Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kaygılar ve Korkular

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
KAYGI ve KORKULAR

Korkular; kaygılar; endişeler günlük hayatın içinde kolaylıkla ortaya çıkabilirler ve bu duyguların oluşması insanın ruhsal yapısının normal bir parçasıdır; ama ne zaman kaygı ve korkular oluşumlarına neden olan uyarıcıya göre çok fazla miktarda yada ortada görünen hiçbir uyarıcı yokken kaygı ve korkular oluşuyor ve günlük yaşamı endişe içinde çekilmez bir hale geliyorsa; bu duyguların doğal ritmi bozulmuş demektir.

İlginçtir ki günümüzde sıklıkla karşılaştığımız belirgin psikolojik problemler korkuların ve kaygıların günlük yaşam içinde hastalık boyutuna ulaşmasıyla ilgilidir.

Yazımızın ilk kısmında psikolojik hastalıklardan kısaca bahsedeceğiz ve daha sonra bunları ortaya çıkaran toplumsal ve psikolojik nedenlere ve çözüm yollarına geçeceğiz.

Psikoloji de kaygı ve korkuların yoğun ve hastalıklı yaşadığı rahatsızlıklara anksiyete bozuklukları diyoruz. Anksiyeteyi türkçeye tek bir kelimeyle çevirmek zor fakat gerginlik; aşırı kaygı; bunaltı şeklinde anlatılabilir. Fobiler; panik atak; travma sonrası stres bozuklukları; obsesif kompulsif bozukluk; somatizasyon bozukluğu;hastalık hastalığı; yaygınlaştırılmış anksiyete bozukluğu bu gruptadır. Anksiyete duygusunda yaşanan ya belirsiz birşeyle ilgili yoğun kaygı ve korku hissetmek ya da birşeyi yapmak için büyük bir istek duymak ve bunu başaramıyacağım ; yapamayacağım tarzında derinden kaygılanmak ve endişe duymaktır.

Bu grupta karşımıza çıkan rahatsızlıklardan bir tanesi olan fobiler iki temel gruba ayrılır. Birinci grupta belirli bir durumdan yada varlıktan yoğun korku ki; yükseklik korkusu; asansör korkusu ya da yılandan; böcekten; fareden korkmak gibi korkular ikinci grupta ise sosyal fobi yer alır. Sosyal fobide; sosyal ortamda yani toplum içinde; konuşurken yada davranış sergilerken yoğun heyecan hissetme; ellerin titremesi; baş dönmesi; çarpıntı gibi duyguları hissetme şeklinde tanımlanabilir.



Panik bozukluğuna gelince;

Panik atak çabuk benimsenen ve çok kullanılan bir kelime oldu. Panik atak rahatsızlığında ise kişi nöbet durumunda; kalp çarpıntısı; terleme ; mide bulantısı; baş dönmesi; kasılma ve uyuşmalar v.b şekilde fiziksel şikayetler hisseder; nöbet geçtikten sonrada nöbetin tekrar gelmesinden endişe duyar.

Travma sonrası stres bozukluğunda ise kişi travmayla ilgili hatıraları tekrar tekrar hatırlar ve yoğun stres ve kaygı yaşar. (Örneğin;deprem; trafik kazası veya taciz.)

Obsesif kompulsif bozuklukta kişi tekrarlayan düşünce ve davranışlar içerisindedir bunları kontrol edemez ve bu kişiye yoğun kaygı ve endişe yaşatır.

Genelleştirilmiş anksiyete bozukluklarında; sürekli kötü birşey olacak beklentisi vardır. Kişi sürekli yoğun endişe içindedir.

Bu rahatsızlıklarda kaygılı insanların çoğu bedenlerindeki fiziksel belirtilerle aşırı ilgilidirler. Bu tür durumlarda bireyde yaşananları dört alanda alanda inceleyebiliriz.

1- Fiziksel reaksiyonlar: Kalp çarpıntısı; terleme; kan basıncının yükselmesi; boğazda düğümlenme; nefes alamama; göğüste sıkışma; boğuluyormuş gibi olma; baygınlık hissi

2- Zihinden geçen düşünceler:Tehlikeyi olduğundan çok fazla olarak algılama; kendi başetme gücünü olduğundan çok düşük algılama v.b.

3- Hissedilen duygular: Aşırı gergin; kaygılı; endişeli; korkulu; paniklemiş hissetme.

4- Davranışlar: Aşırı kaygı ve korkunun oluşturduğu durum ve ortamdan kaçınmak; herşeyi tam ve mükemmel yapıp tehlikeyi engellemek için olayları kontrol etmeye çalışmak.

Psikolog Hülya Sipahi