Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ketojenik Diyet

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Ketojenik diyet Pediatride Epilepsi tedavisinde kullanılmak amacıyla 1920” lerde ortaya çıkmıştır. Bunun devamındaki yıllarda kullanılıp daha sonra antikonvülsan ilaçların geliştirilmesiyle popülaritesini kaybederek 1990” lı yılların ortasında tekrardan gündeme gelip kullanılmaya başlanmıştır.
Vücudumuzdaki hücreler enerjilerini glikozdan sağlarlar. Ancak vücutta yeterli glikoz bulunamadığında vücut; dokularda depolanan yağı; keton adı verilen kimyasal maddelere dönüştürür.
Ketojenik diyet vücut enerjisinin tamamının glikoz ve karbonhidratlar yerine yağlardan sağlanmasıdır.
 `Yağ oranı yüksek; karbonhidrat açısından sınırlı bir diyettir`
Bunun için vücudun özel bir diyetle KETOZİS durumuna geçirilmesi gerekmektedir.

KETON CİSİMLERİ

Asetoasetat
-Hidroksibütirat
Aseton
Keton cisimleri metabolizmanın normal işleyişi sırasında da üretilen ve dokular tarafından enerji metaboliti olarak kullanılan maddelerdir. Karaciğer sürekli olarak düşük miktarda keton cisimleri üretmektedir. Fakat bu miktar açlıkta; ağır egzersiz sonrasında; kontrolsüz diyabet ve yetersiz karbonhidrat tüketimi sonucunda artmaktadır.

KETOJENİK DİYET

Bu diyetin EPİLEPSİ hastalarında özellikle de nöbetleri kontrol edilemeyen çocuklarda faydalı olabileceğinden bahsedilmektedir. Genellikle medikal önlemlerin başarısız olduğu durumlarda veya kombine olarak kullanılmaktadır. Diyet vücutta ketonların üretimine neden olarak ; nöbet aktivitesi için oluşan potansiyeli azaltmaktadır. Kesin etki mekanizması bilinmemekle birlikte ketonların intrinsik antikonvülsan özellikleri olduğu ifade edilmektedir. Bu diyet büyüme; gelişme; doku onarımı; uygun ağırlık ve boya ulaşmak için gerekli olan proteini ve enerjiyi sağlamaktadır.

 1925 te yapılan bir çalışmada; 37 çocuğa uygulanan ketojenik diyetle ( 1 gr/ kg protein; 10-15 gr CHO/gün ve geri kalanı yağ ); % 95 inin nöbetleri kontrol altına alınmıştır. ( % 60 lık oran ise nöbetsiz )
 1930 da yapılan başka bir çalışma da ise 100 adölesana uygulanan ketojenik diyetle % 57 sinin sonuç aldığı ve nöbetlerinin kontrol altına alındığı bildirilmektedir ( %12 si nöbetsiz )
 Bu iki çalışma sonucunda bu diyetten en fazla yarar sağlayanların çocuk ve adölesanların olduğu; erişkinlerde ise bu oranın daha düşük olduğudur.
 Klasik ketojenik diyet 4 : 1 oranını içermektedir

ÖRNEK
Kahvaltı : Zeytinyağlı peynirli omlet
Ara : Peynir
Öğle : Peynirli mayonezli hamburger
Ara : Protein tozu + Hindistan cevizi yağı
Akşam : Zeytinyağlı Baharatlı Somon

ARAŞTIRMA

Amaç: Çocuklarda ketojenik diyetin kan lipid düzeylerine etkisi
Grup : 141 çocuk ort 5.2 yaş ( 70 erkek ) ve 6.1 yaş (71 kız)
Süre : 6 ay
İzlenen : LDL; VLDL; TG
Sonuç : Total kolesterolü 58 mg/dl; LDL 50 mg/dl; VLDL 8/mg dl ; TG 58 mg/dl artırdığı ve HDL kolesterolüde anlamlı derecede düşürdüğü sonucuna varılmıştır

KOMPLİKASYONLAR
 Halsizlik; uyuşukluk
 Yavaşlayan büyüme ve gelişme
 Kilo kaybı
 İştahsızlık
 Kemik kırıkları
 Kabızlık
 Dehidrasyon
 Böbrek taşları
 Yüksek kan lipid düzeyleri ( % 30 )
 Metabolik asidoz
 Hipoglisemi
 Mikronütrient eksiklikleri
 Bu yüzden bu diyet kesinlikle doktor gözetimi altında uygulanmalı
 Kan ve idrar izlemleri her 3 ayda bir yapılmalı
 İdrarda ketona haftada 1 veya 2 defa bakılmalıdır
 Bunun yanında diyetisyenin de kilo ve boy kontrollerini; alması gereken enerjiyi kontrollü bir şekilde hesaplaması gerekmektedir.

 Ketojenik Diyet ketozis ve normal kan şeker düzeylerini saptamadaki zorluktan dolayı 1 yaş altındaki çocuklarda genellikle kullanılmaktadır.

MCT

1960 da yapılan çalışmalar sonucunda; orta zincirli yağ asitlerinin uzun zincirli yağ asitlerine göre daha fazla keton cisimleri ürettikleri belirtilmiştir. Bunun nedeni MCT lerin hepatik portal sisteme daha verimli bir şekilde emilerek transfer edilebilmesidir.

MCT VE KETOJENİK DİYET

Enerjinin % 60 ı MCT
Yapılan bir çalışma sonucu;
Bu yağla hazırlanan yarım yağlı süt; inatçı nöbetleri olan çocuk ve adölesanların oluşturduğu 12 kişilik gruba öğünlerinin yanında belli bir süre verilerek izlendi. Bu grubun klasik ketojenik diyetlerine MCT eklenmesiyle nöbetlerinin daha iyi kontrol altına alındığı gözlemlenmiştir Fakat bir çocuk GIS problemler yaşaması nedeniyle bu diyetten vazgeçmiştir

KETOJENİK DİYET

ENDİKASYON
 İlaca dirençli epilepsi hastaları
( çocuk ve adölesan)
 Beyinde lezyon
 Tüple beslenme

KONTRENDİKASYON
 Yetişkinler
 Böbrek hastaları
 DM
 Kalp damar hastaları

GELİŞTİRİLMİŞ KETOJENİK DİYET
ATKİNS DİYETİ

Dr. Robert Atkins”in kendi kilosunu kontrol altına alması için yarattığı bir zayıflama diyetidir.
 CHO seviyesi düşürülerek vücudun enerji gerektiğinde yağları kullanmasını amaçlayan ketojenik diyetlerin değişik bir versiyonudur.
 Kalori hesabı yerine gram hesabı yapılmaktadır
 Bu yüzden hangi grup besinde hangi tür karbonhidratın bulunduğu önemli bir noktadır.
 Epilepsi nöbetlerini kontrol altına almada neredeyse; oldukça kısıtlayıcı ketojenik diyet kadar etkilidir.
 Atkins gibi yüksek proteinli diyetlere doktor kontrolünde başlanıp öyle devam edilmelidir.
 Böbrek; kalp damar hastalıkları ve obezite sorunları olan bireyler için uygun bir diyet olmadığı belirtilmiştir.
 Uzun süre uygulandığında yüksek kolesterol ve kas zayıflığı gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

KETOJENİK DİYET VE ATKİNS

 Vücut kimyasını değiştiren; görece yüksek yağ ve düşük karbonhidrat içerikli gıdalar içermektedirler
 Johns Hopkins Çocuk Merkezi pediatrik Nöroloji Uzmanı Dr. Eric Kossof konuyla ilgili; “Bulgularımız; ketojenik diyetle karşılaştırıldığında; görece iyi bir etki ortaya koyuyor. 20 çocuk hastayla yürüttüğümüz araştırmamız; hastalara ve hekimlere; kanıtlanmış olan ancak oldukça kısıtlayıcı ketojenik diyetten vazgeçmelerini söyleyecek kadar büyük çaplı değil ; fakat; sonuçlar cesaret verici ve merak uynadırıcı”
 Ketojenik diyette Atkins Diyeti ile ayni prensiple çalışır. Tek fark; kalori sınırlanması uygulanmayıp porsiyonlar kişinin kilosunu muhafaza edecek şekilde ayarlanır
 Uzmanlar Atkins Diyetindeki porsiyonları kilo kaybını engelleyecek şekilde değiştirerek DEĞİŞTİRİLMİŞ ATKİNS DİYETİ adı altında epilepsi hastalarına uygulamışlardır.
 John Hopkins Üniversitesindeki bilim adamları bu diyeti uygulayan epilepsi hastalarının % 50 ye yakınının daha az nöbet geçirdiğini görmesi ile ortaya çıkmıştır.

MAD

 Geleneksel Atkins diyetinin aksine ilaca dirençli Nöbetler için Modifiye edilmiş Atkins daha çok karbonhidrat içermektedir (10-20gr/gün) Ketojenik diyetten farklı; Modifiye Atkins diyetinde herhangi bir sıvı; protein veya kalori kısıtlaması yoktur
 Çocuklar tarafından daha iyi tolere edilebilen ve takip edilebilen bir diyettir
 Ayrıca gıdalar tartılıp ölçülmemektedir. Fakat karbonhidrat sayımı hastalar ve aileler tarafından izlenmelidir. Bu yüzden Modifiye Atkins normal yaşama biraz daha uygundur.
 Protein ve total enerji kısıtlanmaz. Çünkü bu diyette yağdan ve proteinden yüksek yumurta; mayonez; tereyağı; hamburger ve bunlar gibi besinler yanında çocuklar ekmek veya bazı kek türlerinden tüketebilmektedir.
 Tüketebilecek karbonhidrat miktarı nörolog ve diyetisyen önderliğinde ayarlanmaktadır. Böylece çocukların beslenmeleri aşırı katı olmamaktadır.