun çıkardığında “bak kardeşin ne kadar uslu sen niye uslu değilsin” gibi cümleler kurmayın.
• Kardeşler arasında yaşanan kıskançlığın her ailede yaşanabileceğini yani normal bir durum olduğunu unutmayın. Panik yapmayın.
• Çocuğunuz yeni kardeşinin eve gelmesi ile birlikte evden ayrılmak istememeye başlayabilir. Daha önce kendi isteğiyle kaldığı anneannenin; babaannenin ya da başka bir yakınının evine gitmek istemeyebilir. Anne ve baba bu konuda çocuğu zorlamamalı daha fazla direnç göstermesine neden olmamalıdır.
• Okul çağındaki çocuklarda; okula gitme isteğinin azalması; derslerde başarısızlık görüldüğünde; öğretmeni ve rehberlik servisi ile iletişime geçilmeli yaşanan sorun nedeniyle onlardan da yardım istenmelidir.
• Oyuncaklarını ona sormadan kardeşine vermeyin. Ancak kendisi paylaşmak isterse onun bu davranışını onaylayıcı davranın.
• Çocuğunuzun yaşadığı kıskançlık duygusunu ikincil kazanç haline getirmeyin. Kıskanmasın diye aşırı ilgilenmek; hediye almada abartıya kaçmak gibi davranışlardan kaçının.
• Çocuklar büyüdüğünde aralarında yaşayacakları kavgalarda taraf olmayın ya da birini sürekli haklı bulmayın; “sen büyüksün o daha çok küçük” gibi. Kavga etmelerine izin vermeden sorunu çözmeleri için yol gösterin.
• Çocuğunuzun duymayacağını düşünüp onun hakkında konuşmayın. “kıskanıyor galiba biraz huysuzlaştı” gibi. Çocuklar sanki sizinle hiç ilgili görünmediği anlarda dahi (örneğin; oyun oynadıkları sırada ) algıları çok açıktır; dikkatleri sizin üzerinizdedir.
• Çocuklarınızın yaşları büyük ve onlar arasında kıskançlığı varsa; birbirlerinden uzaklaştırmaya çalışmak çözüm olmayacaktır; onların birlikte yapabileceği ortamlar ve etkinlikler oluşturmak gerekir.
• Çocuklarınızın kavga etmesini önlememişseniz fiziksel bir yaralanma da söz konusu değilse; sorunlarını kendi aralarında çözmeleri için fırsat verin. Uzlaşmacı yöntemlerle nasıl çözüm bulacakları konusunda onları bilgilendirin.
• Onları Kıyaslamayın; kardeşler arasında; kişilik özellikleri; zeka; yetenek; gelişim özellikleri gibi bir çok konuda farklılıkların olması anne babanın; onları birbirleri ile kıyaslamasına neden olmaktadır. Bu kıyaslama ile sürekli başarısız olan yönlerini vurgulamak; kardeşlerin birbirlerine yakınlaşmalarını ve aralarında kıskançlık duygusunun oluşmasına neden olmaktadır.
• Anne babaların çocuklarına farklı muamele yapmasının da kardeşler üzerinde olumsuz etkisi büyüktür. Anne babanın çocuklardan birini kayırması yani kardeşlerden birine farklı muamele etmesi; kardeşler arasında ömür boyunca sürecek çatışma; yarış ve kıskançlık duygularına sebep olacaktır.
• Unutmayın onlar sizden ne görmüşlerse çözüm yolu olarak bu yöntemleri deneyeceklerdir. Eğer anne baba olarak öfke problemi olan bir çift değilseniz ve sorunlarınızı iletişim kurarak çözebiliyorsanız; çocuklarınızda aralarındaki problemi konuşarak çözeceklerdir. Onlara güvenin.