Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Gençlerde Davranış Bozuklukları

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Gençlerde Davranım Bozuklukları

Çocuk ve ergenler gelişim süreçleri içerisinde bazı olumsuz davranişlar gösterebilmektedirler. Bu olumsuz davranişlar farklı sebeplerden kaynaklanmaktadır. Davranişlara uygun tepki verilmemesi sorunların büyümesine ve sürekli hale gelmesine olanak tanır. Olumsuz davranişlar arasında; kurallara uymama; aşırı kavgacı olma; şiddet içeren davranişlar gösterme; ebeveynlere karşı gelme ve hırsızlık sayılabilir. Gençler yaptıkları davranışların sorumluluklarını kabul etmemekle kalmaz bu davranışlar için başkalarını suçlarlar. Yaptıkları davranısların sonuçlarını düşünmeyip riskli davranışlarda bulunabilmektedirler. Örneğin ; aşırı hız; korunmadan cinsel ilişkiye girme; madde kullanımı gibi. Bu davranışlar içinde ön planda görünen ve hastalık olarak tanımlayabilecegimiz durum davranım bozukluğu dur.

Davranım bozukluğu; biyolojik; psikososyal; ailevi ve çevresel olarak çok faktörlü bir etiyolojiye sahiptir. Davranım bozukluğunu;
- kavgacı olma
-insanlara ve hayvanlara fiziksel olarak acımasız davranma
-cinsel etkinlikte bulunmak için birini zorlama
-isteyere başkalarına ve baskalarının mallarına zarar verme
-hırsızlık
Olarak tanımlayabiliriz.

Davranım bozukluğunun derecesi hafif; orta ve ağir olarak seyretmektedir.
Çocuktan kaynaklı biyolojik faktörler; beyinsel düzensizlik; okulla ilgili faktörler; aile ile ilgili faktörler davranım bozukluğunun gelişimine neden olabilmektedirler.
Yapılan araştırmalarda; davranım bozukluğu olan gençlerde ailenin önemi büyüktür.
Eleştiren; şiddet uygulayan; kararsız ve tutarsız davranan ailelerin çocuklarında ve negatif davranışları pekiştiren aileler de bu sorunun çıkma olasılığı oldukça yüksektir.
Bu tür gençler genellikle olumsuz ve depresif görünmektedirler. Aileleri çocuklara destek olmak konusunda oldukça cimri davranmaktadırlar.
Davranış sorunlarına nasıl yaklaşmalıyız?

Olumsuz düsüncelere sahip ve motivasyonu düşük gençler de değisim yaratmak için öncelikle motivasyonu güçlendirmek gerekmektedir.

Duygu; düsünce; davranış döngüsü arasındaki ilişkiyi görmesi sağlanmalı; sorumluluk alması hedeflerimiz arasında olmalıdır.

Davranım bozukluğu olduğu düşülen bir gencin ilaç tedavisine başlaması gerektiği düşünülüyorsa bir psikiyatr a yönlendirilmesi gerekmektedir. Dikkat Eksikligi Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) nun; özel ögrenme bozukluğunun dürtüselliğine katkıda bulunup bulunmadığını görmek önemlidir. O zaman da psikolojik testler yapılması ön görülmelidir.

Ailelerin çocuklarına olan ön yargılarının farkına varmaları ve kullandıkları dili değiştirmeleri gerekmektedir. Süreç içerisinde aileler yorgunluk ve bıkkınlık yaşayabilirler. Bu da kullandıkları dilin olumsuzlaşmasına olanak tanır. Ailelere; çocuklarının farklı olduğu ve başkalarının çocukları ile kıyaslamamaları gerektiği söylenmelidir. Ailelerin beklentilerini düşük tutmaları ve davranışlarında büyük degişimler beklememeleri gerektiği bildirilmelidir.

İlk olarak hedef; çocuklarının zarar görmemeleri için ne yapacaklarıdır.
Kurallar konulmalı ve bu kurallara uyulmalı; tutarsız davranışlar sergilenmemelidir. Kararlı olunduğunu çocuğa hissettirmek burada önemlidir.

Bazı aileler de sorun yaşayan çocuk ailenin merkezi haline gelir ve aile o çocuk için herşeyi yapmaya çabalayan; ona göre planlarını ayarlayan; onun için yaşayan biri haline gelir. O zaman da çocuk; benim için uğrasan ailem var; nasılsa benim için her şeyi yapıyor der ve sorumluluk almaktan kaçınır. Aynı zamanda eşler arasında problemler oluşabilir; tahammülsüzlükler meydana gelir ve çocuklarına yardım edemeyecek hale gelebilirler. Çok çocuklu ailelerde diğer kardeşler kendini önemsiz; değersiz hissedebilir ve başka sorunlar da aile içerisinde boy gösterebilir.