Eğer sabah uyanmakta zorlanıyorsanız; bitkinlik şikayetiniz varsa; yorgun hatta güçsüz hissediyorsanız; şişkinlik ya da ödem sorunlarınız var ise işte bu ofisinizde sağlıklı beslenmiyorsunuz demektir.
Şuan; ben sağlıklı beslenmek istiyorum ama; iş düzenim; çalışma saatlerim; koşullarım buna müsaade etmiyor dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi hemen sağlıklı beslenemiyorum bahaneleri üretmek yerine doğru beslenmek için sebepler oluşturmaya başlayalım.
Üzülerek söylüyorum hayatında sebze-meyve olmayanlar; güç içerisinde yeteri kadar su içmeyenler; aşırı çay; kahve; gazlı içecek tüketenler; stresli çalışanlar; sık seyahat edenler; masa başı işi olanlar hareketsiz çalışanlar; obeziteye; insülin direncine; karaciğer yağlanmasına; tansiyon ve kalp problemlerine davetiye çıkarttılar bile..
Şimdi iki dakika düşünelim; tercihlerimiz mi yoksa şartlarımız mı sağlıklı beslenmeye engelimiz? Çalıştığım pek çok danışanımdan biliyorum ki konunun özü bilerek yaptığımız yanlış tercihlerimiz..
Bilinmesi gereken ilk kural şu ki; sağlık markette başlar; bilinçli ve doğru ürünü seçmek ilk hedefimiz.
Ofisinizdeki çekmece ve dolap detoksunu hemen yapın. Hafta içi için beslenme planınızı yazarak düzenleyip mutlaka alış verişinizi yapın.
Aldığınız ürünleri çekmecelerinizdeki zararlı ürünlerle değiştirin.
Günde 2 - 2.5 litre sağlıklı su içmeyi görev edinin. Her bir saat başına bir bardak su kuralını unutmayın. Mümkünse suyunuzu limon veya karbonatla alkali yapın.
Kahvaltınızı evde yapmaya özen gösterin. Bu mümkün değil ise yanınıza tam buğday ekmeği; peynir yeşillik veya süt; müsli; yulaf; meyve almayı unutmayın.
Kahvaltı ile öğle arasına ceviz badem; fındık; meyve atıştırmalıkları ekleyin.
Öğle yemekleriniz için civarınızda ev yemekleri yapan bir restaurant keşfedin. Bir porsiyon ana yemek veya kuru baklagil yemeği veya zeytin yağlı sebze yemeği yanında salata veya yoğurt yiyebilirsiniz fakat makarna; pilav; püreden uzak kalmak koşulu ile… Bu tercih yerine ızgara et; tavuk; balık yanında salata ve bir kase çorba da çok doğru olacaktır.
Ya da evden yiyeceklerinizi getirebilir hatta kendinize çok tahıllı ekmekten sandwichler yapabilirsiniz yanında ayran içmek koşulu ile...
Öğle ile akşam arası enerjinin düştüğü karbonhidrat; tatlı; kek; bisküvi; pasta kaçamaklarının tehlike çanlarının çaldığı zaman dilimidir.
Burada glisemic kontrol sağlamak ve karın bölgesi yağlanmasının önüne geçmek için; süt grubundan bir ürün seçip peynir; yoğurt; ayran; süt veya sütten kahve olabilir.
Yanında çavdarlı grisini; müsli veya yulaf ezmesi; bir iki porsiyon meyve veya kuru meyve kombinasyonları geliştirebilirsiniz. Kalsiyum yağ yakımınızı artırıp; tok kalmanıza yardımcı olacaktır.
Ofiste sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez bir parçası bitki çaylarını günde 4 fincan ve şekersiz tüketmeye özen gösterin.
Limon ferahlık verir; ıhlamur ve zencefil zihni tazeler; yeşil çay metabolizmanızı hızlandırır; mate iştahınızı kapatır; kuşburnu enerjinizi yükseltir; elma tarçın kakule tatlı isteğinizi bastırır.
Günde iki tane şekersiz türk kahvesi ve bir bardak mineral su enerjinizi yükseltir ve iyon dengenizi sağlar.
Algı ve performansınızı yükseltir. Canınız herhangi bir şey yemek istediğinde bu isteğin fizyolojik mi yoksa duyusal mı olduğunu iyi ayırt edin.
Her zaman yiyecekten değil sağlıklı içeceklerden de yardım almayı deneyin. İyi ve tok hissetmek istiyorsanız öğün sayınızı artırın.
Bu önerilerden bir kaçını bile uygulamanız sağlığınıza büyük katkılar sağlayacaktır.
YENİ YAŞAM BİÇİMİNİZ AZ YEMEK DEĞİL DOĞRU YEMEK OLSUN …..