Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Çaresizlik İçinde

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Çaresizlik içinde

Hayatımızda birçok durumda; birçok kez kendimizi kapana kısılmış hissederiz.

SORUNLARIMIZ

Ekonomik kriz neden gösterilerek iş yerimizden bir çalışan eksiltilir ve gidenden kalan işler nedeniyle mesai saatlerimiz uzar. Fazla mesaimize para ödenmez. Daha çok iş yaparken teşekkür yerine; üzerimize yüklenen görevde yaptığımız hatalar nedeniyle azar işitiriz.

Kredi kartımızın limiti geniştir. Yoğun çalışma saatleri sonunda almayı hak ettiğimize inandığımız ürünlerin; gidilecek yerlerin listesi ise uzundur. Gıda; temizlik; barınma gibi zorunlu harcama kalemlerimiz belli olsa bile kendimizi tutamayarak rahatlamak için alışveriş yapar; hesap kesiminde boyumuzu aşan bakiyelerle karşılaşırız.

Heyecanımızın bittiği; sadece birbirimize isteklerimizi yaptırmaya çalıştığımız bir ilişkimiz vardır. Paylaşımlarımızın azaldığını görürüz; artık birbirimizi dinlemiyoruzdur. Üzerimizde aylardır ya da yıllardır birlikte olmanın getirdiği bıkkınlık duygusu hâkimdir.

Sıkışmışlık; çaresizlik duygularını uyandıran yukarıdaki örnekler gibi yaşanmışlıklar sayılmayacak kadar çoktur. Bu sorunlarda akla gelen ilk kurtuluş yollarına ve sonuçlarına bakalım.

ACİL EYLEM PLANLARIMIZ

İşyerinde geçen ilk örnekte konuşsak da yöneticimizin anlamayacağını; bir çözüm bulmayacağını düşünmek bu nedenle de istifa etmek birinci kaçış yolu gibi duruyor. Ekonomik kriz döneminde istifa edip yeni bir iş bulamama sorunu ise hemen arkasından geliyor ve elimizi kolumuzu bağlıyor.

Bir başka sorunumuz tüketim çılgınlığında; almamamız gerektiğini milyonlarca kez kendimize söylemek; kendimizi yeni bir elbiseye; telefona ihtiyacımız olmadığına inandırmaya çalışmak; kredi kartlarını iptal etmek; mağazalardan uzak durmak ilk yapılan acil eylem planları. Bir süre işe yarasa da yeni bir kart; yeni bir sebeple harcamalar başlıyor.

İlişki sorunumuzda ilk soruna benzer bir düşünce gelip yerleşiyor: ya yeni bir kişi bulamazsam; elimdekinden de olursam. “Gelen gideni aratır.” sözü ise yeniye yönelmeyi değil eskiyle yetinmeyi öğütlüyor. Bir ilişkiyi bitirsek bile o sorunla yüzleşmediğimiz için yeni ilişkimizde de benzer durumlarla karşılaşıyoruz.

SORUNA BAKIŞ

Saydığımız kaçış yollarının hiçbirinin bizi o sorundan uzaklaştırmadığını görüyoruz. Çünkü ilk bakışta çözüm gibi görünen bu yollar herkesin ilk anda düşündüğü; bize öğretilmiş; bizim ise sorunumuz üzerine düşünmeden uygulamaya çalıştığımız yapay ve geçici yöntemlerdir.

Hayatımızdaki sorun ona bakış açımız ile anlam kazanır. Belki tüm saydıklarımızı yaşıyor ancak bunları sorun olarak görmüyoruzdur. Artan sorumluluklarımıza sabredebilir; bunların üstesinden gelmeye çalışabiliriz.

Bir gün uzun mesai saatleri sonunda çok oturmaya; ekrana çok bakmaya ya da tümüyle strese bağlı hastalıklarımız çıkıncaya kadar. Her ay kredi kartımızdaki bakiyemizden dolayı avans çekmek zorunda kalmak; arkadaşımızdan; ailemizden borç almak bize bir sorun gibi görünmeyebilir. Aniden işten çıkarılıp; arkadaşlarımız; ailemiz bize borç vermeyi kesinceye kadar. Aksak giden ilişkimizi sürdürüp; yürümeyen noktaları göz ardı ederken bir gün aldatıldığımızı öğrenene kadar.

KENDİNİ TANIMA

Bir terslik olduğunu hissediyorsak ya da çevremizden bizi bir konu hakkında uyarıyorlarsa önce bu sorunun ne olduğunu bulmaya çalışmakla başlamalıyız. Kolay bir süreç olmayacağı kesindir. Bizi değişime zorlar; çevremizdekileri bu değişime ikna etmemizi gerektirir. Uzun bir mücadele dönemine sokar. Ancak tüm bu çabalara değecektir.

Öncelikle sorunumuzun ne olduğunu yani kendimizi tanımalıyız. Soruna sebep olan duygularımızı açığa çıkarmalıyız. Nasıl oldu da artan iş yüküme hayır diyemedim? Belki yapabileceğimi düşündüğümden; belki yeni bir şeyler öğreneceğimden? Ancak şu anda bu durumda zorlanıyorum. İsteklerimi; sorunlarımı müdürlerimle konuşmaktan korkuyorum muyum?

Birçok kıyafetim varken; telefonum çalışıyorken ne oluyor da yenilerini alıyorum? Bir eksiklik duygusu mu hissediyorum? Bir boşluk mu var hayatımda? Para biriktiremeyeceğimi; gelirimle giderimi denkleştiremeyeceğimi mi düşünüyorum? Kendime güvenmiyor muyum?

İlişki konusunda kendimize soracağımız sorular: Kadının yanında mutlaka bir erkek olması gerektiğini mi düşünüyorum? Erkeği alttan almak mı bana öğretildi? İlişkilerin de bakıma ihtiyacı var mı? Sadece ben mi çaba sarfetmeliyim? Bencil mi davranıyorum? Gerekli çabayı gösterip başarısız olmaktan mı korkuyorum? Bir ilişkim olmasını; erkek arkadaşım; eşim olmasını başarı mı sayıyorum?

Soru sorarak başlamak cevaplarını bilmesek bile bizi düşünmeye sevk eder. Sorun olup olmadığını anlamamıza yardımcı olur. Doğru sorular sormak farkındalığın en önemli adımıdır. Bizi çözüme yaklaştıran en temel basamaktır.