Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Doğru Karar Vermek

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Herkes hayatında bazı kararlar vermek zorunda kalır; mutsuz bir evliliği sorgulamak; iş değişikliği yapmak ya da öğle yemeğinde ne yiyeceğini seçmek gibi. Hepimiz doğru kararı vermek isteriz; ama nasıl?

Bazı kişiler karar verme sürecinde tereddüt eder; kendisiyle atışır; üzülür ve uykusuz gecelere mahkûm olur. Karar verme sürecini mümkün olduğunca erteler; ta ki olayların akışı seçenekleri azaltana dek. Peki; niçin karar verme yetimiz bu denli farklı biçimlenmiştir?

Karar verme sürecini etkileyen ve hayatımızda yanlış seçenekleri seçtiğimiz hissine kapılmamıza yol açan birkaç faktör vardır. Bunlardan biri hata yapmaktan korkmamızdır. Aslında yanlış karar diye bir şey yoktur. Yanlış karar terimi genellikle bizim istediğimiz sonuca ulaşamamamız anlamındadır. Karar verirken önemli olan; başarılı bir sonuca ulaşmak konusunda takılı kalmamaktır. Aslında istemediğimizi düşündüğümüz bir karar verdiğimizde; sonuçları; istediğimizi düşündüğümüz sonuçtan daha iyi olabilir. O yüzden alternatif sonuçlara açık olmakta fayda var.

Karar vermemizi zorlaştıran bir başka etken de konu üzerinde çok fazla düşünmektir. Bir problem hakkında çok fazla düşündüğümüzde o problem bize giderek daha komplike gözükebilir ve karar vermek başlangıca göre daha güçleşir. Bu konuda; düşündüklerinizi kâğıda dökmek işe yarayabilir.

Maja Storch’ a göre; her insan akıl ve duygusal dürtüleri farklı oranlarda karar verme sürecine dahil eder. Ve bu farklı oranların oluşturduğu karar verme ölçekleri; karar vermek için ne kadar süreye ihtiyaç duyacağımızı ya da eninde sonunda bir sonuca varıp varamayacağımızı belirler. Psikolojik ve nörolojik araştırmalar ise şu konuda hem fikirdir: Gerçekleri ve verileri toplayan; pozitif ve negatif durumları tartan aklın yanı sıra; her birey çoğu zaman bilincine varamadığımız; duygulara dayanan bir karar verme mekanizmasına sahiptir.

Peki; kronik kararsızlık ya da hoşnut etmeyen kararlara eğilim göstermeye sebep olan şey nedir? “Bu gibi durumları; duygularımızı kelimelere dökmediğimiz zamanlarda yaşarız” der Storch. Bu tür akılcı davranmayı alışkanlık eden kişiler; sayısız argüman ve karşı-argümanların tartılıp değerlendirilmesi sürecinde akıl karışıklığı yaşar; ve sonunda kararsızlıkla baş başa kalırlar. Bir diğer karar verme tipi yıkılmışlar ya da duygusal yıkılmışlık hissedenler olarak adlandırılabilir. Kişi duygularını algılar; ancak bu duyguları karar verme sürecine katmak yerine bastırır. Bu tip insanlar çoğunlukla depresyona ya da orta yaş krizine meyillidirler. Günlerden bir gün “Bu benim hayatım mı olmalı? Niçin kendi ihtiyaçlarım bunda şimdiye kadar oldukça az rol oynadı?” gibi soruları kendilerine sormaya başlarlar.

Karar vermeyle barışık olma; ya da verilen kararlardan mutlu olmak öğrenilebilir. Şöyle bir karar verme durumunda olduğumuzu varsayalım: “Bu iş teklifini kabul edip başka bir şehre taşınmalı mıyım?” Aklınıza gelen her türlü eylem ihtimallerini ortaya koyun; birbiri ardına bunları mümkün olduğunca yaşıyormuş gibi hissedin. Daha sonra kendinizi oldukça net bir şekilde şu soruyu sorun: “Bu durum(ihtimal) bende hangi duyguyu uyandırdı?”. Burada önemli olan kişisel duygusal tepkilerin algılanmasıdır.

Bazı uzmanlar; kişinin kendi güven alanından çıkmasını öneriyor. İdeal uygulama alanı günlük yaşam olarak belirlenebilir. Örneğin kişi arkadaşlarıyla beraber bir restorana gittiğinde genelde herkesin sipariş vermesini bekleyip sonrasında kendisi de aynı şeyleri sipariş ediyorsa; bir sonraki yemek yeme durumunda diğer kişilerden önce kendi kararını vermelidir. Kişi bu yolla bir konu üzerine kişisel karar verme alıştırmaları yapabilir; ayrıca ortaya çıkabilecek küçük olumsuzluklarla başa çıkmayı da öğrenmiş olur.

Esasında tüm kararsızlar rahatlayabilir: Mükemmel karar verme diye adlandırılabilecek bir seçenek yoktur. Ama hepimiz en azından elimizdeki bilgi ve bilincimiz yardımıyla hareket edebiliriz- hatta duygularımızı en iyi şekilde hissederek en iyi kararı arayabiliriz.