Çocuğun kişilik gelişimi aldığı sorumluluklar; oyun oynama becerileri; çocuğa uygulanan disiplin ile doğru orantılıdır. Sorumluluk bilinci çocuğun gelişimine yardımcı olan ebeveynlerin(anne-babanın)görevidir. Anne-babalar çocuğun yaşına; cinsiyetine; kişisel özelliklerin uygun olduğu görevleri çocuğun yapmasına fırsat vermeli ve model oluşturması gerekmektedir. Sorumluluk duygusu gelişen çocuklarda özgüven gelişimi oldukça yüksektir. Çocuk kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılama becerisi arttıktan sonra anne-babaya olana bağımlılık azalmaktadır. Örneğin; üstünü rahatlıkla giyinip çıkarması gibi. Beceriler kullandıkça gelişir ve anne-baba çocuklara fırsat verdiği sürece çocuk için heyecan verici bir durum olarak algılanır. Anne-baba çocuğu azarlayıcı şekilde değil de teşvik edeci şekilde olmalıdır. Bardağı götürme kırarsın; sen yapamazsın gibi bildirimlerin söylenmesi çocuğun özgüvenini kazanmasında olumsuz rol oynamaktadır. Nitekim temelinde özgüven eksikliği olan asosyal gençler kendini yeterli görmemektedirler. Ebeveynlerin bu konuda daha dikkatli davranmaları çocuğun hem kişilik gelişiminde hem de sosyal gelişiminde önemli rol oynayıp daha sağlıklı bireylerin yetişmesine zemin hazırlamaktadır. Ebeveynler sabretmeyip ‘’Bu seferde ben giydireyim; çocuk ne bilsin yeleğini giymesini gibi’’ cümleler sarf edip uygulamaya geçince yani yeleğini kendisi giymeye çalıştığı anda fırsat vermeyip anne-babanın giydirme eylemini gerçekleştirmiş olması çocuğun becerisi gecikmektedir. Çocuk her zaman anne ve babasının onayını beklemektedir. Onayı alan çocuk eylemi gerçekleştirmek için çaba sarf edecektir. Çaba sonucunda başarı sağlayan çocuk anne ve babasının takdiriyle daha mutlu; huzurlu; kendinden emin (özgüveni yükselecek) bir şekilde başka bir eylemi gerçekleştirmesinde güçlü basamak oluşmaktadır. Yapılmaması gereken davranışları çocuk yaptığı zaman cezalar makul olmalıdır. Elbette disiplin çocuk eğitiminin bir parçasıdır. İsmi ne olursa olsun disiplinin önde gelen ilgi alanı; davranışı etkili bir şekilde ele almaktır. Disiplin bu sebeple çocuğun gelişiminde etkili bir rol oynar. Disiplinin üç temel amacı vardır. Bunlar; Sevgi ve güven ilişkisi geliştirmek; benlik değerinin temelini atmak; başkalarını anlayarak ve onların kişiliklerine saygı göstererek model görevini gerçekleştirmektir. Ödül istenilen bir davranışı ortaya çıkarma olasılığını artırır; ceza ise istenmeyen davranışın ortamdan çekilmesini sağlar. Ceza hangi davranıştan dolayı ceza gördüğü ve hangi davranışları sergilemesi gerektiği söylenmesinde fayda vardır. Ceza sonucunda çocuk kaçınma davranışı sergileyebilir. Bu kaçınma davranışları; yalan söyleme; aldatma; geri çekilme gibi cezadan kaçmak için çocuk bu davranış sergileyebilir. Bu noktada anne ve baba çocuklar için önemli bir modeldir. Aile içinde anne ve babanın davranışlarında tutarlılık olmalıdır; annenin cezalandırdığı bir davranışı baba ödüllendirmemelidir. Çocuk güzel bir davranış sergilediğinde ödül olarak ‘’Ben bu davranışından dolayı çok sevindim; beni gururlandırıyorsun gibi telkinlerde bulunmak çocuğun çok hoşuna gitmektedir. Aynı zamanda çocuğa sunulan maddi ödüller verilirken verilme sıklığına ve zamanına dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu yüzden ebeveynlerin ödül ve ceza mekanizmasının uygulanmasında ödül-ceza mekanizmalarını iyi bilmeleri gerekmektedir. Çocuğun sosyal gelişimi okula başlamadan önceki süreç için önem arz etmektedir. Okul öncesi eğitim bu manada gereklilik teşkil etmektedir. Anaokuluna giden bir çocuğun motor gelişimi bu manada gelişmektedir. Arkadaşlarıyla yardımlaşması; diyalogu; öğretmenleriyle olan ilişkisi; ödev yapma kabiliyeti(görevi) gelişecektir. Bu dönemde çocuk bilgi alacağı; sorularına cevap bulacağı kişileri aramaktadır. Anne ve baba özel bir problem söz konusu olduğunda atlamamalı ve çocuğun beklentilerine karşılık vermelidirler. Yapılması gereken en sağlıklı davranış ebeveynleriyle iyi vakit geçirmek ve sonrasında uygun saatlerde eğlenceli çalışma ortamı oluşturmalıdır. Keyifle ve eğlenerek yapılan bir işte başarı kaçınılmaz olacaktır.