Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Pozitif Psikoterapi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Pozitif Psikoterapi Nedir?

Pozitif Psikoterapi; temelinde psikodinamik bir yaklaşımla; hümanistik insan kavramlaştırmasına dayanan; transkültürel (kültürlerarası) bir bakış sunan; görece kısa süreli bir psikoterapötik yöntemdir. Çatışma çözümüne odaklı ve insanın öz kaynaklarını temel alan bir yaklaşımdır. 1960’ların sonlarından bu yana; Almanya’da Prof. R. Nossrat Peseschkian ve çalışma arkadaşları tarafından geliştirilmektedir ve bugün bir çok ülkede mezuniyet sonrası eğitim alanında resmi olarak kabul gören bir yöntemdir.

Pozitif Psikoterapi metodu; 20’den fazla kültür üzerinde yapılmış transkültürel araştırmalara dayanır. Pozitif psikoterapi hem terapist hem de hastanın kolayca anlayabileceği günlük dille ifade edebilen temel kavramlar bütününü kullanmaktadır. Bu temel kavramlar psikoterapötik süreç için bir çatı oluşturmakta ve farklı psikoterapötik modeller arasında bağlantı kurmakta kolaylık sağlamaktadırlar.

Pozitif Psikoterapi kavram ve yöntemlerinin kolay anlaşılabilir ve ulaşılabilir olması nedeniyle eğitime uyarlanmasında belirgin başarı sağlanmıştır. Günümüzde dünya çapında bir yaygınlık göstermektedir. 76’dan fazla ülkede bilinmekte ve kabul edilmektedir. 20’den fazla ülkede düzenli eğitim veren merkezler kurulmuş ve temel kitapları 202den fazla dile çevrilmiştir.

Pozitif Psikoterapi tüm insanları doğaları gereği iyi oldukları ve SEVME ve BİLME olmak üzere iki temel kapasiteye sahip oldukları görüşüne dayanır. Her insanın bu becerileri geliştirilebilir. Çatışmalar bu becerilerin geliştirilmesini engelleyen meydan okumalar; zorluklar olarak yorumlanır. Bu temel görüşten hareketle bir çok yenilikçi terapötik kavram ve teknik geliştirilmiştir.

Pozitif Kavramsallaştırma

İnsanın doğası gereği iyi olduğu ve bir çok beceri ve büyük bir potansiyelle donatılmış olduğunun kabulü; kimi hastalıkların ve bozuklukların dahi bir çeşit yetenek olduğu ve pozitif bir biçimde yorumlanması anlayışını doğurur. Örneğin; depresyon; çatışmalara derin duygularla tepki verebilme yeteneği olarak değerlendirilir. Pozitif Psikoterapi; her insanın bir beden; akıl; duygu ve ruh bütünlüğü olduğuna inanır. Terapötik sürecin amacı; danışanın yeteneklerini geliştirmek ve yaşam dengesini bulmak konusunda ona yardımcı olmaktır.

Denge Modeli

İnsan yaşamı insan varlığının 4 boyutu içinde yapılandırılmıştır. Beden / Sağlık;iş / Başarı;Bağlantılar / ilişkiler ve Gelecek / Fanteziler. Çatışmalar çoğaldığında insanlar problemleri ile baş edebilmek için bu boyutlardan biri ile tepki vermeye yönelirler. Bazı bireyler bedensel belirtiler geliştirerek tepki verir.

Bazıları kaçış yolunu çalışmakta bulur; bazıları ilişkiler kurma ya da bozmada; bazıları da maneviyat ve fantezilerde bulur. Yaşam dengesi; hastanın zamanını ve enerjisini bu dört boyuta benlik saygısını koruyacak uygun bir biçimde paylaştırması anlamına gelmektedir. Pozitif Psikoterapi kişiye bunu yapabilmesi için ihtiyaç duyduğu bilgi donanımını ve cesaretini sağlamayı hedefler.

“İnsanlar ve olaylar aslında bizi üzmüyor. Biz aslında onların bizi üzebileceğine inandığımız için üzülüyoruz”. Albert Ellis

Öyküler; Bilgece Sözler; Kültürlerarası Örnekler

Hikayeler; atasözleri; farklı kültürlerin olaylara nasıl tepki verdikleri ile ilgili örnekler çerçevesinde tanımlanan bilgece sözler; çatışma çözümlemede fantezi kullanmayı teşvik eder; bazen de direnci ortadan kaldırır. Ayrıca gelecekteki durumlar için hatırlatıcı rol oynar ve hasta ile terapist arasında bir iletişim; modelleme aracı olarak kullanılır.

Terapistin kültürel davranış farklarını bilmesi hastasına yaklaşımda fayda sağlar. Örneği doğu kültürüne mensup bir kişi evine geldiğinde aile bireyleri ve komşuları ile sohbet ederek kalabalık içinde dinlenirken; bir batılı yalnız ve sessiz bir ortamda rahatlamayı tercih eder. Bu bilgiye sahip olan terapist hastasına daha uygun terapi yöntemini önerebilir.

Öyküler; anekdotlar ve diğer kültürlerden örnekler kullanılarak hasta kendi iyileşme sürecinde daha aktif bir rol oynamaya teşvik edilir.

“Daha önce hiç sirk gitmeyen bir kasabaya sirk kurulur. Sirkte fil olduğu kasabada yayılır. Fil karanlık bir ahırda tutulmaktadır. Hayvanı görmek için o kapkaranlık yere bir hayli adam toplanır. Fakat içerisi o kadar karanlıktı ki gözle görmenin imkanı yoktu. Toplanan halk meraklarını gidermek için file ellerini sürmeye başlarlar. Birisin eline kulağı geçer; “ Fil bir yaprağa benzer” der. Başka birisinin eline ayağı geçer; “Fil bir sütuna benzer.” Bir başkası da sırtını eller. “ Fil bir taht gibidir” der. Herkes neresini ellerse; nasıl sandıysa fili ona göre anlatmaya başlarlar. Onların sözleri; görüşleri yüzünden birbirine aykırı olur”.

Bütünü göremeyen insanların düşünceleri ve inançları kendilerine doğru görünür. Aslında bütüne bakıldığında yanıldıklarını görebilirler. Her insan gerçeği kendi bakış açısıyla değerlendirir ve kendisinin haklı olduğunu düşünür.

Beş Aşamalı Terapi

Yapılandırılmış beş aşamalı terapi yardımıyla hasta; semptomlarından çatışmanın çözümüne doğru yönelir. Kendi kendine yardım yoluyla kendisi; ailesi ve çevresi için bir terapist haline gelmeye cesaretlendirilir. Bu noktada her bir hastasının özgün ihtiyaçları için esnek bir yaklaşım oluşturmak amacıyla diğer yöntemlerin kavramlarına da başvurulmaktadır. Pozitif Psikoterapi’nin bu disiplinler arası yaklaşımı; farklı metotların birlikte çalışabileceği ve işbirliği kurabileceği bir çatı sunmaktadır. Pozitif Psikoterapi’nin yüksek oranda etkili olduğu yapılan çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir.

“Ülkeye düzen getirmek istiyorsanız;
Önce bölgelere düzen getirin.
Bölgelere düzen getirmek istiyorsanız;
Şehirlere düzen getirmeniz gerekir.
Şehirlere düzen getirmek için;
Ailelere düzen getirmeliyiz.
Ailelere düzen getirmek istiyorsanız;
Kendi ailenize düzen getirmelisiniz.
Kendi ailenize düzen getirmek istiyorsanız;
Kendinize düzen getirmelisiniz.”



Uluslararası Pozitif Psikoterapi Kurumları

Pozitif Psikoterapi Avrupa Psikoterapi Birliği tarafından bir psikoterapi yöntemi olarak tanınmıştır. Wiesbaden Psikoterapi akademisinde yürütülen tıp doktorlarının; psikiyatristlerin; psikologların ve sosyal çalışmacıların mezuniyet sonrası psikoterapi eğitimleri; Alman Devlet Lisansı ile yürütülmektedir. 1974’ten bu yana 35.000’den fazla hekim; psikiyatrist ve psikolog Almanya’da bu yöntemle eğitildi ve 1980’lerin sonlarından itibaren de Doğu Avrupa ülkelerinde bu alandaki binlerce meslektaşa eğitim verildi. Akademi eğitim; öğretim ve uygulamalı psikoterapinin yanı sıra trans-kültürel araştırmalar yürütülmektedir.

WAPP (Dünya Psikoterapi Birliği) dünya çapındaki tüm Pozitif Psikoterapi merkezlerinin organizasyonu ve koordinasyonu için bir çatı görevi görmektedir. Kar amacı gütmeyen resmi bir organizasyon olarak uluslar arası düzeyde Pozitif Psikoterapi’ye katkı sağlamaktadır. Merkez; Pozitif Psikoterapi teorisi; yöntemi ve uygulamalarını geliştirmekte; psikoterapi; aile terapisi ve danışmanlık alanında bir çok farklı ülkeden profesyonellere mezuniyet sonrası eğitim sağlamaktadır.

İstanbul Pozitif Psikoterapi Merkezi – www.pozitifpsikoterapi.org

Psikolog Ahmet YILMAZ