Psikoterapi Nedir
PSİKOTERAPİ NEDİR
Psikoterapi; genel anlamıyla danışan ve terapist arasında oluşan ilişkiyi içeren bir tedavi biçimidir. Psikoterapi; danışan terapist arasında gelişen sözel tedavi şeklidir. Bu süreç danışanın bir problemi yaşaması ve bu problemine çözüm araması sonucunda bu işi yapabilmek için gerekli akademik eğitim almış olan ve danışan-terapist arasında etik kurallar dahilinde psikoterapi yöntemini başarılı bir biçimde uygulanmasıyla sonuçlanan bir tedavi biçimini kapsamaktadır.
Psikoterapi danışan–terapist arasında oluşturulan ve danışanın problemini ortadan kaldırmak amacıyla; sistematik biçimde danışanın duygu durumuna etki eden ve yaşadığı duruma karşı vermiş olduğu tepkiye yönelik danışan için en uygun terapi şeklini belirlemesiyle danışanın iyilik halinin kazanmasına yönelik uygulanan bir yöntemdir.
Psikoterapinin genel amacı danışanın yaşamında karşılaştığı sorunlarını kısmen ya da tamamen ortadan kaldırılmasıyla birlikte danışan için daha iyi kaliteli bir yaşam sürdürebilmesi için kendisini engelleyici ve rahatsızlık verici semptomların ortadan kaldırılması ya da kontrol altına alınmasıdır.
Psikoterapi çok çeşitli zihin hastalıkları ve duygusal bozuklukların tedavisinde kullanılabilmektedir. Psikoterapinin; danışanın problemine yönelik uygun çözüm seçeneğini kazandırması sonucunda kişinin mevcut sorunu ile başa çıkabildiğini görmesi sonucunda kendisini iyi hissettiği görülmekte ve kişinin özgüvenine de katkı sağladığı bilinmektedir.
PSİKOTERAPİST KİMDİR
Ülkemizde bu alan yeni bir oluşum içerisinde bulunduğu için Psikoterapi; psikiyatristler ve diğer akıl ve sinir sağlığı uzmanları; psikologlar ve sosyal görevliler tarafından verilebilmektedir. Ancak ülkemizde şu anda psikoterapist yetiştiren ve bu alandan mezun eden bir üniversiteden bahsetmek çok güçtür. Psikoterapist olabilmek için gerekli bölüm ve alan mezunu olduktan sonra yeterli derecede klinik alanda danışan görmüş olmak gerekmektedir. Ülkemizde bu tedavi şeklini uygulayan; Psikiyatristler; psikologlar; sosyal çalışma görevlileri yurt içi ya da yurt dışı kaynaklı psikoterapi konusunda eğitim almış olabilirler.
Unutulmamalıdır ki psikoterapi tek başına tedavi şekli değildir bunun için çoğu zaman farmakolojik tedavi de uygulanmaktadır. İlaç ile tedavi şeklini 6 yıllık tıp eğitimi aldıktan sonra Psikikyatri alanında 4 yıl uzmanlık eğitimini tamamlayan Psikiyatristler uygulayabilmektedir.
Psiologlar ise üniversitelerin psikoloji alanında 4 yıl eğitim almış olan ve bu alanda kendilerini geliştirici birçok eğitime dahil olup uygun terapi yöntemlerini derinlemesine danışan ile etkili bir biçimde uygulama becerisine sahip kişilerden oluşmaktadır.
Sosyal çalışma görevlileri de psikologlar ile aynı süre eğitimleri bulunan görüşme teknikleri eğitimini almış bulunan ancak aldıkları eğitim bakımından birbirinden farklılık gösteren daha çok toplumun sosyal sorunlarının çözümüne yönelik koruyucu ve destekleyici çalışmaları gerçekleştiren kişilerden oluşmaktadır.
Psikoterapi alanında gerekli sertifikasyon programlarını başarı ile tamamlamalarının ardından psikoterapi yapmaya hak kazanabilmektedirler.
Danışanın terapistini seçerken çok dikkatli olması gerekmektedir. Günümüzde kendisini gerekli eğitim almadığı halde psikoterapist olarak tanıtan ve bu alanda uzman olarak çalıştığını iddia eden birçok meslek grubundan söz etmek mümkündür. Gerekli bakanlık ya da kurumlardan onay alınmadan Sertifika belgeleri düzenleyen birçok şirket ya da danışmanlık eğitimi veren merkez bulunmaktadır. Bu merkezlerden 2 gün ya da 45 gün süre içerisinde alınan belgelerin psikoterapi gibi bir süreci yönetmekte yetersiz kalacağı hiç kuşkusuzdur. Yetersiz kalmasının yanında bu kişilere tedavi amaçlı başvuruda bulunan danışanların mevcut durumlarından çok daha kötüye sürükleyebilecek bir tabloyla karşı karşıya bırakmaktadırlar.
Psikoterapi özel bir müdahale şekli olduğundan dolayı çok dikkatli ve hassas olmak gerekmektedir.
Psikoterapide; danışanın mevcut probleminin çözüme kavuşmasını sağlamak isterken danışanın yaşamış olduğu durumun daha da kötüye gitmesine ve danışanın süreç içerisinde intihar etmeyi seçmesine kadar ağır sonuçları barındırdığı unutulmamalıdır.
Tedavi; doğru yerde; doğru zamanda ve doğru kişi ile gerçekleştirilirse anlamlı olur..
esenlikle..
Psikoterapi; genel anlamıyla danışan ve terapist arasında oluşan ilişkiyi içeren bir tedavi biçimidir. Psikoterapi; danışan terapist arasında gelişen sözel tedavi şeklidir. Bu süreç danışanın bir problemi yaşaması ve bu problemine çözüm araması sonucunda bu işi yapabilmek için gerekli akademik eğitim almış olan ve danışan-terapist arasında etik kurallar dahilinde psikoterapi yöntemini başarılı bir biçimde uygulanmasıyla sonuçlanan bir tedavi biçimini kapsamaktadır.
Psikoterapi danışan–terapist arasında oluşturulan ve danışanın problemini ortadan kaldırmak amacıyla; sistematik biçimde danışanın duygu durumuna etki eden ve yaşadığı duruma karşı vermiş olduğu tepkiye yönelik danışan için en uygun terapi şeklini belirlemesiyle danışanın iyilik halinin kazanmasına yönelik uygulanan bir yöntemdir.
Psikoterapinin genel amacı danışanın yaşamında karşılaştığı sorunlarını kısmen ya da tamamen ortadan kaldırılmasıyla birlikte danışan için daha iyi kaliteli bir yaşam sürdürebilmesi için kendisini engelleyici ve rahatsızlık verici semptomların ortadan kaldırılması ya da kontrol altına alınmasıdır.
Psikoterapi çok çeşitli zihin hastalıkları ve duygusal bozuklukların tedavisinde kullanılabilmektedir. Psikoterapinin; danışanın problemine yönelik uygun çözüm seçeneğini kazandırması sonucunda kişinin mevcut sorunu ile başa çıkabildiğini görmesi sonucunda kendisini iyi hissettiği görülmekte ve kişinin özgüvenine de katkı sağladığı bilinmektedir.
PSİKOTERAPİST KİMDİR
Ülkemizde bu alan yeni bir oluşum içerisinde bulunduğu için Psikoterapi; psikiyatristler ve diğer akıl ve sinir sağlığı uzmanları; psikologlar ve sosyal görevliler tarafından verilebilmektedir. Ancak ülkemizde şu anda psikoterapist yetiştiren ve bu alandan mezun eden bir üniversiteden bahsetmek çok güçtür. Psikoterapist olabilmek için gerekli bölüm ve alan mezunu olduktan sonra yeterli derecede klinik alanda danışan görmüş olmak gerekmektedir. Ülkemizde bu tedavi şeklini uygulayan; Psikiyatristler; psikologlar; sosyal çalışma görevlileri yurt içi ya da yurt dışı kaynaklı psikoterapi konusunda eğitim almış olabilirler.
Unutulmamalıdır ki psikoterapi tek başına tedavi şekli değildir bunun için çoğu zaman farmakolojik tedavi de uygulanmaktadır. İlaç ile tedavi şeklini 6 yıllık tıp eğitimi aldıktan sonra Psikikyatri alanında 4 yıl uzmanlık eğitimini tamamlayan Psikiyatristler uygulayabilmektedir.
Psiologlar ise üniversitelerin psikoloji alanında 4 yıl eğitim almış olan ve bu alanda kendilerini geliştirici birçok eğitime dahil olup uygun terapi yöntemlerini derinlemesine danışan ile etkili bir biçimde uygulama becerisine sahip kişilerden oluşmaktadır.
Sosyal çalışma görevlileri de psikologlar ile aynı süre eğitimleri bulunan görüşme teknikleri eğitimini almış bulunan ancak aldıkları eğitim bakımından birbirinden farklılık gösteren daha çok toplumun sosyal sorunlarının çözümüne yönelik koruyucu ve destekleyici çalışmaları gerçekleştiren kişilerden oluşmaktadır.
Psikoterapi alanında gerekli sertifikasyon programlarını başarı ile tamamlamalarının ardından psikoterapi yapmaya hak kazanabilmektedirler.
Danışanın terapistini seçerken çok dikkatli olması gerekmektedir. Günümüzde kendisini gerekli eğitim almadığı halde psikoterapist olarak tanıtan ve bu alanda uzman olarak çalıştığını iddia eden birçok meslek grubundan söz etmek mümkündür. Gerekli bakanlık ya da kurumlardan onay alınmadan Sertifika belgeleri düzenleyen birçok şirket ya da danışmanlık eğitimi veren merkez bulunmaktadır. Bu merkezlerden 2 gün ya da 45 gün süre içerisinde alınan belgelerin psikoterapi gibi bir süreci yönetmekte yetersiz kalacağı hiç kuşkusuzdur. Yetersiz kalmasının yanında bu kişilere tedavi amaçlı başvuruda bulunan danışanların mevcut durumlarından çok daha kötüye sürükleyebilecek bir tabloyla karşı karşıya bırakmaktadırlar.
Psikoterapi özel bir müdahale şekli olduğundan dolayı çok dikkatli ve hassas olmak gerekmektedir.
Psikoterapide; danışanın mevcut probleminin çözüme kavuşmasını sağlamak isterken danışanın yaşamış olduğu durumun daha da kötüye gitmesine ve danışanın süreç içerisinde intihar etmeyi seçmesine kadar ağır sonuçları barındırdığı unutulmamalıdır.
Tedavi; doğru yerde; doğru zamanda ve doğru kişi ile gerçekleştirilirse anlamlı olur..
esenlikle..