Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

İmmunoterapi ile Kanser Tedavisinin Bugünü; Geleceği

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:06    Güncellendi: 18.02.2025 22:06
KANSER’DE İMMUNOTERAPİ

Kanser ve immunoterapi en az 50-60 yıllık geçmişi olan bir birlikteliktir ancak kemoterapi ve radyoterapinin önplanda klasik tıpta 100 yıldır yeralması nedeni ile çok ön plana çıkamamış ve tedavi protokollerinde maalesef yer alamamıştır. 2006 yılı sonrası gereken önemi kazanmıştır. 2006 yılı sonrası yapılan çalışmalar immunoterapide devrimsel nitelikte olmuş ve alınan sonuçlar tedavilere hız kazandırmıştır.

En son hepimizin de bildiği gibi Amerikan Science Dergisi 2013 yılının en önemli 10 gelişmesinden birisi olarak immunoterapiye yer vermiştir.

Kanser hastalarının bağışıklık sistemi zaten çökmüştür ki kanser hastalığı ortaya çıkmıştır. Kanser hastalarında neden kanser geliştiğine derinlemesine inceleme yapacak olursak;
Hepsinde yani %100’ünde insulin direnci ve/veya gizli şeker veya şeker hastalığı mevcuttur. Hemen hepsinde D vitamin düzeyleri aşırı düşüktür. Ortak noktaları olduğu sonucuna varırız. Başka ortak noktaları da vardır. Biz immunoterapistlerin görevi hem bu ortak noktaları çok iyi bilip düzeltmek hem de kişiye özel bağışıklık sistem problemlerini ortaya çıkarıp tedavi etmektir.

Kemoterapi; ve RT aldıkları için bir de ayrıca güneş yasaklanır ki bu daha da bağışıklık sistemlerini bozar. Ayrıca kemoterapi ve radyoterapinin zararlarından bahsetmeyeceğim. Bu tedaviler bazı agressif tümörlerde verilmesi zorunlu tedavilerdir ; zaman kazanmak şarttır.
İmmunoterapist herzaman onkolog ile beraber hareket etmelidir.
Her iki disiplin de hasta yararına çalışmaktadır ve tek amaç hastayı iyileştirmektir.
Yapılan çalışmalarda görülmektedir ki immunoterapi kemoterapinin etkinliğini onlarca kat arttırmakta ve yanıtı hızlandırmaktadır .
Yani sanıldığı gibi immunoterapi ve onkoloji birbirine zıt bilimler değillerdir.
Birbirleri ile doğru kullanıldığında güçlendirici etkileri olabilen bilim dallarıdır.
Şifanın sağlanabilmesi en önemli amaç olmalıdır. Hastanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi de ikincil en önemli amaçtır.
Hastaların Genel durumunun nasıl olduğu; tedaviye uyum gösterip gösteremeyeceği de çok önemlidir. Çünkü Tedavi uzun süreçli bir tedavidir. Hasta ve hasta yakını uyumu çok önemlidir.
Hastanın düzenli takibi de tedavi kadar önemlidir.
İmmunoterapi hekimi herzaman tedaviyi alan hastasının beslenmesini uykusunu; vücut ısısını yakın takip etmelidir.
Tedavisinde değişikliklerini hastanın iştah düzeyine ve vital parametrelerine göre yapmalıdır. Bu hastalar çoğu zaman kemo ve/veya radyoterapi eşzamanlı alan hastalar olmaktadırlar ki bu tedavilerin yan etkilerine karşı da hastalarını korumak; kollamak zorundadır.
Hastanın onkoloğu ile işbirliği bu nedenle çok önemlidir. Onkolog bilmelidir ki bu tedavi asla onun verdiği tedaviyi aksatmaz tam tersine yanıtı güçlendirir ve kemoterapinin veya radyoterapimin ağır yanetkilerine karşı hastayı korur. Tedaviye yanıt kalıcı olur. Metastaz riski azalır.. Hastalığın kürabilite oranı artar.
En önemli sonuç aslında hastanın yaşam kalitesinde alınır. Çünkü hastanın yaşam kalitesi artar.
İmmunoterapi alan hastanın yaşam kalitesi ve kemo/radyoterapilerin yan etkilerine katlanabilirlik gücü/direnci yükselmiştir. Tedaviye yanıt da okadar artmıştır.

Hastaların belki de en önemli analiz testi barsak flora analizidir. Bağışıklık seviyesini ölçümlememizi ve tedavi etmemizi sağlar. Bu testin önemi Nature dergisinde de 2011 yılında yayınlanmıştır. Bu testin sonuçlarına göre varsa barsak kandidası ki sıklıkla görülür; veya clastridium bakteriler vs tedavi edilmelidir. İnflamasyon ve salgısal IGA düzeylerine göre takviyelerde bulunulmalıdır.
Hastalarımıza genel öneri olarak şeker mutlaka kesilmelidir. D vitamini replasmanı çok iyi yapılmalı ve insülin direnci tedavisi çok düzgün uygulanmalıdır.