Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sonbaharda Beslenme

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Yolda yürürken saçlarınızın esen rüzgarın etkisiyle dalgalanması; içinizi hafif üşümenin almasıyla; ayaklarınıza düşen yaprakların takılmasıdır sonbahar..Yazın o sıcağının yerini sonbaharın tatlı yağmur ve esintilerinin aldığı şu günlerde vücudumuz da çok daha güçlü bir bağışıklık sistemiyle metabolizmaya ihtiyaç duyuyor..Peki; bu soğuk günlerde kendimizi hem hastalıklardan korumak hem de metabolizmamızı daha hızlı çalıştırmak için neler yapmalıyız?

• Havaların soğuması ile birlikte hareketsizlikle yavaşlayan metabolizma hızımız bize kilo artışı gibi sonuçlara sebep olabilir. Bu nedenle kalın giysiler giyerek var olan hareketli hayatımıza devam etmeli kendimizi soğuklardan korumalıyız.

• Metabolizma hızımızı arttırmanın en güzel yolu düzenli aralıklarla beslenmek ve kahvaltı öğününü kesinlikle atlamamaktan geçer. Eğer kahvaltı yapmazsak; kan şekerimiz her aç kaldığımız saate çok daha düşecek; günün diğer saatlerinde çok daha fazla acıkmamıza sebep olacaktır.

• Baharın gelmesiyle birlikte kişilerde yazın sonunda alınan kiloların verilmesi için başlayan tatlı telaş kişilerin bu dönemde kendilerini daha hazır hissetmelerinden dolayı çok daha rahat kilo vermelerine neden olacaktır.

• Bizleri kışa hazırlayan bir adım olan sonbaharın getirdiği grip; soğuk algınlığı gibi sağlık sorunlarını da atlamamak gerekir. Unutmamalıyız ki bu dönemde bağışıklık sistemimiz ne kadar güçsüzse enfeksiyonlara yakalanma riskimiz de o kadar yüksek olacaktır. Bu nedenle bağışıklığımızı güçlendirmek için başlıca antioksidan kaynakları olan A; C; E vitaminleri ile selenyum; çinko; magnezyum; demir gibi mineralleri yeterli miktarda almamız gerekir. Beslenmemiz özellikle; domates; havuç gibi kırmızı; sarı ve turuncu olan tüm sebze ve meyvelerle; brokoli; maydanoz yeşil yapraklı sebzeleri; yumurta ile ceviz; badem; fındık gibi yağlı tohumlardan zengin olmalıdır.

• Düzenli meyve tüketimine bu dönemde özellikle dikkat etmeliyiz. Eğer taze sıkılmış meyve suyu şeklinde tüketeceksek vitamin kaybı olmaması için sıkıldıktan sonra çok bekletilmeden içmeliyiz.

• Yaz mevsiminde kazandığımız ve sonbaharda yeniden kaybettiğimiz güzel bir alışkanlıkta su içmektir. Soğuyan havalarla birlikte su tüketimimiz de gün geçtikçe kendini içimizi ısıtan çay; kahve gibi içeceklere bırakır. Fakat unutmamalıyız ki; suyun yerini hiçbir içecek tutamaz. Bu nedenle günde 8-10 bardak yani yaklaşık 1.5-2 litre su içmeye özen göstermeliyiz.

• Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve metabolizmamızı çok daha hızlandırmak için çay; kahve tüketimi sınırlandırılmalı bunların yerine yeşil çay; rezene ve özellikle C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu gibi bitki çayları tüketimini arttırmalıyız.

• Sonbahar ve kış mevsiminde ilkbahar ve yaz mevsimine göre gün ışığının azalması ile birlikte mutluluk hormonu olan seratonin yerini melatonine bıraktığı için kişilerin depresyona girmeleri çok daha kolay olacaktır. Bu dönemde özellikle balık; ceviz ve zeytinde bulunan omega–3 yağ asidi ile ekmek gibi tahılların içinde bulunan B vitaminli besinleri tüketmemiz tüm vücut ve ruh sağlığı için çok daha faydalı olacaktır.

• Ayrıca tüm bu önemli noktalara ek olarak mutlaka günlük egzersiz yapılmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü haftada en az 150 dakika tempolu yürümeyi önermektedir. Bunun dışında; bisiklete binme; yüzme; tenis; dans; aerobik; jimnastik tarzı kalbi çalıştıran sporlar metabolizma hızını düşürmemek; sonbahar ve ardından gelecek kış aylarını kilo almadan geçirmek ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek için uygun görülmektedir.

Hoş geldin baharın tatlı esintisi ve güz yağmurları..