Fizyolojik ihtiyaçlarımız ve beslenmenin nedenselliği?
Sağlıklı beslenme nedir?
Günümüz yaşamında yapılan beslenme hataları ve bunların sonuçları nelerdir?
Obezite bir beslenme hatası mıdır?
Ne tür beslenme hataları obezite ile sonuçlanır?
Temel fizyolojik ihtiyaçlarımızın başında beslenme büyük rol alır. Nefes almak; sıvı gereksinimi ve boşaltım gibi çok önemli bu fizyolojik ihtiyaçların içinde yer alan beslenme organizmanın sürdürülmesi için olmazsa olmazdır.
Beslenmek sadece doymak için yapılmamalıdır. Günümüzde oldukça bilinçlenen bir kesimin yanı sıra bir diğer kesim ise sadece doyum için besin tüketir. Psikolojik ya da o anlık istek gidermekten başka hiçbir amacı olmayan doyma isteği ile bu giderilmeye çalışılan kişinin besin tüketiminde; denge çoğunlukla bozulur. Et ağırlıklı; karbonhidrat ağırlıklı ya da yağ yönünde daha zengin tüketimler beslenme dengesini bozacaktır.
Bu nedenle önerimiz kişinin temel besin ihtiyaçlarını çok iyi bilmesi gereksinimlerine denk bir şekilde besin tüketiminde dengeli olmasıdır. Aksi takdirde vücut fazla alınan kısmı yağ olarak depolayacaktır.
Sağlıklı beslenme vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilmesi için gerekli enerjiyi bütün besin öğelerinden gereksinimi kadar sağlamaya denir.
Gereksinimimiz olan besin öğeleri şunlardır;
1. Proteinler; tüm hayvansal ve bitkisel besinlerde bulunur. İlk olarak midede sindirilir; sonrada ince bağırsakta
2. Yağlar; oda ısısında doymamış yağlar sıvı; doymuş yağlar katıdır. Genellikle ince bağırsakta sindirilir.
3. Karbonhidratlar; yiyeceklerimizde en çok bulunan besin öğesidir. Sindirimi ağızda başlar. Enerjinin büyük bir bölümünü oluştururlar.
• Su ve elektrolitlerin vücutta kullanımını sağlar.
• Proteinin enerji için kullanımını önler.
• Bazı karbonhidratlar sindirilemez bu nedenle bağırsakların çalışmasını sağlar.
• Antiketojeniktir.
4. Vitaminler
5. Mineraller
6. Su
Günümüz yaşamında yapılan beslenme hataları ve bunların sonuçları;
Sihirli olduğu sanılan diyetler aslında tamamen kişinin yeni alışkanlıklar sağlamasını değil de içlerinden en kolayına geleni seçmesi ile oluşur. Bu da kolayca uygulanabilir; ancak yeni beslenme düzeni ve kuralları oluşturmaz. Kişinin şimdiye kadar olan besin tercihi buna ek olarak fiziksel aktivite eksikliği vücut yağ oranında artışa neden olur. O zaman formül basit aslında sorun nereden geliyorsa çözümde o noktadan olacaktır. Örneğin kişi hormon dengesizliği yaşamış ve kilo almış ise o kişinin istediğiniz kadar beslenmesini düzene koyun hormonları tedavi olmadığı sürece yeteri kadar başarı elde edemezsiniz. Ya da yeme alışkanlıkları değişmiş ve kilo almış ise yapılacak tek şey beslenme düzeni kurmaktır. Hiç fiziksel aktivitesini değiştirmeseniz de yani yattığı yerden kilo vermek de denebilir kişi dengeli beslenme düzeni ile kilo sorununu tedavi edebilir. Aslında hemen hemen tüm kilo alış öykülerinin temelinde psikolojik alt yapı yatar.
Obezitenin birçok nedeni vardır;
1. Genetik
2. Yeme alışkanlıklarından kaynaklı hatalar
3. Fiziksel aktivite yetersizliği
4. İlaç kullanımı sonrası
5. Hormon dengesizlikleri sonucu
6. Menapoz sonucu
7. Hamilelik sonrası
Aralarından tedavisi en kolay olanı yemeye bağlı gelişen obezite çeşitleridir.
Beslenmenin bebeklik yıllarından itibaren fizyolojik ihtiyaçlarımızın karşılanması ve yer yer özel günler ve mutlu anlarımızda güzel bir yaşamsal ödül olarak sunmanın dozunun tam anlamı ile ayarlanamadığıı durumlarda obezite ile karşılaşılır.
Örneğin güzel yaşanmış bir yılın ardından kutlanılan bir doğum günü yemeği ve pastasının yada mezun olunan bir okulun mezuniyet yemeği veya yoğun çalşılarak geçen bir haftanın sonunda rahatlamak için gidilen bir parti gibi özel günlerimizde beslenmenin yanında da keyif için yiyebi;liriz. Fakat gelişim dönemlerinde bu ara duraklarda keyif için yapılan beslenme davranışına ulaşabilecek güçte benlikleri olan bireyleri yetiştirmekle ilgili sorunlar yaşanmakta.
güzel tatlar ve lezzetlerle sunmuş olduğu ödülleri kanıksamak daha güçlü ve belli çabalarla hazza ulaşan ve bu çabaları daha kolaycı bir yapıda her an ve sık sık hazza dönük bir beslenme davranışını çocuklarımıza sunarak onların gelecek yıllarında obeziteye yol almalarına neden olabiliriz.