Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Dikkat Obezite

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Yakın geçmişe bakılacak olursa; tüm dünya ve ülkemizde en önemli sorunlardan birisidir “obezite”.
Günümüzde 400 milyon üzerinde obez birey ve 1.6 milyardan fazla kilolu bireyin olduğu ve bu rakamın ilerleyen yıllarda da giderek artacağı yapılan araştırmalarla gösterilmiştir. 2015’ de yaklaşık 2.3 milyon erişkin fazla kilolu; 700 milyondan fazla kişinin obez olması bekleniyor.
Peki bu kadar korktuğumuz “obezite” nedir?
Obezite; genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu; boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının yani beden kütle indeksinin ( BKI) istenilen düzeyinin üzerine çıkması durumudur. En basit tanımıyla da alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıdır.
Obezite genellikle yanlış ve fazla beslenmeyle ortaya çıkan bir hastalıktır.
Obezitenin nedenlerine bakıldığında: Genetik; Metabolik; Hormonal;Hipotalamik; Psikolojik; Sosyo-ekonomik; Beslenme ve Fiziksel aktivite düzeyi gibi bir çok etmen bir arada düşünülmektedir. Genel olarak obeziteye neden olan etmenler; Yaş; Cinsiyet; Eğitim Durumu; Gelir Düzeyi; Medeni Durum; Hormonal Ve Metabolik Etmenler; Genetik Etmenler; Hareket Yetersizliği; Aşırı Ve Yanlış Beslenme Alışkanlığı; Çok Düşük Enerjili Diyetler Uygulama; Sigara Kullanımı; Alkol Tüketimi; Kullanılan Bazı İlaçlar sıralanabilir.
Vücutta fazla yağın artması yani obezite birçok hastalığa da zemin hazırlar. Diyabet; Hipertansiyon; Kardiyovasküler Hastalıklar; Hiperlipidemi; İskelet Sistemi Hastalıkları; Uyku Apne Sendromu; Hormonel Dengesizlik; Kanser vb. hastalıklar obezite’nin komorbiteleridir.

Obezite tedavi edilirken ilk başta kişiye özel beslenme programı; fiziksel aktivitenin arttırılması; davranış ve yaşam tarzının değişikliği yapılmalıdır; daha sonra farmakoterapi cerrahi yöntemi uygulanır. Obezite tedavisinde kullanılacak diyet kişiye özeldir. Kişinin; yaşı; cinsiyeti; alışkanlıkları; biyokimyasal bulguları; bir hastalığının olup olmaması ve obezitesinin derecesi diyet düzenini etkiler. Bu nedenle genel bir diyet önerisi vermek son derece sakıncalıdır.


Bu kadar ciddi bir hastalıkla karşı karşıyaysak ne yapmalıyız?

Beslenmemiz de yağ tüketimimizi sınırlandırmalıyız; özellikle doymuş yağ tüketimine dikkat etmeliyiz. Günlük diyetimizde aldığımız kolesterolü sınırlandırmalıyız. Posa tüketimini arttırmalıyız her 1000 kkal de 16 gr posa almalıyız; sebze ve meyveyi günde en az 5 porsiyon tüketmeliyiz. Basit karbonhidratlardan uzak durmalıyız daha çok glisemik indeksi düşük besinleri tercih etmeliyiz. Günde en az 10-12 su bardağı su tüketmeli ve 40 dakika kadar spor yapmalıyız. Spor yapamıyorsak en azından adım sayımızı arttırmaya yönelik çalışmalar yapmalıyız. Uyku saatlerimiz düzenli olmalıdır. Hızlı yemek yemekten kaçınmalıyız öğünümüzü tüketirken geçen zaman 20 dakika olmalıdır; hızlı yemek yerken doyduğumuzu anlayamaz ve yüksek kalorileri alarak sofradan kalkarız. Yaşam tarzımızı değiştirmeliyiz.

Günlük beslenme tedavimiz de enerji gereksiniminin % 45-55’i karbonhidrat (CHO)’lardan ; % 10-20’sinin proteinden karşılanması; %30’u yağlardan karşılanmalıdır.( %10’u doymuş (SFA); %12 monoansature (MUFA) ve %6’sı poliansature yağlardan (PUFA) oluşmalıdır.

n-3 PUFA’lerinin de ilave edilmesi; metabolik avantajlarından dolayı önemlidir. ) Gereksinimlere uygun vitamin; mineral ve elektrolit desteği gerekliyse yapılmalıdır.
Pastayla; çikolatayla; tatlıyla başınız dertteyse beslenme planınızı oluştururken bunları göz önünde bulundurmalıyız.
Unutmayalım ki diyetiniz size özeldir ve beslenme uzmanları tarafından yazılmalıdır.