Çocuk Psikolojisi
Çocuk psikolojisi hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursanız çocuğunuz size o denli güven duyar ve sizden ayrı olduğunda da içselleştirdiği özgüvenle davranmaya devam edebilir.
* Çocuklar yetişkin değildir. İlgi ve sevginizin öncesinde bir rehbere; egzersize ve doğru yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Onlara yalnızca sevgi vermek hayatlarında bir denge yaratmaz. Bu yüzden onun rehberi olun ve onu yönlendirin.
* Çocuğu sakinleştirmek onu ıslah etmek demek değildir. Ebeveynin ne istediğini (ne hissettiğinin ötesinde) çocuğuna anlatabilmesi gerekir. Çocuklar çevrelerindeki insanların korku; şüphe veya endişe duygularını anlarlar. Siz bu duygularla ne yapacağınızı bilemediğinizde dengesiz bir enerji yayarsınız. Çocuk duygu kontrolünün olmadığı bir ortamda güveneceği bir lider bulamazsa liderliği ele almaya çalışır. Her duygu kabul edilebilir ama bazı davranışlar kabul edilebilir değildir. Duygu – Düşünce ve Davranışları ayırt edebilecek farkındalığa sahip olan ebeveynler doğru ruh halini ödüllendirmeyi başarabilirler.
* Özellikle günlük hayatınız esnasında özgüvenli sakinliği pratik etmeye çalışın. Kendi içinizdeki enerji çocuğunuza yansıyacaktır. Gevşeme egzersizleri; stres yönetimi çalışmaları ve nefes taktikleri duygu ve düşüncelerinizi analiz edip davranışlarınızı daha iyi yönetmenizi sağlayacaktır.
* Çocuğunuza günlük kaliteli zaman programı için aynı saatte olmasına özen göstererek en az 45 dakika ayırın. Çocuğunuzun düzenli bir şekilde enerjisini boşaltıp sizinle bire bir zaman geçireceğini bilmesi ona olumlu bir enerji verecektir. Bu sürede tüm dikkat ve ilginizin çocuk üzerinde olması doyum sağlar. Kaliteli zaman kavramının püf noktası bu sürenin hiçbir şekilde telefon; televizyon ya da ev işleri ile bölünmesine izin vermemektir. Kaliteli zamanın parolası “Şimdi ve Burada” olmaktır.Yapılacak etkinlikten hem çocuğun hem de ebeveynin keyif alması kaliteli zamanın verimliliğini arttırır.
* Çocuğunuzun da dünyayı doğru algılayabilmesi için disipline ihtiyacı vardır. Kurallar; sınırlar ve limitler en az sevgi kadar önemlidir.
* Çocuğunuzun korkularını ya da dengesiz zihin dalgalanmalarını beslemeyin. Böyle anlarda başarılı bir senaryo düşünün ve çocuğunuzun onu yapacağına inanın. Çocuğunuzun hangi kişilik özelliklerine sahip bir yetişkin olmasını istiyorsanız onu bunları vurgulayarak büyütün. Sizin çocuğunuz hakkındaki inançlarınız ve yorumlarınız ileride çocuğunuzun iç sesi olacaktır. Kendiliğini olumlu sıfatlarla tanımlayabilmesi için sizin onunla ya da başkalarıyla konuşurken kullandığınız sözel ve sözel olmayan ipuçlarına ihtiyacı vardır.
*Çocuğunuzun enerji kaynağı sizsiniz; onun doğru örneği ve rol modeli olmaya gayret edin.
* Çocuğunuzun zihnini zorlayın; çocuklar hayatlarında ne yapacaklarını bilmek isterler. Bırakın çocuğunuz isteklerine ulaşmak için gayret etsin. Öfke patlamaları; pasif saldırganlık ya da regresyon gibi sosyal normlarla uyumlu olmayan başa çıkma stratejileri kullanan çocuklar bu alışkanlıkları kemikleştiğinde sorun yaşarlar. Çocuğunuzun ileride bir eş; işveren; çalışan; ev sahibi; kiracı; ebeveyn… olacağını unutmayın. Sakin ve işbirlikçi durumdayken ona gösterdiğiniz ilgi bu niteliklerini tutarlı bir şekilde devam ettirmesini sağlar.
* Unutmamak gerekir ki çocukların da eğitimler ve çalışmalar sonrasında dinlenmeye ihtiyacı vardır. Zor anlarda onunla birlikte sonuna kadar mücadele edin çözüm odaklı bakış açısını destekleyerek rehberlik edin; ancak sabırsız ve hırçın davranışlar sonrasında dinlenmesine izin verin. Bu ruh hali içerisindeyken sakinleşmeni istiyorum mesajı verip mola kullanın. Olumlu ya da olumsuz bir duyguyu çok yoğun yaşarken ve kontrolü kaybettiğimizde sağlıklı düşünemeyiz; muhakeme becerimiz azalır. Çocuklar da aynı bizin gibi sakinleştikten sonra çok daha işbirlikçi ve mantıklı davranırlar. Molayı bir ceza değil hem kendiniz hem de çocuğunuz için ruh halleri arasındaki geçişte bir makas değiştirme aracı olarak kullanın. Doğru anda ve doğru yöne makas değiştirmek kazaları önler ve gidilecek yere ulaşılmasını sağlar. Çocukların duygu ve düşünceleri özgürdür. Her duygu kabul edilebilirdir ve işlevseldir. Ancak bir duygu pek çok davranışa yol açabilir. Hangi duygu sonucunda hangi davranışı seçeceğine karar vermeden önce sakinleşmek çocuklukta da yetişkinlik hayatında da yaşam başarısını yükseltir.
Çocuklarımızın davranışları aslında bizim ne kadar öğrenebildiğimizi gösterir.
* Çocuklar yetişkin değildir. İlgi ve sevginizin öncesinde bir rehbere; egzersize ve doğru yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Onlara yalnızca sevgi vermek hayatlarında bir denge yaratmaz. Bu yüzden onun rehberi olun ve onu yönlendirin.
* Çocuğu sakinleştirmek onu ıslah etmek demek değildir. Ebeveynin ne istediğini (ne hissettiğinin ötesinde) çocuğuna anlatabilmesi gerekir. Çocuklar çevrelerindeki insanların korku; şüphe veya endişe duygularını anlarlar. Siz bu duygularla ne yapacağınızı bilemediğinizde dengesiz bir enerji yayarsınız. Çocuk duygu kontrolünün olmadığı bir ortamda güveneceği bir lider bulamazsa liderliği ele almaya çalışır. Her duygu kabul edilebilir ama bazı davranışlar kabul edilebilir değildir. Duygu – Düşünce ve Davranışları ayırt edebilecek farkındalığa sahip olan ebeveynler doğru ruh halini ödüllendirmeyi başarabilirler.
* Özellikle günlük hayatınız esnasında özgüvenli sakinliği pratik etmeye çalışın. Kendi içinizdeki enerji çocuğunuza yansıyacaktır. Gevşeme egzersizleri; stres yönetimi çalışmaları ve nefes taktikleri duygu ve düşüncelerinizi analiz edip davranışlarınızı daha iyi yönetmenizi sağlayacaktır.
* Çocuğunuza günlük kaliteli zaman programı için aynı saatte olmasına özen göstererek en az 45 dakika ayırın. Çocuğunuzun düzenli bir şekilde enerjisini boşaltıp sizinle bire bir zaman geçireceğini bilmesi ona olumlu bir enerji verecektir. Bu sürede tüm dikkat ve ilginizin çocuk üzerinde olması doyum sağlar. Kaliteli zaman kavramının püf noktası bu sürenin hiçbir şekilde telefon; televizyon ya da ev işleri ile bölünmesine izin vermemektir. Kaliteli zamanın parolası “Şimdi ve Burada” olmaktır.Yapılacak etkinlikten hem çocuğun hem de ebeveynin keyif alması kaliteli zamanın verimliliğini arttırır.
* Çocuğunuzun da dünyayı doğru algılayabilmesi için disipline ihtiyacı vardır. Kurallar; sınırlar ve limitler en az sevgi kadar önemlidir.
* Çocuğunuzun korkularını ya da dengesiz zihin dalgalanmalarını beslemeyin. Böyle anlarda başarılı bir senaryo düşünün ve çocuğunuzun onu yapacağına inanın. Çocuğunuzun hangi kişilik özelliklerine sahip bir yetişkin olmasını istiyorsanız onu bunları vurgulayarak büyütün. Sizin çocuğunuz hakkındaki inançlarınız ve yorumlarınız ileride çocuğunuzun iç sesi olacaktır. Kendiliğini olumlu sıfatlarla tanımlayabilmesi için sizin onunla ya da başkalarıyla konuşurken kullandığınız sözel ve sözel olmayan ipuçlarına ihtiyacı vardır.
*Çocuğunuzun enerji kaynağı sizsiniz; onun doğru örneği ve rol modeli olmaya gayret edin.
* Çocuğunuzun zihnini zorlayın; çocuklar hayatlarında ne yapacaklarını bilmek isterler. Bırakın çocuğunuz isteklerine ulaşmak için gayret etsin. Öfke patlamaları; pasif saldırganlık ya da regresyon gibi sosyal normlarla uyumlu olmayan başa çıkma stratejileri kullanan çocuklar bu alışkanlıkları kemikleştiğinde sorun yaşarlar. Çocuğunuzun ileride bir eş; işveren; çalışan; ev sahibi; kiracı; ebeveyn… olacağını unutmayın. Sakin ve işbirlikçi durumdayken ona gösterdiğiniz ilgi bu niteliklerini tutarlı bir şekilde devam ettirmesini sağlar.
* Unutmamak gerekir ki çocukların da eğitimler ve çalışmalar sonrasında dinlenmeye ihtiyacı vardır. Zor anlarda onunla birlikte sonuna kadar mücadele edin çözüm odaklı bakış açısını destekleyerek rehberlik edin; ancak sabırsız ve hırçın davranışlar sonrasında dinlenmesine izin verin. Bu ruh hali içerisindeyken sakinleşmeni istiyorum mesajı verip mola kullanın. Olumlu ya da olumsuz bir duyguyu çok yoğun yaşarken ve kontrolü kaybettiğimizde sağlıklı düşünemeyiz; muhakeme becerimiz azalır. Çocuklar da aynı bizin gibi sakinleştikten sonra çok daha işbirlikçi ve mantıklı davranırlar. Molayı bir ceza değil hem kendiniz hem de çocuğunuz için ruh halleri arasındaki geçişte bir makas değiştirme aracı olarak kullanın. Doğru anda ve doğru yöne makas değiştirmek kazaları önler ve gidilecek yere ulaşılmasını sağlar. Çocukların duygu ve düşünceleri özgürdür. Her duygu kabul edilebilirdir ve işlevseldir. Ancak bir duygu pek çok davranışa yol açabilir. Hangi duygu sonucunda hangi davranışı seçeceğine karar vermeden önce sakinleşmek çocuklukta da yetişkinlik hayatında da yaşam başarısını yükseltir.
Çocuklarımızın davranışları aslında bizim ne kadar öğrenebildiğimizi gösterir.