Annelik bedensel; psikolojik; sosyal ve toplumsal bir kimlik olmanın yanı sıra ‘zihinsel bir süreç’tir. Anne olmaya karar veren-ya da vermeye çalışan- kadın gebelikten önce hazırlıklara başlar. Zihinde başlayan bu süreç duygusal olarak desteklenmelidir. Anne olmaya hazır hissetmek diye bir durumdan söz etmek zor olsa da; kadın yeni kimliğinin getireceği muazzam değişikliklere göğüs germe isteğinde ve gücünde olmalıdır. Görünüşünden; sosyal ilişkilerine; cinsel hayatından günlük yaşantısına kadar pek çok alanda değişimler yaşayacaktır. Bu sürecin zorlukları kadar güzellikleri de olacaktır. Kadın ve erkek bu değişime uyum sağlamak için gereken içgüdü ve becerilere sahiptir. Annelik bireysel bir dönüşüm olsa da erkekle kadının benzer isteği paylaşması ve birbirlerine destek olma niyetinde olmaları sürece fazlasıyla güzellik katacaktır.
Gebelik annelik sürecindeki en önemli evrelerden biridir. Planlı ya da kazara olmuş olsun; gebelik kadının hayatındaki gelişim evrelerinden biri sayılabilir. Pek çok kadının hayatının bir döneminde yaşamak isteyeceği; yeni beceriler ve farklı bir bakış açısı kazandığı bir dönemdir.
Gebelik süresince en bariz değişim kadının bedeninde olur.
Hem görüntü olarak değişecek hem de bedeninizden yeni ve farklı hisler alacaksınız. Bunların bazıları hoş bazıları tatsız olacak. Örneğin göğüslerinizin büyüyüp dikleşmesi hoşunuza gidebilir. Ama sabah bulantıları ya da koku hassasiyeti hayatınızı biraz zorlaştırıyor olabilir. Bedensel değişimler kadınlık algınızı etkileyebilir. Bazı kadınlar gebelikte çirkin göründüğünü düşünür; bundan mutsuz olur; cinsel anlamda eskisinden daha çekingen olabilir. En sık yaşanan kaygılardan biri ‘’Kocam/partnerim beni hala beğeniyor mu?’’. Bazen kendinizi daha az çekici; ‘daha az kadın’ hissedebilirsiniz; ancak pek çok kadın da kendisini ‘daha kadın’ hissettiğini söyleyecektir. Bazıları için gebelik; kadınlıkta ‘level atlamak’ demektir. Önemli olan bu değişimlerin normal ve geçici olduğunu akılda tutmaktır.
Değişen duygular değişen bedenin bir parçası. Kıvrımlarınızı değiştiren kimyasallar aynı zamanda duygularınızı da dalgalandıracaktır. Daha yoğun ve gelgitli duygular yaşayabilirsiniz. Özellikle gebeliğe kadar olan hayatını akıl üzerine kurmuş olan günümüz bağımsız kadını bu gelgitlerden endişe duyabilir. Duygusal değişimlerine mantıklı açıklama arayan kadın kendini ‘tuhaf’ hissedecektir. Rasyonel yetilerine fazlasıyla güvenen bir arkadaşım gebe kalınca edindiği bilgilerden sonra trafikte kızdığı bir sürücüye durumunu şöyle açıklamıştı: ‘’Bak kardeşim; ben gebeyim ve dürtülerimle yaşıyorum. O yüzden kendine çeki düzen ver. Bana ya da bebeğime zarar verecek bir şey yaparsan olacaklardan ben sorumlu değilim.’’. Heyecan ve kaygıyı; istek ve pişmanlığı; sevinç ve şüpheyi aynı anda yaşıyor olabilirsiniz. Normal olduğunu ve geçeceğini bilmeniz yeterli.
Gebe için önemli olan duygularını fark etmek ve onları olduğu gibi kabul etmektir. Kabul etmek; kendini başkalarıyla kıyaslamamak; sürecin tamamen kendine özgü olacağını bilmek anlamına gelir.
Gebelik; günlük hayatın yavaş yavaş yeniden şekillendiği bir dönemdir. Gebe kadın; erken dönemde hayatına eskisi gibi devam ederken zaman geçtikçe uyku ve yemek düzeni değişir; çalışıyorsa ara verebilir; doğuma ve bebekli yaşama hazırlık yapmak ister. Bu değişiklikleri yaparken duygusal; sosyal ve maddi destek bekler. Daha düzenli ve sağlıklı beslenmesi gerekir. Ev dışında arkadaşlarıyla geçirdiği zaman azalabilir; ilgi odağı farklılaşabilir. Doğumdan sonraki bebeğe karşı obsesif duygu durumu başlamıştır. Gebelikte; doğumu nasıl ve nerede yapacağınızı planlamak; bebeğin odasını hazırlamak; çalışıyorsanız iş hayatınızın yakın geleceğini planlamak; doğumdan sonrası için kök aileler arasında işbölümü yapmak gibi uğraşlarınız olacaktır. Bu dönemde en büyük desteği eşinizden bekleyebilirsiniz. En güzeli; duygularınızı açıkça söylemek; yardım talebinizi sözel olarak da belirtmek olacaktır. Babalık duygusunun gelişmesi annelik kadar erken başlamaz; erkekte böylesine dramatik hormonal değişimler yaşanmaz. Bu yüzden de eşinizin/partnerinizin sizin yönlendirmenize ihtiyacı olacaktır. Aynı şekilde özellikle size çok yardımcı olabilecek annelerle sizi bekleyen süreçleri konuşmak; beklentilerinizi açıkça söylemek işinizi kolaylaştıracaktır. Gebelik boyunca ve doğumdan sonra başrolde olacak olan sizsiniz. Bu eşiniz; aileniz ve sosyal çevrenizden yardım istemenize engel olmasın.
Gebeliğiniz boyunca her şey planladığınız gibi gitmeyebilir. Ancak yaşayacağınız herhangi bir sıkıntıda doktorunuz; eşiniz/partneriniz; terapistiniz; aileleriniz; yakın arkadaşlarınız size destek olmaktan mutluluk duyacaklardır. Gebelik boyunca yaşayacağınız güzel duygu ve deneyimler kadar problemlerinizi de sevdiklerinizle paylaşmalısınız.
Gebelik; her kadın için özel ve kendine özgü bir dönem. Bir kadının farklı gebelikleri bile birbirinin aynısı değil. Karşılaştırmak yersiz. Üstelik bedeniniz sizin ve bebeğiniz için elinden gelenin en iyisini yapmaya programlanmış bir organizma. Bu süreci tadını çıkararak; kendinize ve bebeğinize özen göstererek yaşamanızı dilerim.