AÇIK İLETİŞİM NEDİR; FAYDALARI NELERDİR Açık iletişime son derece kapalı bir toplumuz! Art niyet; yanlış anlama; niyet okuma; ağızdan çıkan söze mahkum etme; yargılama; kin gütme; alışkanlıklar vb. özellikler açık iletişimin önündeki en büyük engellerdir. Çoğumuz açık iletişimi bilmiyoruz. Bildiğini zannedenlerimiz ise bunu insanların yüzüne pat diye laf söylemek yani patavatsızlık zannediyor! Yine çoğumuzun zannettiği gibi açık iletişim sadece rahatsızlıklarımızı ve şikayetlerimizi karşıya açıkça söyleyebilmekten ibaret değildir; sevgimizi; memnuniyetimizi; takdir duygularımızı da karşıya -duygu dahil- tüm boyutlarıyla aktarabilmektir. Açık iletişim dedikodu; laf sokmak; ima etmek ya da laf giydirmek demek değildir. Bu açık iletişim değildir; bilakis örtük iletişimdir. Açık iletişimi beceremeyenler bu tür imalı - laf sokmalı iletişime teşebbüs eder genellikle! Açık iletişimde duyguları olduğu gibi söze dönüştürmek ve aktarmak vardır. Açık iletişim için sadece iletişimde bulunacak kişinin bu iletişime açık olması yeterli değildir; muhatabın da buna açık olması gerekir. Açık iletişim muhatapların ruhlarını olgunlaştırır. Ayrıca bu iletişimi başarmış kişilerin ruh sağlığını korur. Çünkü hakkıyla ifade edilmeyen gerçekler içimizde zehirli bir ruhsal atık olarak birikir. Sonra da içimizde sürekli dolaşır; bir türlü çıkış yolu bulamaz. Nihayetinde ise sahibini psikolojik açıdan zehirler. Açık iletişim ilk başta yanlış anlaşılmalara yol açabilir lakin zamanla asıl maksat ortaya çıkar. Böylece açık iletişim toplumdaki pek çok önyargıyı da yıkar. Açık iletişimde duygular açıkça ifade edilir. Açık iletişim sadece sözlerin açıkça kullanıldığı bir iletişim demek değildir; açık iletişimin en belirgin özelliği duyguların da açıkça ifade edilmesidir. Bu bağlamda; Açık iletişimde hissedilen açıklıkla söylenir. Sen değerli bir insansın; seni şu yönün dolayısı ile seviyorum; senin şu konuşmandan dolayı kınıyorum gibi. Açık iletişimde ben diliyle; oluşan duygular açıkça ifade edilir. "Bu tepkin bana kendimi değersiz hissettirdi." "Şu yaklaşımın bana karşı özel bir tavrın var gibi geliyor" vs. Açık iletişimde sosyal maske kullanılmaz! "Şunu dersem şöyle anlar; öyleyse demeyeyim de yanlış anlaşılmayayım bari" denilmez. Söylenir; yanlış anlaşılma olmuşsa bu bilahare düzeltilir. Karşıdaki; "Hayır; ben anlayacağımı anladım; kıvırma şimdi..." diyerek inat ve ısrar etmez. Ağızdan çıkan son söze itibar edilir. Ağızdan bir seferliğine çıkan söze ısrarla anlam yüklemek ve inat etnek huyu açık iletişimi önler. Açık iletişimde karşıt cinsler birbirini sadece cinsel hedef gibi görmez. Bu iletişimde cinsiyet birebir olarak belirleyici olmaz! Açık iletişim ruhları besler; kişilikleri olgunlaştırır. Açık iletişimin olmadığı yerlerde ilgiye zaaf derinleşir; pek çok tavır ve davranış temelde bu zaafın etrafında dönmeye başlar. Açık iletişimin olmadığı kişilerde olağan bir ilgi karşısında bile gereğinden fazla etkilenmeler; patolojik yönelimler ve hastalıklı bağlanmalar oluşabilir. Açık iletişimin panik atağı dahi çözdüğü ifade edilir. Şahsen ben çoğu sorunun açık olmayan iletişimlerin yol açtığı duygu ve enerji sıkışması olduğunu düşünüyorum. Sizi çok takdir ediyorum... Harikasınız... Bu tepkiniz bana kendimi değersiz hissettirdi. Bu lafın aramızdaki samimiyete yakışmadı. Anne son dönemdeki tavırların bir kayınvalidem olarak sana yakışmıyor. Seni seviyorum ama bana bu şekilde yaklaşman senin bana olan sevgin konusunda kafamı karıştırıyor Vs. Açık iletişim sınırları korur; muhatabın özel alanımıza girmesini yani haddini aşmasını da önler. Kapalı iletişimler gereksiz alınganlıklar; abartılı tedirginlikler; yersiz kaçınmacı tutumlar inşa edebilir; ruhu ve kişiliği katı kalıplar içine sokabilir! Kapalı iletişimler kişiler arası kıskançlığı büyütür; açık iletişim ise tam tersine kıskançlık; çekememezlik; haset; bencillik türü duyguları tedavi eder. Velhasıl açık iletişim hem koruyucu hem de tedavi edici bir iletişim şeklidir. Bizim gibi ülkelerde açık değil; kapalı iletişim yaygındır. Kapalı iletişimlerde içe atmak; biriktirmek; dayanamayınca patlamak ve buna da "sabır" demek yaygındır. Açık iletişimin olmadığı yerlerde susma; ima etme; laf sokma; dedikodu; küsmek; güven kaybetmek; uzak durmak; kaçınmak türü yaklaşımlar belirgindir. Açık iletişimin olmadığı toplumlarda dedikodu yaygınlık kazanır. Dedikodu aslında ihtiyacı hissedilen bir açık iletişim çabasıdır. Psikolog İzzet Güllü